hesabın var mı? giriş yap

  • restaurant sahibi olupta vedat milor'a terso davranmak? üstelik çalışanının sanane lan diye ittirmesini savunmak? vay hımınıa dünya yürek yiyenlerle dolu.

  • haraçcılar, pezevenkler,tefeciler, onun bunun emeğini çalan at hırsızlarının bulunduğu ınstagram sayfası çok güzel bir tanım oldu.
    edit: aslında egm için çok güzel bir katalog seç beğen tutukla. ben polis olsam birazcık da idealist ve yüksek bir mevkide olsam bu at hırsızlarını teker teker alırım. ama ben benim ve yapamam, anca böyle yorum yaparım.

  • biyolojik anlamda bişey ifade etmez.
    biyolojik babam bana, 7 kat ellerin atmayacağı nice kazık atmıştır. kendisi sevgisizliğin, menfaatçiliğin, aşağılık kompleksinin, aile içi şiddetin filan vücuda gelmiş; iki ayak üzerinde yürüyen halidir.

    biyolojik olarak baba olmaya elverişsiz bi durumdaysanız bile takmayın bunu yani.
    kalbinizde karşılıksız verebileceğiniz yeterince sevgi, şevkat; minik bir başı göğsünüze sıkıca bastırıp kokusunu alabildiğinizce içinize çekebilecek kadar evlat hasretiniz varsa, gidip koruyucu aile olun...

    dölleyerek baba olunmuyor.
    emek vererek, sevgi vererek oluyor...

    çocukken ailemin evinden kaçıp çocuk esirgeme kurumuna sığınma hayalleri kurardım bazen... sevgisizlikten ölecek gibi hissederdim o küçücük yaşta. orada severler beni gibi gelirdi...
    eminim o kurumdaki çocuklar da, dışarıdaki ailelerin hepsini birer sevgi yumağı sanıyor...

    en azından biri için bu hayali gerçekleştirebilir, onun sıcacık yuvası, sevgi dolu-müşfik ebeveyni; vazgeçilmez ailesi, canı kadar sevdiği babası olabilirsiniz.
    benim babam gibi bazi biyolojik babalarin asla "baba" olamadığı bu dünyada...
    **

  • hasta ve doktor konuşuyorlar:
    - sırtınız cılk yara olmuş!
    - bu mu yani bilimsel açıklaman?
    - cılk..yani cronic indepence local klorant..
    - ooo...pardon....
    - yaa...löpçük gibi kaldın di mi?
    - löpçük?
    - lineer öbeleyşın pört...
    - hasireleeee....

  • emniyet kemeri takmayan butun barzolarin yasamasini diledigim, belki bazi seyler duzelir diye umit ettirmis eylem.
    birisinin canini korumak için onu parasiyla tehdit etmek zorunda kalmak ne aci.
    "sıkıyor be abi"

  • biz ona kısaca komünizm diyoruz. niye etrafından dolaşıyorsun milli koruma kanunu bilmem ne diye liboş memo? yalnız komünizme geçeceksek özel mülkiyet kalkacak, senin o yalın falan hep elden gider söyleyeyim. bu çeşit devrimler ilk önce senin gibi yiyicileri vuruyor.

    ha bu arada, devlet şu doğalgaza, elektriğe, akaryakıta zam yapanları da bi cezalandırsın olmaz mı? ulan memo, geldin gidiyon, bi şey kadar bile değerin yok kimsenin gözünde.

  • bunlardan biri arkadaşımdı. bir gün ankara'da sinemaya gidelim dedik. yaklaşık 10-12 kişiyiz. bu arkadaş biraz durun hele dedi ve yarım saat sonra telefonunda bir düzine şifreyle geldi. adam başı 14 tl vererek i-max de film izledik ve mc donalds dan menü aldık.

    herkesin böyle en az bir arkadaşı olmalı.

  • dışavurumculuk ve gerçeküstücülük akımlarının, birer terim olarak bile kumsenin aklının kıyıcığından geçmediği bir çağda (seneler senelerce evvel, 400 yıl kadar önce), resimlerinde baştan çıkarma, şeytani ayartmalar, cadıca tezahürler ve sybelvari öngörüler gibi temel izlekler üzerine giden hollandalı ressam. çağdaşı jan van eyck'in yapıtlarını incelerseniz, bosch'un hangi algı kapısını açarak içine daldığına aklınızın ermediği hayal gücünü ve adeta her resminde bir "soytarılıklar karnavalı"na dönüştürdüğü imgesel çeşitliliğini yakalayabilirsiniz. resimlerine, bir anlamda imgesel psikanaliz ya da postkanonik varyasyonlar etiketi yapıştırmak da olası...

