ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklere özgü ikna yöntemleri
-
(bkz: şşşşhhh hadi la)
9 ekim 2014 rusya'dan çok sert açıklama
gloria jean's vs starbucks
-
oturma duzenegi nedeniyle gloria'nin starbucks'dan daha sansli oldugu rekabet. gloria'da elinize verdikleri menuden begendiginiz kahveyi "ahanda şu olsun" diye gostererek isteyebiliyorsunuz, starbucks'da telaffuz etmek durumundasiniz :
- bana bi tane maçarotti..
- efendim?
- bi tane makivetti..
- nasil?
- nescafe var mi?
- yok maalesef..
- sittir, o zaman bi tane makamotti..
- ne?
- ver bisi iste canina yandigim..
marmaray'ın ilk gününde elektrik arızası
-
(bkz: sanırım bize nazar değdi)
kışı güzel kılan detaylar
-
boş parklar, sakin sokaklar.
yayaya yol veren şoför
-
böyle insanlar gününüzün daha mutlu geçmesini sağlarlar, somurtkan somurtkan yolda yürürken karşıdan karşıya geçmek için beklerken birden bir araç durur ve size yol verir şofürü de genelde eliyle geçiniz şeklinde bir hareket yapar gülümser selam verirsiniz anlık mutlu olursunuz, her şeyin o kadar da kötü olmadığına karar verirsiniz, dünya hala güzeldir.
28 aralık 2020 lidl almanya kataloğu
-
eskiden meyve sebze türkiye’de daha ucuz diye övünürdük şimdi onlar bile bizden daha ucuza alıyor. lan adamlar bizim ürettiğimizi ithal edip üzerine daha ucuza yiyor. yatacak yeriniz yok tüp beyinliler. topunuzun amk.
koreli misyonerler
-
sene yanlış hatırlamıyorsam 2003.
ankara’da dolmuşla kızılay’a gidiyorum. mahallemizde uluslararası bir okul vardı ve her milletten insanlar yaşardı. dolmuşa 3 koreli bindi ve insanlarla sohbet etmeye başladılar. bizim türk insanı da yabancılara türkçe şeyleri söyletmeyi çok sevdiği için dolmuştaki herkes korelilere türkçe kelimeler öğretmeye başladılar.
5 dakika geçtikten sonra koreliler’den birisi cebinden bir not çıkarıp “isa sizi çok seviyor” demeye başladı.
neyse ki ankara’nın nezih semtlerinden birisinin dolmuşuydu da kimse saldırmamıştı. sincan dolmuşunda aynı cümleyi kurduklarını düşünemiyorum.
facebook messenger
-
yüklemiyorum çünkü facebook kullanım desenimle örtüşmüyor. ben feyse giriyorum news feed'e göz gezdirip gelen mesaj varsa onları mail gibi okuyup yanıtlıyorum. gruplarda olay varsa bakıyor ve çıkıyorum. chat her daim kapalı.
facebook messenger benim kontrolümde olan bu mesajlara müsait olduğumda bakabildiğim döngüyü feys arkadaşlarımın tetikleyebileceği türden rahatsız edici bir dinamiğe dönüştürüyor. bu değişimi istemiyorum. bundan rahatsızım. zorla ikinci uygulamayla üstüme atılmasından ayrıca rahatsızım. ayrı uygulamaya geçirip sırf rahatsız etmek için bildirimleri hala ana uygulamada gösterme çakallığından ayrıca rahatsızım.
bunun sonucu olarak yaşadığım rahatsızlıkların ötesinde facebook mesajları benim en geç yanıtladığım mesajlar olmak durumunda kalıyor. haliyle bir de bana hemen ulaşabileceğini düşünen arkadaşlarıma geç yanıt atarak onları da bilmedikleri bu sebeplerden dolayı rahatsız ediyor, rahatsız ettiğim için ekstra rahatsız oluyorum.
feysin mesaj ayarlarıyla alakalı çok sıkıntım vardı zaten. istemediğim halde tanımadığım insanlardan mesajlar alıyorum. bunlar other yerine bilmediğim sebeplerden inbox'a düşüyor. bunlara tıklayınca facebook karşı tarafa mesajı okumasam bile "görüldü" diye ispiyon yetiştiriyor. bu insanlarla paylaşmak istemediğim bir bilgiyi paylaşıp beni zora sokuyor. facebook tarafından taciz ediliyorum, özel yaşamım ihlal ediliyor. bu uygulama ayrışması, mobil taciziyle birlikte iyice artık hayat döngümü bozmaya başladı. tüm aile bağlantıları ve gruplardan dolayı hesabımı tümden kapatmak da istemiyorum.
neticede bu uygulama dahil olmak üzere mesajla ilgili politikalarından dolayı feyse daha az giriyorum. daha çok twitter kullanıyorum, daha çok sözlük okuyorum. mesajlarına neden zamanı dönmediğime dair meraklanan, kırılan arkadaşlarla paylaşmak için de bunu buraya kaydediyorum.