ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 yaşında evlendirilen h. k. g'nin ifadesi
-
gerçekten korkunç ifade.
tüm aile ele ele verip kızı ateşin içine atmışlar, hepsinin tutuklanması lazım
adalet bakanının müge anlı'ya tepki göstermesi
-
kim bilir belkide bakan bey de failin musterilerinden biridir.
edit: bircok arkadas bu girdiden dolayi basimin agriyabilecegini yazdi. basimin agriyacagini dusunmuyorum, sonucta gece kulubu isletmeciligi de gece kulubune gitmek de legal . bakan da gider milletvekili de
sinema tarihinin en hüzünlü sahnesi
-
zeki alasya, metin akpınar, halit akçatepe ve kemal sunal ın oynadığı salak milyoner filminde; "demekki hazine dörde bölünecehhh" repliğinde zeki alasya nın yüzündeki hüzün.
öldükten sonra hiçliğin olma ihtimali
-
ben ilk defa bir dine inanmak istedim. hiçliğin olmaması için dua ettim.
depremde 4 kuzenimi kaybettim.
birini enkazdan canlı çıkarttık. bacağı tamamen ezilmişti. kesilmesi gerekiyor dediler. apar topar bir ambulansla gitti. 3 gün nerede olduğunu aradık. sonra morgta kimliği tespit edildi.
ikisi birbirine sarılmış halde bulundu. abi kardeşlerdi. cesetleri tanınmaz halde dediler. tek dileğim acı çekmeden anında ölmüş olmaları. çünkü asıl korkunç kısım, gelmeyen yardımı beklemekmiş.
son kuzenim tam 3 gün yaşam mücadelesi verdi enkaz altında. sesini duyduk, "nefes alamıyorum kurtarın" yakarışları hala kulağımda. 5 bina birbiri üstüne binmişti. çok zor ulaştılar. 4. gün buldular bedenini. hala sıcaktı.
düşünüyorum şimdi. depremden beridir bunu düşünüyorum. hepsi gencecikti 20li yaşlarındalardı. bu kadar mıydı yani hakları ? daha hiçbir şey yaşamamışlardı ki. hiçliğe karışmış olma ihtimalleri canımı çok yakıyor artık. inanmıyor olsam da cennet umarım vardır diyorum istemsiz. bu dünyada sadece 20 küsür yıl geçirip yok olmalarını kabullenemiyorum.
umarım ben bu satırları yazarken başka yerde tekrar doğmuşsunuzdur. anılarımızı, aranıza katılana kadar yaşatacağım.
sizi çok seviyorum.
evden çalışanların yattığı gerçeği
-
işleri zamanında ve olması gerektiği gibi özenli yaptıktan sonra ister yatsınlar ister erkenden mesailerini bitirsinler. böylesi iki taraf içinde daha mutlu ve kazançlı olur. akıl, mantık ve bilim bunu söylüyor.
bel egzersizleri
-
ozellikle bel fitigi olanlar icin , fizik tedavi sirasi ve sonrasinda yapilmasinda fayda olan egzersizlerdir.
bu egzersizler,
1- yuzustu yatin, kalcalari kasin, 5 e kadar sayarak tutun, 50 ye kadar devam edin
2- yan yatin. ustteki bacaginizi on kere havaya kaldirin. diger bacaginizda da tekrar edin.
3- sirtustu yatin. dizler bukuk olsun. once bir dizinizi gogsunuze dogru cekin, sonra uzatin. diger bacaginiz bukuk olsun. 10 kere tekrarlayin. diger bacaginizda da ayni islemleri tekrarlayin.
4- her iki dizinizi bukup gogsunuze cekin. tam uzatmadan yarim indirin. bu islemi 10 kere tekrarlayin.
5- dizler bukuk sirtustu yatarken karninizi ice cekin. 5 e kadar sayarak tutun. 50 ye kadar devam edin.
