ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
slim fit faşizmi
-
düpedüz bir dayatma ve faşizmdir bu. tüm insanları aynı kalıba sokma çabasıdır. illumumatinin filan parmağı var mı bilmiyorum ama harbiden gına geldi bu saçmalıktan.
hangi giyim mağazasına gitsen hepsinde aynı tarz. ne denesen şıp diye yabışıyor üzerine. ulan ibneler, herkes fimfit olmak zorunda mı? o giydiğin t shirt veya gömlek illa kabak gibi dötünü ortaya mı çıkartmalı? allahım nasıl bir zevksizlik bu. bu modayı kim çıkardıysa hepsinin allah belasını versin.
hayır, ben de şişman biri değilim ama fena gıcık oluyorum buna. bi pantolon deniyorsun hepsi yapışıyor bileğine. ulan ben ayakkabının üzerine salınsın isiyorum. zaten 46 numara ayakkabı giyiyorum, çok tuhaf duruyor. zevkime göre bir pantolon bulamayacak mıyım. modelini, rengini beğendiğim tüm pantolonlar böyle. nerdeyse tüm kıyafetlerde de aynı durum. yetti artık be. tekrardan, estetik anlayışınıza sıçayım!
migros'un gıda takviyesi ve vitamin satışı yapması
-
eczane dışında vitamin satmak yasak mı? hayır. internetten bile satıyorlar.
eczaneler ilaç dışı ürünleri iki katı fiyata sattıklarında sorun yok, bunda mı var?
kardeş payı
-
sevmek senede üç bölüm izlicem diye bütün yıl sherlock holmes'u beklemek gibidir.
olm adamlar resmen sevmenin en doğru tanımını yaptılar
tutkuyla sevilen yalnız ve güzel ülke
-
bir insan ülkesinden bahsederken, ne kadar duru ve samimi olabilir onun cevabıdır. nuri bilge ceylan'ın cannes film festivalinde ödülü alırken yapmış olduğu konuşmada şöyle geçiyor bu ülke:
"'bu ödülü, tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme armağan ediyorum''
yüzlerce sayfa yazsan, sağından girip solundan çıksan, tepeden tırnağa resmetsen; bir ülkenin içinde bulunduğu durumu bundan daha güzel anlatamazsın. bir cümle, sekiz kelime ve olay bitmiştir. bir güzelliğin bu derece güzel tasvirini en son sadri alışık 40 yıl önce menekşe gözler'de yapmıştı. fatma girik'in çakmak çakmak gözlerinin yanına tutmuştu bir tutam menekşeyi. fatma girik'in gözleri miydi asıl güzel olan, yoksa menekşeyi tutanın bakışlarındaki ateş mi güzelleştirmişti o gözleri?
çocukken öğrenince ufku iki katına çıkaran şeyler
-
(filmlerin, tvlerin, gazete ve dergilerin de etkisiyle;)
80'lerden önce gerçek hayatın
-gerçekten de- "siyah-beyaz" olmadığını anladığımda hayat olayına yeniden başlamıştım; bırak ufku.
ben berfu yenenler sorularınızı yanıtlıyorum
-
merhaba, nasılsınız? eşim sizi beğenerek izliyor, bu yüzden ayrıldık
yetimi okşayınca öbür tarafa eft yapıyorsun
-
aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin'in tamamı “nerede mağdur varsa, nerede mazlum varsa onun yanındayız. öyle kolay bir inançtan geliyoruz ki başını eğmiş bir yetimin başını okşadığın zaman öbür tarafa eft yapmış oluyorsun. çok kolay aslında” şeklinde olan açıklaması. habertürk'ün haberi
sayın bakanımızın inançla parayı böyle güzel şekilde sentezleyebilmesine hayran kaldım. ben de şimdi gidip koca türkiyedeki 24 sokak çocuğundan birini bulup başını okşayıp eft yollayacağım. gelsin sevaplar, bonuslar.
türkiye'de 6225000 lisanslı sporcu olması
-
futbolun bu kadar yüksek sayıda olmasının sebebi, hif'tir. sırf böyle istatistiklerde fazla görünsün diye zaman zaman halısaha futbol turnuvaları yapılıyor ve katılım için hif lisansı olması şart koşuluyor. çıkarttığınız zaman da lisanslı futbolcu statüsünde oluyorsunuz.
