hesabın var mı? giriş yap

  • polislerin türk vatandaşına saldırmasına kızan akp'li sözlükçüleri ortaya çıkarmış olay. olm türk vatandaşına türk polisi saldırırken ses çıkarmadın elin gavurunun saldırmasına mı tepki gösteriyorsun?

  • ulan kadın kötüleyecez diye kasmayın, ihanet eden dümdüz adam işte.
    "ulan bu herif atlamayabilir, ben kendimi güvene alayım" demiş ve atlamış. net. atladıktan sonra da paraşütünü açardı diye niyet okuma da anca işte atlamaktan vazgeçen erkeğin düşüneceği şey. =)

  • "kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı."

    schopenhauer böyle der, o zaman mutlulukla aptallık arasında bir bağlantı mı vardır diye aklımızda soru işareti oluşturan bir önermedir bu.

    eğer mutluluk gelecekse uykuyla birlikte aptal olmayı kim takar ki?

  • tartışmayı çok sevmeyen bir zihniyettir:
    -abi imparatorluğun adını "çelik kartallar" koysak, öyle havalı bir isim...
    -olmaz
    -peki şeye ne dersin, "anadolu aslanları"?
    - ı ıh, kılıç aslan'ı getirir akla.
    -hıh buldum, demir pençeler imparatorluğu olsun...
    -olmaz dedik ya
    -e sen bir şey söyle bari
    -osman diyelim biz ona
    -ama...
    -evet, osman iyi.
    -peki abi.

  • size ne desem sizi üzer,

    şu hayatın bana her fırsatta yapmamamı söylediği ve öğrettiği ne varsa yapmışsınız
    hadi ön görememiş yapmış yanılmış ama ders almamış yine yapmışsınız,

    size artık kimse büyük bir akıl veremez,
    bu devirde babanıza bile güvenilmeyeceği, cebinizde çok para yoksa çocuk yapılmayacağı, "insan sorumluluğu" almanın çok büyük bir dert olduğunu falan anlatmanın anlamı yok..

    bu saatten sonra yapacağınız tek şey çok güçlü olmak ve "çalışmak" gündüz öğretmenlik yapıyorsanız atıyorum ek olarak gece bekçilik yapacaksınız.

    kimseyle kavga etmeyeceksiniz

    alıngan olmayacaksınız, kötü kalpli insanların sözleri bakışları sizin umurunuzda olmayacak

    eski ortağınızla kavga etmeden "samimi" bir şekilde sık sık konuşarak restoran iyi gidiyorsa paranızın taksitinin peşine düşeceksiniz

    belki 5 seneyi gözden çıkartıp bu şekilde kendinizi kampa sokup 5 sene sonra borçlar bitip +'ya geçtiğinizde tekrar kendiniz için "yaşamaya" başlamanın hayalini kuracaksınız.

    kolay gelsin

  • insanın karar verme sürecinde, çevresinin etkisinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne seren bir sosyal psikoloji deneyidir. deneyi yürüten isim polonyalı sosyal psikolog, solomon asch'dir ve bu deneyiyle, sonrasında itaat eğilimine dair önemli saptamalarda bulunan stanley milgramı derinden etkilemiştir. asch deneyinin temel sorusu şudur:" insan, doğru bildiğini sandığı şeyin tersini iddia eden bir grupla karşılaşırsa ne yapar?"

