hesabın var mı? giriş yap

  • az önce bu telefondan bir polis memuru aradı. terörle mücade birimindenmiş. telefonumu nerden aldığımı sordu. faturasının olup olmadığını sordu. son bir kaç gün içinde internetten herhangi bir işlem yapıp yapmadığımı sordu. kimlik bilgilerimi aldı. adıma bir sürü işlem yapılmış. iban numarasını aldım. hemen 20bin tl göndericem. halledecek. allah razı olsun. ucuz yırttım

    edit : çok tuhaf mesajlar aldım. arkadaşlar elbette ki ironi yapıyorum. ama adam çok ama çok ikna edici detaylarla konuşuyor. en başında ismimi biliyordu mesela. o yüzden dikkat edin. kişisel bilgilerinize her yerden ulaşılabiliyor bugünlerde.

    bu tür aramaları en kolay sonlandırma yöntemi arayan kişinin ismini, aradığı şubeyi sormanız. ben sordum. isminin c*** yıldırım olduğunu, sicil numarasının 269772 olduğunu söyledi. antalya il emniyet müdürlüğü, terörle mücadele'den aradığını söyledi. ben de onu aynı şubeden arayıp ulaşacağımı söyleyince telefonu yüzüme kapattı. polise bildirdim. az önce de polis (gerçek olanı) beni aradı. olayı anlattım.

    eşinizi dostunuzu uyarın. olmadı organize işler sazan sarmalı'nı izletin

  • gözlerim çok güzeldir.

    gerçekten güzeldir. babam karaçaydı. kendi gözleri kahverengiydi ama genetik mirasını bana ve kızkardeşime devretmişti rahmetli. şimdi beyazından çok mavisi olan oyuncak bebek gözleri gibi gözlerim var. gözlerimi o kadar çok severim ki hayatta çok çok istediğim bir şey olursa şöyle derim ekseriyetle: "bunun için gözlerimin rengini bile verebilirim."

    uzun ve düzgün bacaklar bunlardan biridir mesela... ya da iri göğüsler... ya da elmacık kemikleri ve çıkık bir çene... pürüzsüz bir ten... bembeyaz inci gibi dizilmiş dişler...

    güzel olmadığımın farkındayım ve bu değiştirebileceğim bir şey değil. 34 yaşındayım. boyum 153 cm. 42 kiloyum. bu, kalabalıkların içinde kaynayıp gidecek varlığı istesem de geliştiremem. elbette bir kaç operasyonla elmacık kemiklerimi ve çenemi doldurtabilir, dişlerimi yaptırabilir, göğüslerimi büyütebilirim. ve size bir şey söyleyeyim mi, çok da güzel olurum o zaman... ama içime sindiremem. çünkü onca operasyonu yaptırdıktan sonra herkes güzelleşir zaten. birbirimizin kopyası androidler olarak geziniriz ortada. ayrıca her ne kadar zaman zaman canımı sıksa da sırf güzel olmak için bunca acıya katlanmayı da gururuma yediremem açıkçası...

    off ne bileyim...

    güzel değilim ben, 0-5 yaş dönemini saymazsanız da hiç bir zaman güzel olmadım... muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağım. ama bunun bilincinde olmak beni "olgun" ya da "akıllı" yapmıyor. sadece daha mutsuz yapıyor. çünkü eğitimi, kültürü, sosyal statüsü ne olursa olsun, kadın dediğin güzel olduğunu düşünmek istiyor. ve bir kez güzel olmadığınızı anladığınızda artık dönüşü olmuyor. bildiğiniz bir şeyi silemiyorsunuz...

    güzel olmayan ve bunun farkında olan kadın hayata biraz kırgındır... yani, ben öyleyim en azından...

  • cengiz inşaat denen firmanın bir paravan olduğunu düşünmekteyim. o paraları ona yedirmezler. kime gemicik, kime isviçre'de hesap oluyor acaba bu paralar?

  • a: arkadaş
    h:hemşire

    arkadaş uyanır ve;

    a: vuuuuooooaaaaaaa... kafam acaip güzellllll...vuuuuuooooaaaa... eve alalım bundan yaaaaaa.. pardooon satılıyo mu bunlar? eve de alalım oluuum..

    h: hehe satılıyo evet hehe.

    a: üstüm giyili. kim giydirdi benii??! kim giydirdi kiiim?? çok teşekkür ederim size. kızlar giydirmişler beni.. kim giydirdi? tavuk şiş yicem ben.

    h: neden tavuk şiş?

    a: çünkü en ucuzu. vazgeçtim lahmacun yicem.