hif dediğim de 'herkes için futbol'. biraz araştırmayla detaylarına ulaşabilirsiniz. bir iki örnek vereyim:
milliyet
tff'nin amacını direkt yazdığı talimatname
topuklu necdet paşa
-
eski bir osmanlı paşası. kitaplarda pek yer bulmaz. tehlike anında topuklaması ile meşhurdur. çok güzel selam durduğu rivayet edilir.
beşiktaş
-
bana hediye alınmasından pek hoşlanmadığım gibi başkasına hediye almayı da pek sevmem. ama sevgili eşimin ve oğlumun hediyeleri hayatımın bir parçası olduğundan bundan kaçış yok maalesef.
hayatımın en ilginç hediyesini oğlumdan aldım. yıl 2015 ama bana 2009 yılı beşiktaş ajandası almış. hediye
sayfalarına bir şeyler yazmış. yazılar
hadi gelin beraber okuyalım. önce birinci kısım. bölüm 1
tercümesi : beşiktaş takımına ezik derler. ben inanmam. en iyi takım o. fenerbahçe galatasaray bana göre ezik. bizim takım beşiktaş.
sırada ikinci kısım var. bölüm 2
tercümesi : bjk güçlü. gs fb ezik. hava atmayın lan. yoksa statta gollerim sizi.
devam ediyoruz. bölüm 3
tercümesi : 1903'te kuruldu beşiktaş. atatürk'te o takımdan. severdi çocukları sevdiği gibi beşiktaş takımını.
ve final. bölüm 4
tercümesi : kara kartal uç, gagala, çiz fb'nin gs'nin kürkünü. golleri bas kaleye ve kazan. ez onları.
belli ki arkadaş çevresi ona beşiktaş'ın ezik olduğunu ifade etmiş o aralar. o da "ben inanmam" diyor. bizim takım güçlü diyor. hava atanları "gollemekle" tehdit ediyor aynı zamanda. görüyoruz ki tam bir atatürk sevdalısı. atatürk'ün istediği gibi saldırmış beşiktaş. ve finalde "gagala, çiz" diyor kara kartala. golleri kaleye basalım istiyor. sevgili oğlum te 600 km öteden bana hayat ışığı olmaya devam ediyor.
çocuk olmak çok güzel dimi ekşi ?
debe edit: hiç yapmadığım bir şey. en azından bir çıkar uğruna yapmadığımı belirteyim bu editi. çok sayıda güzel mesajlar aldım. herkese teşekkür ediyorum ilgi için. ama aynı zamanda olumsuz eleştiriler de aldım. sadece beşiktaş üzerinden sürekli edebiyat yaptığımı düşünen arkadaşlar var. onlara tavsiyem beni engellemeleri. bu işin çözümü budur. ama bilinmesini isterim ki benim hayatım gerçekten beşiktaş. haybeye yazdığımı düşünen arkadaşlar için : peder 1 ~ peder 2
özellikle ikinci resimde gördüğünüz saha, şeref stadı ve orada baba diye bahsi geçen adam ise hakkı yetendir. diyeceğim şu ki benim pederin beşiktaş aşkının bir yansımasıdır burada yazdıklarım. beni böyle yetiştirmiş. yazdıklarım debe ya da fav için değildir. yukarıda yazdım. çok basit. engellersin olur biter. oğlum üzerinden keşke daha çok şey yazabilsem. ama o başka yerde ben başka yerde.
son olarak, perşembe günü lokomotif moskova'yı gagalayıp, golleyip, kürkünü çizerek galip gelmek ümidiyle.
video edit : beşiktaş canavarı
güzel çalışması ve emekleri için latimera teşekkürler.
limited edition : debe listesine 11.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.
geziciler dostoyevski'yi isviçre peyniri sanıyor
alican ağaoğlu'nun facebook sohbet kayıtları
-
gelen 2 arkadaşlık isteği,6 bildirim ve 19 dürtmeye aldırış etmeden arkadaşıyla geyik çeviren birini gördüğüm kayıtlardır.
bana oyun davetiyesi geldiğinde bile heyecanlanıyorum aq.