    1951 ve 1952 yıllarında yürüttüğü deneyinde, asch'in kurduğu düzenek şöyledir: laboratuvarda belirli sayıda kişiden oluşan gruplara, sırayla birçok kart çifti göstermiştir. bu çift kartın birinde 3 tane çizgi vardır. bu çizgilerin biri kısa biri orta biri de uzundur. diğer karttaysa tek bir çizgi vardır. bu tek çizgi,diğer karttaki üç çizgiden biriyle aynı uzunluktadır ve algılama farklılıkları sorunu oluşmasın diye bu çizgilerin fiziksel gerçeklikleri belirgindir. deneklere, bu tek çizginin uzunluk olarak diğer kartlardan hangisine benzediği sorulmuştur. aslında,masadaki deneklerden sadece biri gerçek denektir;diğerleri ise pek tabii ki asch'in asistanlarıdır ve her defasında ne söyleyecekleri önceden belirlenmiştir. her kart çifti gösterildiğinde, asistanlar sırayla yargılarını söylemekte;esas deneğe ise söz sırası en sonda gelmektedir. ilk birkaç gösterimde,araştırmacılar doğru cevap vererek deneğin güvenini kazanırlar;fakat daha sonra sürekli yanlış cevap vermeye başlarlar. denek,sıra kendisine gelinceye kadar herkesin yanlış cevap vermesinden rahatsız olmaktadır,ne var ki sıra kendisine gelince,onun da diğerlerinin verdiği cevabı(bu cevabın gerçekle ilgisi olmadığı açıkken) tekrarladığı görülmüştür.çok sayıde deneğin kullanıldığı bu araştırmada,katılanların %35'i,gruba uyarak,apaçık gördükleri şeyin tersini söylemiştir.

    milgram deneyive onun sonucu kadar çarpıcı olmasa da, her üç kişiden birinin, doğru olmadığını bildiği halde karar verme sürecinde grubun kararına katılması
    oldukça anlamlı. hayatın her anında da rahatlıkla görülebilecek bir sonuç. izlerken sıkıntıdan bayılıp çok kötü bulduğu bir film hakkında,sırf ödül aldı diye övgü dolu sözler sarf etmek; gündeme hakim beğenilerin etkisiyle,hiç dinlemediği/okumadığı şarkıcılar/gruplar/yazarlar hakkında şaşalı yorumlar yapmak hem günlük hayatta hem de sözlükte sıkça karşılaştığımız/karşılaşabileceğimiz davranış örnekleri nihayetinde.

  • üst edit: hepsiburada.com genel merkezinden arandım. hepsiburada'nın sahte ürünlere karşı politikasının çok net olduğunu, sahte ürüne taviz verilmediğini belirttiler. bununla birlikte sahte ürünle mücadele konusunda çeşitli yaptırımlar uyguladıklarını ve gelecekte bunları geliştireceklerine dair bilgi ilettiler. bizim konumuz için de ürünün ellerinde olmadığını ve bu sebeple oluşan zarar ile ilgili fiyat farkını hediye çeki olarak tanımlayacaklarını belirttiler. sahte ürün satan firmalar için caydırıcı olması açısından çeşitli önerilerde bulundum ve dikkate alacaklarını söylediler. destekleyen tüm yazarlara çok teşekkür ederim. teşekkürler sözlük.

    14 ağustos 2021 tarihinde eşime "dyson airwrap™ complete uzun saç şekillendirici (dyson türkiye garantili)" adlı ürünü hepsiburada üzerinden 3.646,01 tl'ye satın aldık. o dönemde hemen hemen tüm sitelerde ürünün fiyatları bu civardaydı. cimri.com 1 yıllık fiyat değişimi

    eşim yaklaşık 1 yıldır elimizde olan bu üründen memnun kalmadığı için işe yaramaz olduğunu düşünüp pek kullanmıyordu. geçtiğimiz günlerde eşim bir arkadaşımızın evinde aynı ürünü görüp kullanınca bizim aldığımız ile arasında ciddi farklılık olduğunu gördü. bu duruma istinaden aldığımız üründe arıza olduğunu düşünerek dyson müşteri hizmetlerine başvurduk.

    dyson müşteri hizmetleriyle ürüne ait seri numarasını paylaştık. görsel. müşteri hizmetleri, ürünün orijinal olmadığını ve bu sebepten ötürü ürüne servis kaydı açamayacaklarını belirttiler. buna istinaden hepsiburada.com müşteri hizmetleriyle görüşüp ürünün orijinal olmadığını ve bu konuda ne yapmamız gerektiğini sorduk. onlar da satıcı firma ile iletişime geçip dönüş yaptılar ve ürünü ilgili firmaya göndermemizi istediler.

    biz, hepsiburada.com'a üstüne basa basa ürünü dyson türkiye garantili olarak aldığımızı bu sebeple hiçbir şekilde onarım/iade kabul etmediğimizi yalnızca orijinal ürün ile değişim istediğimizi söyledik. onlar da "ilgili firma tarafından ürününüz incelendikten sonra size yardımcı olacağız" dediler. biz de hepsiburada.com'un bu sözüne güvenerek ürünü ilgili firmaya gönderdik.

