hesabın var mı? giriş yap

  • 50’lerin sonundan 70’lerin sonuna kadar türkiye'de uygulamaya konulan ekonomi modelidir. bu modele göre yerli sanayinin gelişmesinin öncelik olduğunu görüyoruz. o uzun 60’lar dediğimiz dönem hem dünyada hem de türkiye’de kalkınma kavramının ve sol fikirlerin öne çıktığı bir dönemdir. türkiye’de buna paralel olarak devlet planlama teşkilatı kurulmuş ve devlet hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarıyla demokrat parti dönemine göre ekonomide daha aktif bir role soyunmuştur. 65’te ap’nin başa gelmesiyle bu süreç devletin daha yönlendirici ve teşvik edici pozisyona geçmesine doğru evrilmiştir. günümüz avrupa birliğinin temeli olan avrupa ekonomik topluluğuyla bağlar geliştirilirken yerli sanayinin kurulup korunması için bazı politikalar uygulanıyor. gümrük vergilerinin arttırılması ve ithalat kotaları gibi yöntemlerle ithalat dezavantajlı hale getirilirken yerli sanayici kur politikaları (kurun devalüe edilmesi, ihracatçıya ucuz kurdan döviz sağlanması vs.) ve teşviklerle destekleniyor. bu politikalar kimya ve demir -çelik sektörü gibi ağır sanayinin kurulup geliştirilmesinde işe yararken çoğu alanda sadece montaj ve ambalaj sanayisini geliştirmiştir. ve bu durum kimi kesimlerce eleştirilmiştir.

  • kurabiye gibi kurabiye. hiç öyle çamur haline gelmiyo, basın açıklamasını yapıp olaysız dağılıyo. mis.

  • bir porsiyonu ile bir buçuk porsiyonu arası fark olmayan(fiyatı hariç )garsonların bile bu ikisini karıştırılmaması için yoğurda işaret koydukları(ekmek kırıntısı), iskenderi bir zamanlar güzel şimdi ise plastiğimsi birşey olduğu zincir restaurant.

  • kendi evim var.
    is yerim ile evimin arasi deniz manzarisini seyrederek yuruyerek 10 dakika.
    en son hatirladigim kadari ile otobuse 3 sene once koctas'a gitmek icin binmistim.
    giyecek sorunum yok. yillar oldu kislik giymiyorum, ayakkabi yazin giymiyorum kisin da en fazla ucuzundan bez ayakkabilar.
    tatile pek gitmiyorum.. zaten yilin, 12 ayi tatildeyim.
    arabam vardi sattim, ihtiyacim yok. ara sira mangala gitmek icin ya da sehir disina gitmek icin kullaniyordum. pek gerek kalmadi, alkol kullaniyorum. geceleri o yuzden araba kullanmiyorum.
    dogal gaz kullanmiyorum, gunes enerjisi var. kisin da sene de birkac defa kilimayi 5-10 dakika sicak ayar calistiriyorum, yetiyor.
    evi sadece uyumak icin kullaniyorum. elektirik ve su toplam aylik 50-60 tl geliyor.
    evde internet yok, ihtiyac da yok.
    pazara pek gitmiyorum. komsular durmadan, potakal, mandaline, mevsiminde enginar, yeni dunya doldurup getiriyor. bazende ben gidiyorum seralardan topluyorum.
    disari ciktigimda pek hesap odemiyoruz, mekanlarin alayi tanidik. bazen raki balik yapiyoruz. balik denizden ayyas ve alkolik balikci abilerim getiriyor, rakilar benden.
    benim birak insan gibi yasamak..
    krallar, padisahlar, imparatorlar gibi yasamak icin.. gunde 1 paket kisa malboro ve 6 bira (gunune gore bi buyuk sarap, 35 lik raki da olabilir) karsilamam gerekiyor.
    sanirim.
    400-500 lira hayvanlar gibi yeter. arta kalan parayida iskandinaw, rus, hollandali, alman karilar ile yiyoruz amnk.

    not; alanya da yasiyorum..

    metrekareye dusen binlerce okuzu ile istanbul sizin olsun annecigim.. hayrini gorun.

    alanya ya tekrar döndüm aq.. artık sorup durmayın.

    yıllar sonra gelen edit..
    olm istanbul'a taşındım aq. mesaj atmayın lan

    edit. . haftaya gidiyorum.. aassfgk..
    sizin olsun zincirlikuyu metrobus istasyonu.. bodrum'a yerleştim aq...
    kaçmıyorum..
    çok korktum istanbul'dan.. işsiz, beş parasız ve kimsesiz beylikdüzün de başlayan macera..
    cihangir'de oturuyorum ve etiler'in elit bir mekanında yönetici olarak bir banka müdüründen çok kazanıyorum..
    ve..
    alacağımı aldım. öğreneceğimi öğrendim.
    soracak olursanız "değdi mi?"
    tükettim.. bana verecek hiçbir şeyin kalmadı aziz istanbul..
    yani değdi..
    anlatılmaz zor ama güzel bir tecrübe..
    bir insan istanbul da tutunabilirse.. dünyanın her yerinde tutunur..
    her şey için çok teşekkürler..

  • yıllık kazancınız 220 bin tl'yi geçmiyorsa bulunduğunuz ilçedeki vergi dairesine giderek esnaf muafiyeti için başvurabilirsiniz.

    peki ne zaman başvurmalısınız?

    hemen başvurmanız gerekmiyor pek tabiki de.
    para kazanmadan ne şirket kurun ne de esnaf muafiyetine başvurun.

    hesabiniza aylik duzenli para yatiyorsa iki durum var. el emeği ürünler satiyorsaniz ve yil sonuna kadar gelen miktarin 220 bin tl yi gecmeyecegini dusunuyorsaniz esnaf muafiyetine başvurun.

    eger alim satim gibi ticari faaliyeti çok, sanatsal ya da el emeği olmayan bir şey satiyorsaniz şahsi düşünceme göre 100 bin tl'den sonra şahis şirketinizi kurunuz. bu miktarin alti genelde incelemeye girmez. ( bir garantisi yok bu soyledigimin tabi ).

    şirket kurmadınız, vergi muafiyetine de başvurmadınız, yil sonu gelmeden varlik barisi basvurusunda bulunun %1-2 ne kadarsa varlik barisi odemenizi yapin. ( 2015-2018 arasi google gelirlerimden dolayi incelemeye girmis, yuklu bir vergi cezasi almistim, varlik barisina katildigimdan dolayi vergi mahkemesi cezayi iptal etti, ust mahkeme de onayladi. varlik barisini her 6 ayda bir uzatiyorlar doviz gelsin diye. yasal bir aciklik var bunu da kullanabileceginizi bilin. ıncelemeye girdiginizde uzlasmaya girmeyip mahkeme yolunu tutmaniz gerekiyor )

  • en azından hesaplamada kolaylık sağlamıştır. çok basit, bir litresi 4 liraysa 50 litresi 200 lira. 100 km'de kaç litre yakıyosun 7 litre, 7x4 28 lira.
    çok güzel lan. allah hükümetimizden razı olsun.