ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
the devil's advocate
-
filmin sonlarında şeytanın "tanrı insanların duygularıyla hareket etmesini yasaklarken, ben duyguların kapısını sonuna dek açarım" repliğiyle kafamda mantar gibi soru işaretleri oluşmasına yol açmış film.
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: çolumun çocumun rızkını kumarda 5e katladım
sonra mahalledeki imama gittim cevaz almaya hocam dedim böyle böyle cocuklara yedirsem günah olur mu? olur dedi sen o paranın yarısıyla camiye halı ısmarla, ulan camiyi kara para aklanan isviçre bankalarına çevirmiş adamlar. dedim hocam 1 el black jack oynarız kazanırsan olur kaybedersen halılarıda alırım dedim başladık oynamaya parayı kaybettim 20bin lirada içeri girdim beyler imam fena dişli çıktı amk şimdi 3 cumaya kadar o para gelmezse faiz işletirim diyor. yardım edin
özet: imam böyle black jack oynamayı nerden öğrendi?
kardeşlere yapılmış anlamsız eziyetler
-
abimin bana yaptığı eziyettir. annemle babam evde yokken bööööö diye yavaş yavaş üstüme gelip psikolojik gerilim yaratıyordu, altıma sıçıyordum. ulan ne korkutuyorsun de mi. korkuyoruz işte. sonra gelip seviyordu manyak mısın lan ne korkuyorsun diye, iki dakika sonra yine böölüyordu. hayır yani amacın ne kardeşim? korkuyoruz da korkmuyoruz mu dedik? ha gerçi aynısı ben de minik kuzenime yapıyorum o da altına sıçıyor. babadan oğla nesiliz herhalde.
antarktika'da 2015 orucu'nun iptal olması
keloğlan'ın masonik bir hikaye olması
-
ironi filan herhalde.
bilmeyen için:
keloğlan şamanik türk/altay inancından gelme bir mitolojik hikaye. yani keloğlan doğduğunda müslümanlık daha dedesinin portakalında vitaminken, masonluk ise bizim şimdisi ile galaksinin öbür ucundaki bir sistemde kolonileşeceğimiz tarih arasındaki farkın dengi bir uzak geleceğe tekabül ediyordu.
erivan'da soykırım anıtını ziyaret eden araplar
-
muhtemelen "gelin abi soykırım var" dendiğinde yanlış anlayıp, gidip bi iki adam öldürelim stres atarız diyerek gitmişlerdir.
istanbul valiliği makam odası dekorasyonu
-
her gelen insan için ayrı bir pencere yapılmış.
insan sayısı arttıkça pencere sayısı da otomatik olarak artıyor.
(bkz: high tech)
diyanet bütçesi vs. cern bütçesi
-
cern 2016 toplam bütçe: 1 milyar 127 milyon isviçre frangı = 3 milyar 888 milyon tl
diyanet işleri başkanlığı 2016 bütçe: 6 milyar 500 milyon tl.
1 frank: 3.45 tl
cern bütçe
(bkz: edit 1): (#65188989) şu entry şaka değilse, cenaze ve yıkama işlerini belediye yapar, diyanet sadece cenaze namazına imam yollar.
(bkz: edit 2): (#65189452) bu entry'i giren arkadaşa birisi futbol federasyonun özerk olduğunu ve devlet bütçesinden pay almadığını ve kendi yarattığı gelirleri harcadığını belirtsin.tübitak'la kıyaslama ihtiyacı hissetmedim çünkü ona zaten mümkünse 100 kat fazla bütçe ayrılmasını ve başına hayvanat bahçesi müdürü atanmamasını dilerdim. vatikan konusu zaten evlere şenlik.herhangi bir avrupa vatandaşı vatikan'a bütçesinden vergi ödemez vatikan'ın kendisi bağımsız bir devlet'tir...
dersten atılırken oluşan ilginç diyaloglar
selçuk yöntem
-
çok babacan adamdır... çok uzun yıllar önce bir gün, sabahtan başladık arkadaşlarla içmeye. akşam da taksim'e çıktık. adını hatırlayamadığım bir barda gece acayip uyku bastı beni ve "tuvalete gidip kestireyim" dedim kendime. evet sözlük yazarları, gerçekten sabahtan içmeye başlamıştık çünkü. neyse efendim... küçücük bir tuvalet. üstü açık ama... cabrio yani. ben kendimce en temiz köşesinde tuvaletin sadece beş dakika için gözlerimi kapatmaya niyetlenerek amele oturuşu dediğimiz pozisyonu aldım ve kapattım gözlerimi. ne kadar zaman sonra bilmiyorum, başımdan aşağı dökülen bir kova suyla uyandım. kafayı bir kaldırdım... selçuk yöntem. tuvalet cabrio olduğu için bir sandalye üzerine çıkmış ve bir kova suyu dökmüş üzerime; zira dışarda inanılmaz bir tuvalet kuyruğu oluşmuş ve ben tüm kapı çalmalarına, tüm seslenmelerine rağmen uyanmamışım. neyse, o kafayla hızla yerimden kalkıp kapıyı açtım. karşımda selçuk yöntem... kendi babamın da adı selçuk ve bunu belirterek sarıldım kendisine. rezalet resmen!!! sağolsun o da sarıldı. sonra barda oturduk, kahve ısmarladı falan... ben sürekli selçuk baba dedim kendisine. ne anlattıysam dinledi... ne anlattığıma dair de en ufak bir fikrim yok. yani şimdi yıllar sonra düşünüyorum da, bugün tuvalette sızıp kalan genç bir adama kahve ısmarlayıp dertlerini de dinlersem, sayesindedir. güzel adamlarla karşılaşmak gerek hayatta... güzel adamdır vesselam!
lütfen susar mısın dersi dinleyemiyorum diyen kız
-
haklıdır.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
odadan iceri girerken ayagin kapi esigine takilmasi ve sendelemem sonucu hr ablanin espiri yaparcasina,
- bu sizin dikkatsiz oldugunuzu gösterir
demesi
ve benim de: sizin de önyargili oldugunuzu.
demem.
(bkz: dakka bir gol bir)