    09 eylül 2022 tarihi itibarıyla ürünümüz incelenmiş ve iade alınmasına karar verilmiş. ürünümüzün 14 ağustos 2021 tarihinde aldığım ücreti olan 3.646,01 tl kartımıza iade edilmiş. görsel. oysa hali hazırda ürünün satış fiyatları bu rakamın çok çok üstünde. oysaki biz sadece ürünün orijinal olanıyla değişim yapılması durumunu kabul edeceğimizi kendilerine belirtmiştik.

    hepsiburada.com ile tekrar iletişime geçtiğimizde bu geri bildirimimizin çok kıymetli olduğunu, ürünün sahte olduğunu belgelendiği için ilgili satıcı ile ticari faaliyetlerini sonlandırdıklarını belirten bir cevap verdiler. görsel

    biz ilgili firmanın üyeliğini sonlandırmanın bizim zararımızı karşılamadığını, hepsiburada.com'a güvenerek bu ürünü aldığımızı, mağdur edildiğimizi ve ayrıca iade edilen tutar ile hiçbir şekilde ürünü alamayacağımızı kendilerine ilettik. ancak konu ile ilgili "git kime şikayet edersen et" tarzında bir yaklaşımla yasal haklarımızı kullanabileceğimizi belirttiler. görsel

    biz, hepsiburada.com'a güvenerek satın aldığımız sahte bir ürünü gerçek diye 1 yıldır kullanmaktayız. sahte olduğunu tespit ettikten sonra bize iade edilen para ile biz şu an ancak ürüne ait birkaç başlık satın alabiliyoruz. talebimiz ürünün orijinali ile değiştirilmesi. ancak hepsiburada sahte ürün satıldığını kabul etmesine rağmen hiçbir şekilde çözüm sağlamaya yanaşmamakta. bu yüzden son çare sözlüğe yazarak hakkımızı aramak istedik.

    düzenleme 1: 1 yılda nasıl ürünün sahte olduğunu fark etmesin diyen arkadaşlar var. bir ürünü daha önce kullanmadıysanız elinizdeki ürünün orijinal olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? yani düşünün ki birisi size daha önce kullanmadığınız bir ürün getiriyor ve siz o ürünü orijinal diye düşünüyorsunuz ve kullanıyorsunuz. ancak o ürünü kıyaslayabileceğiniz farklı bir ürün gördüğünüzde aradaki ayrımları yapabilirsiniz. kısaca ikinci resim olmadan aradaki 7 farkı nasıl bulabilirsiniz?

    düzenleme 2: bazı arkadaşlar ürünün güncel fiyatı ile ödediğimiz arasındaki farkı talep ettiğimiz gibi bir mantık kurmuşlar. kesinlikle bir böyle talebimiz yok. tek talebimiz sahte ürünün orijinali ile değiştirilmesi. zaten ürünü gönderme amacımız buydu. ürünü gönderirken kesinlikle iade istemiyoruz değişim istiyoruz demiştik, hepsi notlarda var. biz ürünü gönderdik. şimdi elimizde ürün yok onun yerine 3646 tl var. ancak bu parayla hiçbir şekilde bu ürünü alamıyorum. hak mı bu?

    düzenleme 3: firmanın kullanıcı adını kapatmak bir çözüm değil. caydırıcı da değil. bugün o firma belki 100 müşteriye bu ürünü sattı. sahte olduğunu anlayan 5 kişiye ücret iadesini yapsa bile firma ciddi bir kar etti demektir. ayrıca bugün o firmanın satıcı adını kapatsan bile yarın birinin adına tekrar şahıs firması kurup satış yapabilir. caydırıcılık nerede?

