ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vücut geliştirme
-
salonda ağırlık çalışan herkesin yapmakta olduğu zannedilen spor dalı. ağırlık çalışması her türlü spor dalının tamamlayıcısıdır. bununla birlikte başka spor yapılmasa da ağırlık çalışarak vücudun egzersiz ihtiyacı karşılanabilir. sadece egzersiz ve güçlenme amaçlı ağırlık çalışanları yarışmalara hazırlanan, steroid alan, sürekli şişmeye hayatını adayan insanlarla aynı kefeye koyup dalga geçmek mallıktır. bunun yarışma seviyesinde yapılmasını ben de mantıklı bulmuyorum ama insanların twitter fenomeni, reality show starı vs. olmaktan medet umduğu bu devirde vücut geliştirmecilere laf etmem.
vücut geliştirmeden kasıt düzenli olarak spor salonuna gidip kasları çalıştırmaksa bu bence her insanın yapmaya çalışması gereken bir şeydir. üniversitedeyken birkaç ay düzenli yaptıktan sonra tembellikten çok seyrekleştirdim sonra tamamen bıraktım. seneler sonra tekrar başladım ve bıraktığım için kendime çok kızıyorum. merak etmeyin "bir yerden sonra çok kötü görünüyor" cümlesindeki o bir yere ulaşmanız için senelerce aksatmadan çalışmanız lazım. zaten başladıktan ancak altı ay sonra falan düzgün bir insana benzemeye başlarsınız, belki bir sene sonunda "fena olmuyor ha" falan dersiniz.
yetişkin nüfusun yüzde doksanının onuncu şınava gelmeden göbeğinin üstüne yattığı bir memlekette vücut geliştirmeye laf eden maldır. hele alternatif olarak sahilde yürümekten falan bahsetmek bambaşka bir kafa gerektirir.
askerde sivildeki mesleğe göre sorumluluk almak
-
- icinizde bilgisayar muhendisi var mi?
(elemanin biri el kaldirir, baska biri secilir. eleman elini indirir)
-icinizde berber var mi?
(aynı eleman yine el kaldirir.. bu sefer secilir. mutlu mutlu koşar)
bizzat yaşanmıştır. (alaşehir, 2000)
2 nisan 2015 cumhuriyet gazetesi açıklaması
-
uğur mumcu'nun gazetesine yakışan duruşta bir açıklama.
"önce yayın yasağı geldi.
adliye baskınını, dünya televizyonları gösterdi, bizim televizyonlar veremedi, gazetelerin çoğu da vermeye çekindi. yetmedi.
başbakan’ın talimatıyla, savcı’nın rehin fotoğrafını kullanan gazeteler cenaze törenine alınmadı.
yetmedi: fotoğrafı kullanan gazetelere soruşturma açıldı.
yetmedi; başbakan o fotoğrafı kullanan gazetelere “ahlaksız” dedi. “bundan sonra herkes dikkat edecek” diyerek de yeni baskı yasalarının sinyalini verdi.
hemen söyleyelim: o da yetmez.
çağımızda hiçbir haber, başbakan talimatıyla gizlenemez.
bir gazeteye hangi fotoğrafın basılacağına başbakan karar veremez.
o karar, gazetecilere aittir. ve demokrasilerde en iyisi, herkesin kendi işini yapmasıdır; kimsenin tehditle, hakaretle medyayı korkutmaya, hedef göstermeye kalkışmamasıdır.
kendi güvenlik zafiyetini perdelemek için basına yayın yasağı koymak, aynayı taşlamaktır; hiç işe yaramamış bir faşizan tavırdır.
başbakan basını ahlaksızlıkla suçlamadan önce, adalet sarayı’ndaki adaletsizliğin, korunaksızlığın, fiyasko operasyonun hesabını vermelidir.
“patronlarına da söylüyorum” demişler.
cumhuriyet’in patronu yok.
bunu patronlarına söylesinler."
edit: link eklendi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/…uriyet_e_islemez.html
üniversitedeki bölümlerin tek cümlelik özeti
-
psikoloji: simdi sen mezun olunca psikolog mu olucaksin psikiyatrist mi? hangisiydi recete yazan?
sahibinden'deki tasarımı ile çığır açan daire
-
banyosunda dahi avize bulunan dairedir. bakarken ruhum sıkıldı, buram buram avamlık, zevksizlik.
ankara'daki dev kardan kadın
uzaya rengini veren siyah madde
-
ukteyi dodi el ford kardesimiz vermisse de, uzayin siyah oldugunu kim soyluyor ise yanlis soyluyor sahsimca, siyah denmesinin sebebi isiksiz olusudur. gece cukunu goremeyince aa siyah cukum var demiyorsan uzaya da siyah denemez.
pilav yaparken pirince eklenen su oranı
-
pirinçten pirince değişir, net bir oran olduğunu iddia eden pilav yapmayı bilmiyordur
pişman olmak istemeyenlere tavsiyeler
-
ılle de pisman olacaksaniz yaptiginiz icin pisman olun, yapmadiginiz icin pisman olmak daha beterdir.
15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü
-
fetocu olarak anılmaktan son anda yırtanların daha bir çılgınca (işemeli sıçmalı) kutladığı, kutlayacağı; alakası olmayanların ise tamamen nötr (noluyoruz amk tadında) kaldığı, kalmaya devam edeceği gün.
balık yerken gelen ne kadar da sağlıklıyım hissi
-
bir tek bana mı oluyor bilmiyorum. ama balık yerken o öğünde sanki hiç kalori almadan doymuşum, günlük protein ihtiyacımın hepsini almışım, 1 aylık omega 3 ihtiyacımı gidermişim gibi hissediyorum.
böyle sanki dünyanın en bilinçli ve sağlıklı beslenen insanı gibi beslenme üzerine sohbetler etmek, bir guru gibi tavsiyeler vermek istiyorum.
aslında öyle çok aradığım bir tat değil, ayda 1-2 belki anca yerim ama gazetelerde okuduğum sağlıklı beslenelim, balık yiyelim tavsiyeleri artık bilinçaltımda nasıl yer ettiyse, çok mutlu oluyorum lan ben balık yerken!
geldiniz, buraya kadar okudunuz, bari boş gitmeyin notu: her hafta balık yiyenlerde kalp krizi riskinin %50 azaldığını biliyor muydunuz?