hesabın var mı? giriş yap

  • hızlı bir biçimde ekşi sözlüğün ticari yönünü kafasında ve uygulamada bir yerlere oturtması gerektiğini düşünüyorum.

    bu oturttuğu yeri de bizlerle paylaşması gerekir. medyaya verdiği röportajlarda sözlüğün fenomen haline gelme sebebinin içinde barındırdığı protest ruh olduğunu kendisi bizzat tarif etmişti.

    şimdi işler değişti. ekşi sözlüğün sahibi/yöneticisi artık yanlızca burada yazan bir takım huzursuz tiplerin bildiği, saydığı kişiler değil, bir yandan bu işlerden kazandığı paralarla mercedes'e binen, canı sıkıldı mı 2 bilet alıp oraya buraya tatile gidebilen tipler. işin içine para girince her iş değişiyor, çoğunlukla da çirkinleşiyor. sözlük de çirkinleşti artık.

    ha bu paralar gelmeye devam eder mi? eminim ki sonsuza kadar olmasa da çok uzun bir süre evet devam eder. ama şunu unutmamak lazım;

    işlek bir yerde açtığınız umumi helayla bir tıp profesörünün kazandığından daha fazla para kazanabilirsiniz. hayatta tıp profesörü mü olmak istersiniz yoksa helacı mı? bence bunun cevabını versin. bize de bildirsin. bizde ssg ve kilolu arkadaşının uygun gördüğü başlıklara, onların uygun gördüğü fikirlerimizi ona göre yazalım.

  • bugün yeni bir paylaşım geldi;

    ilgili paylaşım

    finlandiya'nın en ünlü yapılarından biri olan helsinki katedrali önündeki merdivenlere eşofmanlarıyla oturup, donut yiyerek poz veren kişi; finlandiya başbakanı sanna marin.

    bizim memlekette çok uzun yıllar görülemeyecek bir tablo.

    edit1: yapmacık paylaşım denmiş. bu kadın başbakan olduğunda instagram sayfasında asansörde aynada çektiği selfie fotoğrafları vardı. neyin yapmacığı? kanıt

    edit2: yaklaşık 6 aydır finlandiya’da yaşıyorum. finlere böyle bir başbakan gerçekten çok yakışıyor. finler yaşantılarında inanılmaz mütevazi insanlar. sanna marin de direkt halkın temsilcisi.

  • uzun bir aradan sonra birkaç dizi izleyeyim derken hep southern gothic, dark country türünde eserler karşıma çıktı. yazın izlememe ve bu şarkıları en sıcak günlerde dinlememe rağmen içime muazzam bir serinlik çöktü.

    şarkıların çoğunda vazgeçmişlik, bir şeylerden bıkmışlık, ölüme çağrı unsurları var. son birkaç aylık ruh halimi sanırım bu ve ilişikli türlerle özetleyebilirim. içimde yer eden ve gitgide büyüyen anlamsızlık ve faydasızlık hissiyatı bu şarkılarda iyice ortaya çıktı. belki başkalarının bu eserleri yaratırken benim gibi düşünmelerini anladığımdan ya da içimdeki karanlığı ve o paslı kara ruhu şarkılara bulaştırdığımdan olsa gerek bir ferahlama hissettim. bu kış sanırım tümüyle bunları dinleyerek geçecek.

    tek bir dileğim var şu günlerde, lütfen şu türü türkiye'ye getirsin birileri. mis gibi bağlamaya, yerli folk eserlerimize şunları uygulasın yahut yerli eserlerden esinle gothic eserler üretsinler. gerçi bir yazar önce yazı ürünleri ile doğduğunu sonra müzikte bu akımın yayıldığını söylemiş. belki, belki.

  • baz modeli için istenen rakam doğru ise dacia satışlarını arttıracak modeldir a3.
    3 renk dacia alır onlara binerim, panpalara konvoy yaparım, fransa boykotu olursa rengi ilk solanı yakarım, bir şey daha yapabilirim ama teknik olarak zor, o derece.

  • ilkkan: ceyhun o kafeyi kendisi açamaz. para biriktirmeyle olacak iş değil. arkasında kesin biri var.

    ceyhun'u görür görmez ilkkan: böyle kimse o ne demiş, bu ne demiş, sen bunlara takma güzel kardeşim. güzel bir şekilde burayı işlet.

    yemin ederim şu muhabbet türk halkının yüzde 90'ını temsil ediyor.