  • çok yakın bir arkadaşımın başına gelen olay. paylaşmamı istedi, kendi ağzından paylaşıyorum.

    mengerler'den sıfır araç alacağım niyetiyle gidip kazalı araç ile karşı karşıya kalabilirsiniz. dikkatli olmanızı tavsiye ederim. zira benim başıma geldi.

    bir süredir araştırdığımız 2023 model chery tiggo 8 pro luxury aracın alımı için mengerler davutpaşa ile anlaştık ve siparişimiz geçildi. 26.01.2024 tarihi itibariyle döviz ve altın bozdurarak (200bin tl sıfır faizli kredi ile birlikte) satış bedelini yatırdık. 29.01.2024 tarihinde faturamız kesildi ve beklemeye başladık. 01.02.2024 tarihinde vekalet çıkarmamız istendi ve aracın 1-2 gün içinde teslim edileceği belirtildi.

    bu arada aracın kasko ve sigortalarının yapılması da istenmişti. ancak hemen akabinde sigorta ve kasko işlemini bekletmemiz istendi. biz tabi anlam veremedik. biraz ısrar edince araçta hasar olduğu ve bu hasarın boyutunun tespitinin yapıldığı tarafımıza iletildi. 1 hafta boyunca hasarın ne olduğu tarafımıza bildirilmedi. yine (1 hafta civarı süren) ısrarımız sonucunda aracı bize gösterdiler. aracın tavanında boydan boya derin birçok çizik (hatta yarık bile diyebiliriz) ile birlikte bu çiziklere bağlı olarak paslanma olduğunu gördük.
    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    biz, bayiden hala olumsuz bir tavır beklemediğimiz için ne yapacaklarını, nasıl bir yol izleyeceklerini, bize nasıl bir teklifle geleceklerini sorduk. kendileri de merkezden ve chery'den haber beklediklerini söylediler. tabi biz de yine beklemeye başladık. bir süre sonra bize aracı tamir ederek %7 değer kaybı ödeyebileceklerini belirten bir teklifte bulundular. eğer çizikler derin olmasaydı aslında bu teklifi değerlendirebilirdik. ancak açıkçası çiziklerin derin olması ve tavan sacının yarılmış ve paslanmış olması nedeniyle bu teklif bize hiç makul gelmedi. makul gelmeyen kısım ödenecek miktar değil hasarın büyüklüğü ve yerinden kaynaklanmaktaydı. ( tavan hasarı = takla atmış karinesi korkusu) dolayısıyla teklifi kabul etmedik.

    24.02.2024 tarihinde bize 2023 model kalmadığı için 2024 model araç vermeyi teklif ettiler. ancak, tüm bedelini ödemiş olmamıza ve üzerinden 1 ay civarı süre geçmiş olmasına rağmen kendi kusurları ile araç teslimi sağlayamayan firmanın bize teklifine baktığımızda sanki kusur bizimmiş gibi yine üstüne para kazanmak istediklerini gördük. bunu da kabul ettik. ancak elimizdeki tüm parayı araç için kullandığımızı hatta kredi çektiğimizi belirtip en azından bizden istenen farkın sene sonunda alınmasını talep ettik. bu talebimiz de kabul görmedi. bize verilen cevap ''isterseniz hukuk yolunu tercih edebilirsiniz'' oldu. hasılı adam diyor ki ''paranı alırım, istersen hasarlı aracı çakarım, istemezsen git mahkemelerde sürün''. biz işte maalesef bu noktada uyandık. bu cevaba kadar “koskoca firma, mutlaka hakkaniyetli bir çözüm sunacaklardır, marka değerini zarar gelsin istemeyezler” düşüncesinde idik.

    açıkçası ben çok şaşırdım. asla ve asla chery almam diye düşünürken mengerler markası işin içine girince, ''kurumsal firmadır, problem olursa arkasında duracak muhatap bulabiliriz'' diye ikna oldum. gel gör ki ortada ne kurumsallık var ne de ticari ahlak.

    şimdi ben parayı ödediğimde sıfır bir araç alabiliyordum. şimdi paramı geri istesem aynı aracı bulamıyorlar, bulsalar da fiyat aynı değil. üstüne fark istiyorlar. tüm dövizimi ve altınımı türk lirasına çevirmiş olmam ve geçmiş 1 ayda benim çektiğim sıkıntı ve araçsız kalmam da cabası. tazmin var mı? yok! müşteri memnuniyeti? hak getire.

    edit: bazı arkadaşlar %7 iyi teklif demiş. öncelikle ben sıfır araç almak istedim. kazalı araç istemedim. hadi diyelim, olmuş bi kaza, çaresine bakalım; %7’yi kim belirledi? tavan hasarlı bir araçta %7 makul mü? ben o aracı alsam satarken %7 indirimle satabilecek miyim? size tavan hasarlı bir aracı %7 indirimle verseler alacak mısınız?