hesabın var mı? giriş yap

  • liseliler bilmez diyerek giriyorum..

    2003 yılındaki popstar türkiye yarışması.
    yarışmacı bayhanın hapse girip çıktığı deşifre oluyor.
    şimdinin kokocusu deniz seki, bayhanın üzerine gidip onu seyircinin önüne atmakla kalmıyor, "hapse giren adamdan sanatçı olmaz." "bunları toplumdan afaroz etmeliyiz." diyor.

    evet yıl 2003.

    yıl 2014.. deniz seki kolluk kuvvetlerinden daha fazla kaçamayıp esenyurt'ta bir rezidansta yakalanıyor.

    hayat ne tuhaf vapurlar filan.

    2003

    2014

  • ölü yemeyi bilmem de, yamyamlık mantıklı zaten.

    şöyle ki; hem insan sayısını azaltarak fazla nüfusa, hem de yeni bir besin kaynağı ekleyerek açlığa karşı bir çözüm.

    buradaki tek soru; kimlerin yeneceği. daha önce de yazmıştım bir yerlere, burada şu mantık yürütülmeli; biz genel olarak ot obur canlıları yiyoruz biliyorsunuz sindirim sistemimiz buna daha elverişli. dolayısıyla veganları yiyelim derim ben.

  • parayı bulanın et kemirmeye koştuğu mekan. bu ve türevleri yüzünden zaten pek parlak olmayan büyükbaş hayvancılık riske girecek diye korkuyorum. yok bülent ersoy bi oturuşta 3.5 kilo kıvırıyormuş, yıldırım demirören çenesiyle kuzuyu ikiye bölüyomuş... noluyo lan, ne bu? nası bi furya başlattılarsa sadece o bölgede türkiyenin tükettiği kırmızı etin %70'i fln yeniyor. yeniçeri ocağı gibi amk.

  • maksim gazinosunun bilinmeyen ilk tarihine dair : maxim frederick bruce thomas (1872-1928) missisippi de çiftçilik yapan eskiden köle olan bir ailenin çocuğu olarak doğar.babasının yine bir siyah tarafından öldürülmesinden sonra aile dağılır ve frederick önce chicago ve brooklyn’e gider ve garson olarak çalışır. 1894 te londra'ya geçer ardından da ırkçılığın olmadığı rusya'ya yerleşir.
    moskova’da yaşadığı 19 yıl süresince ismini fyodor fyodorovich tomas olarak değiştirir ve iki kez evlenir. rus vatandaşı olur ve şehrin tiyatrolar, restaurantlar sahibi bir zengini haline gelir. bolşevik ihtilali sonrasında tüm taşınmazlarını rusya’da bırakarak 1919 yılında istanbul’a kaçar. devrim öncesinin zengini, bu kez istanbul’da elinde kalan son bir avuç para ile 1921 yılında maxim’i açarak türkiye’ye jazz müziğini tanıtır ve ikinci kez milyoner olur. dönemin yabancı düşmanlığı ve kendisinin müsrifliği sonucu sıkıntılar yaşar, 1927 yılında maxim elinden çıkar. borçlarından dolayı hapse girer ve istanbul’da 1928 yılında hapishane de ölür. frederick 1920 yılında abd ye dönmek için pasaport başvurusunda bulunmuş fakat köle geçmişinde dolayı abd tarafından red edilmiştir.
    (sonrası 1960 larda fahrettin aslan tarafından maksim gazinosu olarak farklı bir konseptte açılır.)

  • mum lekesi:
    leke üstüne kurutma kağıdı koyup kızgın ütü ile ütüleyin. eriyen mum, yağ lekesi yapmadan, kurutma kağıdına geçecektir

  • 1859 yılında san juan adalarında geçen fantastik bir krizdir. (bkz: domuz savaşı) veya (bkz: domuz ve patates savaşı)olarak adlandırılır. uluslararası hukuk dersleri açısından önemli bir krizdir. san juan adaları, kanada ve abd arasında bulunan 400-450 ada ve kayalıktan oluşan bölgedir.
    san juan adaları haritası
    günümüzde abd'ye bağlıdır. aktörlerimiz ise ingiltere ve elbette abd'dir. adada tarımla uğraşan lyman cutlar adlı amerikalı çiftçi, bahçesine girip mahsullerini(patateslerini) yiyen domuzu 3 el atış sonrası öldürür.
    belle vue çiftliği
    fakat domuzun sahibi olan britanyalı charles griffin, ünlü (bkz: hudson's bay company) şirketi çalışanıydı. yani taşaklı bir abimizdi. bu iki komşu sorunu kendi aralarında çözemedi. griffin domuzunu çok sevdiğini söyleyip fahiş bir kan parası(!) istedi. cutlar ise en fazla 15 dolar ödeyeceğini söyledi hatta daha sonra para vermek zorunda olmadığını sadece mahsüllerini koruduğunu söyledi. griffin arkasındaki gücü kullanıp cutlar'ı ingiliz yetkililere şikayet etti. cutlar kodese tıkılınca adada bulunan amerikalı yerleşimciler birleşik devletler hükümetinden yardım istedi. konu artık griffin ve cutlar meselesinden çıkmıştı.
    konu saçma bir şekilde büyümüştü ve adaların kimin hakimiyetinde olması gerektiği tartışması alevlenmişti. iki hükümet de askeri güç gösterisi yapmak amacıyla donanmalarını kullanmak istedi.
    amerikalı amiral (bkz: george pickett) ve ingiliz meslektaşı (bkz: robert lambert baynes) pasifik okyanusunda birbirlerini tahrik etmeye çalıştılar. ilk hamleyi karşı tarafa yaptırtmaya çalışan iki amiral de bu savaş nedeninin saçma olduğunun farkındaydı.
    iki ülke monşerlerinin araya girmesiyle bu garip kriz kansız bir şekilde son buldu.
    zaman içerisinde yapılan anlaşmalarla adalar birleşik devletlerin yönetimine bırakıldı.
    daha detaylı bilgiler için;

    kaynak1
    kaynak2

  • bir haftadır yaptığım şey.

    600 liraya bisiklet aldım. ramazanda bisikletle gelemeyeceğimi var sayıyorum. havalar iyiyken binsem; 2 ay ramazandan önce 2 ay bayramdan sonra, 4 ay binerim toplamda. aylık benzin masrafım 250 tl civarı. bunun yarısı işe geliş gidiş. 125*4=500 tl. al sana bisikletin parası. bedavaya geldi. evden işe 10-15 dakikada gidiyorum. hem de spor yapıyorum. iş çıkışı da çarşıya pazara kullanıyorum. giremediğim sokak, ters yol yok. baktım kırmızı yanıyor araçlara, iniyorum bisikletten, elime alıyorum bisikleti, oluyorum yaya. geçiyorum yayaya yeşil yanan yerde.

    bisiklet güzel bir şey.

    çok soran olmuş: yaz saati uygulamasıyla serbest kıyafet, kış saatiyle takım elbise. o yüzden rahatım :)

    güncelleme: takım elbise uygulaması komple kaldırıldı. kot&gömlek devam...

  • konuşamayan bebeklere limon dilimi ikram etmek. ispiyonlayamıyorlar ve suratları inanılmaz sevimli görünüyor.