ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
baba olmak
-
oğlana hemen nick al, 18 yaşına kadar çaylak onay listesinden anca geçer.
iki ineğiniz varsa
-
orjinali "you have two cows" diye baslayan politik espri silsilesi.
ornek:
sosyalizm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
komunizm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
kapitalizm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina komsular karar verir"
ek$i sozluk - "iki ineginiz varsa, devlet sutu 'bozulabilir' gerekcesiyle doker, sizi de ciftlikten kovar"
sıla gençoğlu
-
çıkardığı anlatsam geçer mi adlı şiir kitabında dünya edebiyat tarihine geçecek şiirlere imza atan kişi. yunus günçe ile bu kadar dalga geçilip bu kadının es geçilmesi de tuhaf.
https://pbs.twimg.com/media/dueeuxkw4aarnew.jpg
https://pbs.twimg.com/media/dueevobxkaah2rd.jpg
https://pbs.twimg.com/media/dueeutkwaaactim.jpg
ekşi itiraf
-
eğer biri benle konuşurken ismimi hatırlayamadığı fikrine kapılırsam (fazlasıyla güzelim, canım, cicim vs. derse), ismimi cümle içinde kullanıyorum. "sonra ben de kendime dedim ki, bak keyfekeder bu işte yanlışsın kızım." "alemin derdi ben olmuşum: keyfekeder aşşa keyfekeder yukarı." biçiminde. karşı taraf ilk cümlesinde ismimi kullanmaya başlayınca da, aptal aptal sırıtıyorum. iyilik yapıp denize atıyorum, kimse bilmiyor ama olsun. bugün yatayım yarın koşabilirim, inanıyorum.
müslüm gürses şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
kötü bir söz gibi düştük dillere
yanlış yol seçmişiz haberimiz yok!
---
gülmek bizim hakkımızdı
bu dünyada yaşıyorsak
neden ayrı kaldık bilmem
ölesiye seviyorsak
bir çile var bir neşe var
şu an ölüp kurtuluş var
sonuna dek seni sevip
ömür boyu kahroluş var
---
içimde yılların yorgunluğu var
bahtımı yeniden.. yazsan ne fayda!
alex de souza vs gheorghe hagi
-
alex fenerbahçe'nin nüfus kağıdıdır, hagi galatasarayın pasaportu.
kurtla babaannesini ayırt edemeyen kız
-
kırmızı başlıklı kızdır. bir insan, yatakta yatan etçil bir hayvanla, babaannesi arasındaki farkı anlamıyorsa yıkılsın bu dünya.
cosmos belgeselinin şikayet edilmesi
-
buca fatih sultan mehmet andadolu lisesi tarih öğretmeninin öğrencilerine cosmos belgeseli izletmesi üzerine başvurulan şikayettir.
"tarih öğretmeni, cosmos adlı ateizm görüşünü dikteleyen varoluşu tamamı ile darwin'ci teori ile islam'a aykırı belgeseli bir çok dersinde öğrencilere izlettirmiştir. % 97'si müslüman olan bu ülkede bu davranışın gereğinin yapılmasını arz ederim..."
sahi hala cosmos izlemeyen kaldı mı?
bakınız; sorgulamak, araştırmak, keşfetmek, bilmek... karşımızdaki karanlık bunların hepsine karşı.
biz ne yapacağız? sorgulayacağız, sorgulatacağız, araştıracağız, keşfedeceğiz, bileceğiz, öğreteceğiz.
bilimi engelleyemezsiniz.
haber
bu arada hala izlemeyenler için cosmos
izlemek isteyenler için carl sagan'dan eski ve efsane cosmos
ayrıca sözlüğün güzel başlıklarından birisi, bkz: hayat evren ve fiziği anlamaya çalışmak
gündelik hayat teorileri
-
"yolda yürüyen bir çift erkeğin konuştukları konunun ilginçliği, civarda yürüyen kız çiftlerinin kendilerine uzaklıkları ile ters, güzellikleri ile doğru orantılıdır"
(24.08.2004, ankara)
20 ocak 2023 günü mado'da ödenen hesap
-
kızıl tutku nedir, masaya kons mu çağırdınız?
kazık hesap.
başarı hikayelerindeki zaman atlamaları
-
bu hikayelerde zaman boşlukları var ama olay boşlukları o kadar da yok.