    düzenleme 4: hepsiburada ürünün sahte olduğunu kabul eden mesajı 10 eylül'de yazdığı için başlık 10 eylül diye açılmıştır.

    düzenleme 5: yüzden fazla destek mesajı geldi. herkese çok teşekkür ederim. başlık sayesinde aynı satıcıdan satın alan bir yazar daha ürünün sahte olduğunu fark etti ve hepsiburada'ya başvurdu. bununla birlikte onlarca yazar ilgili pazaryerinden aldığı deterjandan kulaklığa kıyafetten telefona kadar birçok ürünün sahte olduğuna dair deneyimlerini anlattı. bu sorun çözülse bile türkiye'deki pazaryerlerinin sahte ürüne karşı sıfır tolerans politikası göstermesi gerekiyor. bence her önüne gelen satış yapamamalı.

    düzenleme 6: hepsiburada üzerinden satış yapan satıcının sahte ürün göndermesinden hepsiburada'nın sorumlu olmadığını yazan bazı yazarlar olmuş. o zaman hepsiburada aydınlatma metnine "hepsiburada.com satıcıların sattığı ürünlerden mesul değildir. satıcılardan aldığınız ürünlerin orijinalliğini sorgulamak tüketiciye aittir" yazsın bir zahmet ve hepsiburada üzerinden alışveriş yapacak arkadaşlar bu koşula göre alışveriş yapsın.

  • doğum gününden bir gün önce ablanın evine gidilir, yaş 33.

    abla 8 yıl önce sıradan bir adamla evlenmiştir, kız kardeş anlam verememiştir bu duruma, dünya da bu kadar yakışıklı karizmatik erkek varken neden bu adam diye...
    o sıralarda kendisi çok parlak bir adamla çıkıyordur, ve arka planda onunla sevgili olmak isteyen başka erkeklerde vardır. (kızımız güzel sonuçta)
    halihazırda sevgilisi olan adam kıza evlenme teklif eder, ama kızımız maymun iştahlıdır, sonuçta bir ömür geçirilecek ya ötekiler daha iyiyse...
    yıllar böylece geçiverir daha iyisi daha iyisi derken.

    bir gün kızımız bakar etrafında parlak, karizmatik, yakışıklı erkekler dolaşmaz olmuş, insanlar onu birileriyle tanıştırmaya başlamış kendi yeteneğini kaybetmiş gibi…

    “şöyle bir adam var, ama boşanmış, ama çocuklu” vs. laflarını duymaya başlar kızımız. inanmak istemez duyduklarına, tamam yaş ilerlemiş olabilir ama hala güzeldir, hala ruhu herkesin peşinde koştuğu o kızın ruhunu taşımaktadır.

    gece olur, abla enişte ve iki sevimli çocuk yatak odasına uyumaya giderler, içeriden sohbet ve gülüşme sesleri gelir, sıcacık bir yuvanın gülüşme sesleri...
    kızımız koca salonun kanepesinde gözlerini tavana dikmiş uyumaya çalışmaktadır. daha önce kendini hiç bu kadar yalnız hissetmemiştir.

    gözlerini kapatır, sabah olduğunda geçmişteki güzel günlerine uyanabilmek umuduyla,

    sabah olur, gözlerini açar güzel kızımız; yaş 34.

    edit: güzel kızımız şuan evli ve çocukludur. boş yere ümitlendirdiği için kızanlar olmuş :)

  • zeki olması, şiir sevmesi, keman çalabilmesi, tango yapabilmesi, espri yeteneğine sahip olması,.. değildir, kendimden biliyorum.

    esnek çalışma saatlerine uyumlu, takım çalışmasına yatkın, yoğun tempoda çalışabilecek, askerlik hizmetini tamamlamış erkekler tercih edilir bence. yoksa bu kadar insan yalnızken bu kadar insan yalnız kalmazdı. neyse konu daha fazla dağılmadan gideyim ben.