6- dizler bukuk sirtustu yatarken beli yere bastirin. 5 e kadar sayarak tutun. 50 ye kadar devam edin.
not: ilk haftada gunde bir kere, ikinci haftadan itibaren gunde 2 kere, 3 ay duzenli olarak yapin. uygun zaman, yemekten once veya yemekten 2 saat sonradir.
(doktor onayli listedir)
azınlıkların istanbul'un iyi yerlerinde oturması
-
şimdi oturdukları yerlerden sökülüp topluca esenler'e yerleştirilseler, 50 sene sonra bu başlık güncelliğinden bir şey kaybetmez. *
akp'nin duble yollarının iki yılda bozulması
-
http://www.sondakika.com/…i-ikiye-katlandi-7690794/
arada sırada uzun yol gidenler fark etmiştir, sürekli şerit kapamalar, yol çalışmaları trafiği daha da çekilmez hale getiriyordu. kokusu da çıkmış.
2008'de 665 milyon tl olan bakım masrafları 2014'te 1.6 milyar tl'ye ulaşmış.
yeni yolların bakım masraflarını düşürmesi gerekirken, tersine katlanarak artmış.
tabii mesele yandaşları zengin etmek olunca, bitümlü sıcak karışım yerine sathi kaplama kullanılınca durum böyle oluyor.
bakım firması da yandaş olunca bir değil sekiz defa söğüşlüyor devleti yandaş ekip.
değil mi ak kıl kardeşim?
türk çocuklarının bakkala gitme sorunsalı
-
arkadaş, bizim millet yoktan anlamıyor, ondan oluyor bu. bir şey yoksa, yoktur işte. aaaa, kahve kalmamış, ömerciğim hadi bir koşu al da gel... tüh, ekmek bitmiş, ayşegül fırla... yabancı filmlerde, dizilerde görüyoruz işte. ben daha hiçbir christopher'ın, hiçbir alice'in bakkala gönderildiğini görmedim. adam bakıyor süt bitmiş, kapatıyor dolabın kapağını, yatmaya gidiyor. helal olsun, delikanlı adam işte. bir de bizimkilere bak. yatma vakti gelmiş, "emre koş, bakkaldan porçöz al da gel..." arkasından da bağırıyor, düşürme paranın üstünüü... çocuğu fırına, hamur almaya gönderenler var bir de. allah aşkına, xbox'ta oyun oynarken, annesi seslenince oyunu durdurup hamur almaya giden, bir cindy, bir roberto, bir takashi hayal edebiliyor musunuz? fırın demişken, bizim veletlerin pide kuyruğuna girme sezonu da başlıyor, çocukları allah kurtarsın diyelim...
esnaf esprisi
-
(yıllar evvelinde, saçlara geçici rasta yapılmış, bakkaldan birşey alınmış, çıkılacak...)
- annene temizlikte yardım ediyorsun herhalde?
- nasi abi annamadım?
- saçlarını süpürge etmişsin de aahhaha!
- ehe...
- ahahahahah!!!
ped reklamlarının yasaklanması gerektiği
-
kadınlar yasaklansın komple daha rahat edersiniz.
yılan hikayesi'nden akılda kalanlar
-
-cem'in memoli'ye baba demesi.
(hatta bi bölümde erkan ve salak yandaşı memoli'nin evine girmişlerdi, salak olan cem'in telesekreter mesajını dinleyip, "abi biri babasına dert yanmış ama anlamadım valla" tarzı bişey söylemişti. hiç unutmam niyeyse.)
-memoli'nin binasındaki merdivenlerin şekli (sürekli koşarak inerdi.)
-o dönem benim gibi salaklar alsın diye çıkarılmış normal foto ölçütünde memoli-zeyno kartpostalları.
-krala denk geldikleri yerlerde kabak gibi herifi inatla göremeyişleri.
bi de memoli'nin sürekli baksırla birilerine yakalanışı var. (bu kısım o dönem kendisine aşık olduğum için aklımda kalmış olabilir, evet.)