"hızlı yükselme" olayı benim bir kaç defa başıma geldi, işin temelinde "neye niyet neye kısmet" olayı yatıyor. fırsatları görüp hızlı yükselme.
şöyle açıklayayım, almanya'ya gidiyorsunuz ve çok çaresiz kalıp antikacıda işe giriyorsunuz ve size eşya taşıma basit boyama işleri falan verip asgari ücrette çalıştırıyorlar. siz patronunuza bu antikaları ebay'den neden satmıyorsun diyorsunuz, ben bu bilgisayar işlerinden anlamıyorum ama yapabiliyorsan yap komisyon veririm diyor. ebay'e ürünleri koyunca birden bire fark ediyorsunuz ki abd'den çok talep geliyor. bu tür ürünlerin meraklısı çok ancak jenerasyonları itibariyle birbirilerini internetten bulmakta zorlanıyorlar, siz instagram hesabı kurup sadece kendi patronunuzu değil başka antikacıların ürünlerini de satmaya başlıyorsunuz. sonra fark ediyorsunuz ki bu antikadan ibaret değil, bir sürü konuda benzer şey yapılabilir ve çeşitli sosyal medya hesapları kurmaya başlıyorsunuz. elinize ciddi paralar geçmeye başlıyor bu komisyonlar sebebiyle, adınız duyulmaya başlıyor ve bir iş insanı geliyor ortak olalım diyor ve olayı sosyal medya ajansına çeviriyorsunuz.
nefesi kokan boyacılıktan medya ajansı patronluğuna yükseliş hikayeniz oldu, tebrikler.
ortada öyle para çalma, kazık atma falan yok. doğru zamanda doğru yerdeydiniz ve fırsatları itmediniz oldu bitti.
hikayede boşluk yok ancak bazı aşamaları diğerlerinden daha uzun sürüyor. o sırada da rutin bir dönem geçiriliyor ve haliyle hikayede anlatmaya değer bir şey olmuyor.
yükselişler lineer olursa ona kariyer deniyor. yükseliş devrimsel olunca da başarı hikayesi. boyacılığa odaklanıp yıllar içinde iyi bir boyacı olmak türünde bir hikaye de olabilirdi bu.
kariyerciler devrimcilerden kıllınıyor ama ortada bir şaibe yok. pek çok kariyercinin aklındaki devrimci imajı gerçeklerden uzak bir karikatür ve ısrarla bu karikatüre inanmak için kendilerini kandırıyorlar. ajans patronu ile iyi boyacı arasındaki tek fark boyacının kafasındaki karikatürize dünya düzenine olan inancı sebebiyle ısrarla boya yapmış olması.
bu arada ufak bir not, düzeni yıkıldıktan sonra başarıya ulaşan insan hikayeleri çok var malumunuz(işinden atıldı, türkiyeden gitti, okul harcını ödeyemedi v.s.), ben bunun sebebinin yıkılan düzenleri ile birlikte seve seve dünyanın nasıl olduğuna bakmak zorunda kalmaları sonucu kafalarındaki karikatürü silmelerine bağlıyorum.
yaa pelin kardeş çok rahat konuşuyordun
-
ekşi sözlük'te muhtemelen çok sık kullanılacak bir bkz.
yazarların linç edilme korkusuyla söyleyemedikleri
-
tarihimiz fazla abartılıyor.
hiçbir dönemimizde moğollar kadar güçlü değildik, hiçbir zaman roma imparatorluğu kadar dünyaya yön vermedik, hiçbir liderimiz büyük iskender kadar büyük bir savaş dehası değildi, hiçbir zaman ingilizler kadar kültür aşılayamadık uzaklara, hiçbir devletimiz pers imparatorluğu kadar önemli değildi, sinan’ın yaptıkları hiçbir zaman da vinci imzalı italyan yapıları kadar özel olmadı, hiçbir zaman mısır piramitleri gibi ölümsüz eserlerimiz yoktu ve hiçbir zaman yunan mitolojisi kadar derin bir mitolojiye sahip olmadık...