ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla isviçreden
dönmekteydi. yanında oturmakta olan rahibe
-"özür dilerim peder, sizden bir iyilik
isteyebilirmiyim?" diye sordu.
-rahip "elbette kızım, senin için ne yapabilirim?"
diye cevapladı.
kadın açıkladı: "işte problemim; kendime yeni bir
epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü bir para
saydım. sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve
gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. acaba
gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir
misiniz?"
-rahip "tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz
ki ben yalan söyleyemem." diye yanıtladı kadın "çok
temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki
size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon
aletini pedere verdi. uçak havaalanına vardı. peder
gümrükten geçeceği sırada görevli
-"peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var
mı?"diye sordu. bunun üzerine peder "
-başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım
herhangi birşey yok, evladım" der
bu yanıtı garip bulan görevli
-"peki kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?"
diye sordu.
peder yanıtladı:
-kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel,
küçük bir alet var,
ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"
görevli kahkahadan kırılarak:
-"tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."
aşık olunmayan biriyle beraber olmak
-
bence zordur ya. vallahi bak. var benim böyle bi tanıdığım. evlendi sonra bir de aşık olmadığıyla. aşık olduğu ona yar olmamıştı çünkü. sanırım o da "benim sevdiğim beni sevmiyorsa ben de beni sevenle beraber olurum"* diye düşündü.
mesela hayal kuracaksın. insan kendiyle ilgili hayaller de kuruyor elbet ama 2 kişilik hayaller daha bi tadından yenmiyo. sevdiğin biriyle olursa tabi. ama aşık değilsin işte. ne zevk alıcaksın ki o hayalden? insan kurmaya üşenir.
mesela bişeyine sinirlendin diyelim ki. seven insan görmezden gelir, kabullenir, geçiştirir falan. sen hem sinir olmuşsun hem de aşık değilsin, napcan? insan sevdiği kişiye daha fazla tolerans gösterir. peki ya sevmediğine?
ailesiyle oturup kalkman lazım. ben sevmediğim adamın annesine "annem" babasına "babam" gözüyle bakamam heralde. kendi annem-babamla aynı evde yaşadığım halde gün içinde illa ki ararım naptınız ne ettiniz diye, onları aramak istemem ki? ailesini benimseyebilmek için adamı sevip benimsemek lazım önce.
arkadaşları var bir de. arkadaşlarıyla takılmaktan hoşlanmıyosam sırf onun hatrı için katlanabilirim. ama işte sevmediğim bi insan için hatır gönül falan bana biraz yalan geliyo.
zaten bir defa geliyoruz bu dünyaya. bu eziyeti çekmeye değmez. ömür boyu yalandan mutluluk sahneleri pozlamanın manası yok. feysbuka boy boy gelin-damat fotoğrafı koyunca mutlu olunmuyo. -muş gibi oluyo.
cezalar beni yıldırmaz ben yine taciz ederim
-
açık bir şekilde "beni idam etmeniz şart, toplum hayatına uygun değilim, kendimi düzeltmem, eğitmem ve etik değerlere sahip olabilmem mümkün değil, ilgililere arz ederim." diyen adam.
fernando muslera
-
aranızda maşallah demeyen yavşaklar var
mühendis olmanın artık hiçbir havası kalmaması
-
ülkede,
adalet olmadığı için avukatlığın,
güvenlik olmadığı için polisliğin,
habercilik olmadığı için gazeteciliğin,
eğitim sistemi olmadığı için öğretmenliğin pek bir anlamı kalmadı.
bilim olmadığı için de mühendislik bitiyor.
hadi herkes imam olsun.
23 nisan 2015 system of a down erivan konseri
-
ermeni kimliğiyle öne çıkan ve propaganda yapan grubun, ermenistan topraklarındaki ilk konseridir.
kendilerinin ilk albümü 1998'de çıkmıştır. demo dönemlerini falan saymıyorum.
17 senede asıl vatanlarının anca akıllarına gelmesi ayrı ironiktir.
giray çişini yapıyor partisi
-
çocukları kutsamak yeni moda. sonra atıyorsunuz özel okula, çocuk özel olmadığını anlayınca bizim başımız ağrıyor. yapmayın şu saçmalıkları.
funda özkalyoncuoğlu'nun kitap özetleri
-
"suç'u okudum, fena değildi. ama ceza'ya henüz başlama fırsatı bulamadım."
.
kıvanç tatlıtuğ
-
karanlıkta çok benzediğim oyuncu; ama zifiri karanlık olacak. kapkaranlık.
itirafçıların aslında demek istedikleri
-
crespoo1984; cinsiyet: erkek; yaş: 22; il: istanbul
geçen yıl dört arkadaş aynı eve çıktık. şehir suyu kireçli olduğu için damacanayla su alıyoruz. su alma sırası bana geldiğinde damacanayı musluktan dolduruyorum. parayı da cebe atıyorum. şu ana kadar kimse iki su arasındaki farkı anlamadı.
meali:şimdi yazınca anladım ki aslında hepimiz aynı şeyi yapıyomuşuz!
kızgın yağa su dökmek
-
kızgın yağa su döktüğümüzde ne olduğunu anlamak için bazı temel bilgileri bir gözden geçirmemiz gerekir. öncelikle yağ ve su karışımları bir heterojen karışımdır yani gerek molekül yapıları ve gerekse özgül ağırlıklarından dolayı birbiri içerisinde karışamazlar.
yemek pişirme esnasında hepimiz mutfakta çeşitli yağlar kullanmaktayız ve yağlar yemeğe lezzetini veren bir katman oluşturmaktadır. fakat bazı zamanlarda ocaktaki yağın ne kadar ısındığının farkına varamayız.
işte mutfakta kullandığımız yağların hepsi oldukça yanıcıdır, bu da kolayca alev alabilecekleri anlamına gelir yani yağlar çok çabuk ısınır ve bir kez duman çıkarmaya başladığında, kullandığınız yağ 30 saniye gibi kısa bir sürede alev alabilir. farklı yağlar farklı sıcaklıklarda (parlama noktalarında) yanar ve marketten satın alabileceğiniz her yağ, sıcaklık yeterince yüksekse alev alabilir.
böyle bir durumla karşılaştığınızda dikkat sakın su dökmeyin. eğer bunu düşünüyorsanız ise şu videoyu izlemenizde fayda var derim.
şimdide bu durumun nasıl oluştuğunu açıklayalım. en başta da dediğim gibi yağlar çok çabuk ısınan ve alev alabilen bir yapıya sahiptir. yağın üzerine dökülen su daha daha yoğun olduğundan, hemen yağın altına girerek tavanın aşırı sıcak yüzeyine ulaşır. bu, suyu orijinal boyutunun 1700 katına hızla genişlemesine sebep olur(çünkü su her sıcaklıkta buharlaşır) ve anında buhara dönüştürür.
sonuç tüm yağ çok hızlı bir şekilde tavadan dışarı itilir ve yağ zaten yanıyor olduğundan bir patlama etkisi oluşur.
peki böyle bir durumda ne yapmamız lazım. öncelikle ocağı kapatmalıyız ardından yanan yağın oksijenle temasını kesmek için bir tepsiyle ya da bir kapakla üzerini kapatmalıyız. başka bir yöntemde yanan yağın üzerine bol miktarda tuz veya karbonat dökmektir.