hesabın var mı? giriş yap

  • ingilizcem pek fena değildir. yurtdışında kalmadan getirilebilecek en iyi seviyeye getirdim diyebilirim.

    bir japon firmasıyla yaptığım görüşmede bunu söylemeden direk ingilizce olarak bir iş gününüzü anlatabilir misiniz dedi kadın.

    nedendir bilmem hiç es vermeden,
    i usually get up early dedim. sonra bi gülme geldi bana ki anlatamam. sustum, sıktım kendimi ama dayanamıyorum artık, o gırtlaktan gelen garip sesleri yapmaya başladım sonra da koyverdim kahkayı ama gözümden yaş geliyor artık görmeniz lazım. kadın zaten kleopatra'nın mumyası gibi böyle siyah küt saçlı ve yaşlı öylece bana bakıyor ifadesini bozmadan.

    neyse yatıştım, kusura bakmayın devam edemeyeceğim dedim ve terkettim odayı.

  • beyaz gömleğin de ıslanınca iç gösterdiğinin farkına varılınca, siyah gömleğe geçileceğini düşündürür.
    gerçi o zamanda içte beyaz sütyen parlar, ooouv şimdiden bir hareketlenme oldu. yetkililer elbet buna da bir çözüm bulacaktır.

  • eylül 2013, gs bir daha şampiyonluğu bırakmayacak gibi ilerliyordu, birileri sanal krizler çıkararak terimin gs den ayrılmasını sağladılar ve gs darmadağın oldu. terimi hiç sevmem ama aynı oyun yine sahneleniyor gibi, eğer güneş milli takıma giderse bjk de aynı sonu yaşar bence.

  • 'kız olsam ilk sana verirdim' dediğim kişilerden uzaklaşmak. hak iddia edip amıma koyarlardı valla.

  • dün gece eve dönerken bi işkembeciye uğradım. benim masaya bakan garson bey biraz konuşkan biriydi, sohbet etmeye başladık. yalnız maskesi olduğu için tam olarak ne dediğini anlamıyorum, böyle boğuk boğuk konuşuyor, hafif şivesi de var zerre çözemiyorum ne dediğini. bi yerden para mı bekliyormuş, bi yerde alacağı mı kalmış, iş mi bakıyormuş yani çok az aradan laflar seçiyorum kopuk kopuk... hafiften kafam da güzel, algılarım düşük, ben de nasıl olsa şimdi gider diye anlamasam da kibarlıktan "aynen abi ya", "hayırlısı olsun", "kısmet valla" falan gibi şeyler söylüyorum. yani bu laflar genelde bi noktadan sonra muhabbeti bitirir ama bitmedi.

    adam benim masaya her bir şey getirdiğinde 5-10 dk bi mevzudan bahsediyor. ulan o kadar çok uzadı ki muhabbet, benim kelimelerim bitti. çünkü en az 30 kere "hayırlısı olsun", 20 kere de "doğrudur", "haklısın abi", "aynen" falan dedim yani artık bunları kullanmaya devam edemem. bi de ben adama gaz mı veriyorum napıyosam dikkat ediyorum adam benimle her konuştuktan sonra kasadaki patronla biraz sözlü atışmaya giriyo sonra tekrar bana geliyo. yani biraz daha "aynen" falan desem dalacak patrona.

    ayrıca o kadar ilerledi ki mevzu "pardon siz ne anlatıyosunuz acaba aq?" da diyemiyorum, geri dönüş yok artık. o an konuyla ilgili bir şey sorsa mantıklı bi cevap veremicem, adam da onunla dalga geçtiğimi falan zannedecek diye iyice stres oldum, tek amacım artık yediğimden zevk almadan, tamamen karnımı doyurma ve ayılma amacıyla hızlı hızlı yiyip mekandan kaçmak. bi an önce gideyim buradan dedim.

    neyse yemek bitti hesabı ödedim. tam kapıdan çıkıcam, kendisi bana telefonunu verdi, "beni çaldır abi ben de kaydedeyim" dedi, onu anladım. yanında olduğum için de çaldırmak zorunda kaldım. neyse tam kurtuldum diyordum ki "abi o zaman ben senden haber bekliyorum" dedi, böyle 2-3 saniye bi sessizlik oldu aramızda, "tamam" falan deyip çıktım mekandan. sabah 10'da aradı açmadım, az önce yine aradı yine açmadım. bunun üzerine "abi salih ben. konuşabildin mi" diye mesaj attı. aq bi rahat bayram geçireyim dedim yine gereksiz bi action içinde buldum kendimi.

    not: salih abi belki buraya yolun düşer de burayı okuyorsundur. ben senin ne dediğini inan anlamadım güzel abim. mevzu da çok uzayınca bir şey diyemedim kusura bakma. sen şu olayı baştan bi güzelce anlat diyeceğim de akıl alma konusunda doğru insanla konuştuğundan emin değilim. biraz kafamı toparlayayım da arıcam abi seni :/