ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vision mercedes maybach 6
-
arkadaşınızdan aklından sıfır-yüz arası bir sayı tutmasını isteyin.
başka bir arkadaşınızdan aklından sıfır-yüz arası bir sayı tutmasını isteyin.
üçüncü bir arkadaşınızdan aklından sıfır-yüz arası bir sayı tutmasını isteyin.
üçünüde doğru tahmin etme ihtimaliniz, bu arabaya sahip olma ihtimalinizden çok daha fazla.
dostoyevski okuyun roman kahramanı olun,
tarantino izleyin, film kahramanı olun.
sözlükte hayallerinizi anlatan entariler döşeyin.
ama bu arabanın hayalini kurmayın olm.
bu ülkede birkaç kişi bu güzel şeye binecek.
belki bunlardan biri de ekşici bir piç olacak.
ama binilebilecek daha güzel şeyler var,
daha ulaşılabilir, daha güzel şeyler.
bence onlara yönelelim.
velhasılkelam; çok pahalı bir araba.
edit: opel corsa dizel aq!
beylik ve klişeleşmiş lafların ingilizceleri
-
okumadım kardeş durumumuz yoktu'nun ingilizcesi. çok havalı.
edit: (bkz: i didn't read bro we didn't have situation/2)
getir'in 4480 kişiyi işten çıkarması
-
ciroya bakarak yatırım yapılıyor, adamlar da bug'ını bulmuş işin, bakkal dükkanını dijitale uyarlayalım, 1 liraya alırım, 1 liraya satarım, maksat ciro artsın. geri kalan masrafı da yatırımcıdan çıkartırız zaten, harika business plan, pandemi olmasa çoktan ufalmıştı, şansları yaver gitti, hype oldular. yatırımcılar da ayrı çakal, kusura bakmayın, hype olan bir şeye giriyor, hype bitmeden hissesini başkasına satıp/çakıp çıkıyor.
pandemi öncesinde de aynısını savunuyordum, yine aynısını savunuyorum. hem insan eforu açısından, hem global ısınma açısından, nereden bakarsanız bakın inanılmaz gereksiz bir iş bu. gece vakti ilaç ihtiyacın olsa tırım tırım eczane arıyorsun ama dondurma istediğinde birisi kapına kadar geliyor.
amerika'da şehir merkezi dışında yaşayan insanların çoğu markete/bakkala onlarca km uzaklıkta yaşıyorlar ve haftalık/aylık planlamalar ile alışverişlerini yapıyorlar. bizim nasıl bir satın alım gücümüz var ki böyle bir ayağa hizmet peşindeyiz.
(bkz: ayranı yok içmeye taht-ı revanla gider sıçmaya)
ekleme :
ben de bir girişimciyim, sektörde tanışmadığım mentor, görüşmediğim vc kalmadı.
kripto para kovalayanlardan farkları yok. yatırım alan firmaları ölümüne zorluyorlar kendi paralarını katlamak için. unicorn çıkartır mıyız? decacorn çıkartır mıyız? derdindeler tamamen.
sürdürülebilirlik umurlarında bile değil. hangi yaraya derman oluyoruz, doğaya nasıl bir etki yapıyoruz umurlarında bile değil.
konuşunca da unorthodox oluyorum işte. hepiniz çok iyi biliyorsanız bu işi, açın etohum sitesini, 10 sene önceden başlayıp yatırım alan firmalara bakın kardeşim, at gibi koşturmasanız çoğu işletme ayakta kalırdı, yatırım alanların hemen hemen hepsi uçuk hedeflerinizi tutturamayıp kapattılar.
mütevazi ve sürdürülebilir bir büyüme amaçlayan hedefler koyunca da küçümseniyorsunuz sektörde maalesef.
neyse daha çok şey yazarım da, şimdilik yeterli.
herkesin oruçlu olduğu ofiste yemek yiyen tip
-
dünya'nın kendi etrafında döndüğünü düşünen saygısız bir dinliye dert olmuştur.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
sabahları camdan aşağı tükürüp duran, beni her gördüğünde "sen ezgi misin? senin bende mektubun var. *" diyen çılgın üst komşumuz 90 yaşındaki himmet dede kapıda kalmıştı. kapının üstünde anahtarını unutmuş, cebinde de yedek anahtarı kapıyı açmaya çalışmış ama başaramamış. tam kahvaltıya oturmak üzereyiz, gelmiş bizim kapıya elleriyle dizini dövüyor, "ne yapacağım ben!" diye.
çıktım yukarı. kapıyı biraz zorlayıp, sarstım. sanırım bir süre sonra arkadaki anahtar geriye kaçtı ve ve diğer anahtarla kapı açıldı. nasıl mutlu oldu, ne dualar etti canım benim. neyse, aşağı indim. oturdum kahvaltıya. o sırada evde şekerin bittiğini fark ettim. "neyse çayı şekersiz içeriz" diye düşünürken kapı çaldı. himmet dedem elinde bir kase küp şeker "evde bir tek bu vardı. teşekkür için getirdim" diyor. o sırada evdeki herkes şok.
sanırım o zamandan sonra kimimiz allah'a, kimimiz karmaya inandı. kimimizin de sikinde bile olmamış olabilir olay. emin olamadım.
edit: himmet dedem 2 hafta önce vefat etmiş lan.
kemal kılıçdaroğlu'nun bozkurt işareti yapması
-
kemal kılıçdaroğlu'nun, kendisini görünce bozkurt işareti yapan bir vatandaşa karşı selam vermek amacıyla yaptığı şeydir. ama hükümet kafasıyla hemen gözaltına alınmalıydı değil mi?
(bkz: bozkurt işareti yapan çocuğun gözaltına alınması)
apple parlatma bezi
-
adamlar içeriğin altına uyumlu olduğu cihazları yazmış lan ahahaaha. ne yani samsung silmeye kalkınca bana ne bana ne silmicem mi yapıyor bez.
esra erol ve kocasının günde 100 bin tl kazanması
-
birinin çıkıp acilen yalanlaması gerekn iddia. yemin ediyorum sinirden kendimi sevicem şimdi.
yahu bu kadın ne iş yapar? programının vasfı nedir? günde 3 saat boş muhabbet etmek için bu kadar para alabilir hale nasıl geldi bu kadın?
komik desem değil. eğlenceli desem değil. yeri doldurulamaz desem değil. eğitici desem değil. faydalı desem değil. bir bok değil ulan! günde 50.000 lira nedir yahu?
kriterlerin ne? e hadi siz bir çay için demek için bu kadar para nasıl kazanabilir bir insan?
sümeyyenin maaşından sonra en çok sinirlendiğim para kazanma durumu bu oldu sanırım. bir süre atlatamam bunun şokunu.
ekşi itiraf
-
"yabancı bir yere gittiğimde elimi yüzümü yıkadıktan sonra tedirgince kullandığım o havlunun,
yüzümü en temiz yeridir diye sildiğim en ücra köşesi, ya herkesin aynı düşünceyle sildiği yerse?" diye düşünüp kafayı yiyorum.
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
dominos'a verilen siparişe iliştirilen not :
"mümkünse 30 dk yı geçsin...fazla paramız yok da :)"
bunlar cumhuriyet bayramında vals yaptılar
-
+ abi bugün cumhuriyet bayramı...
- o zaman vals!
+ renk!