hesabın var mı? giriş yap

  • öyle bir rezil ülkedeyiz ki öyle rezil bir durumdayız ki bir patlama sesi duyunca şehirlerimizde aklımıza kazadan önce terörist saldırı geliyor.

    öyle bir rezil öyle aşağılık bir dönemdeyiz ki, patlama tarihi ile seçim tarihi arasında ne kadar az bir zaman varsa, iktidarın bilgisi dahili ile doğru orantılıdır diyoruz.

    ve ne aşağılık ne acıdır ki bunun gerçek olduğunu da biliyoruz.

    o zamanki başbakan davutoğlu diyor ki; bildiklerimi konuşsam insan içine çıkamazlar. e be kansız o zaman başbakan sendin. senden habersiz, erdoğan'dan habersiz mi oldu onlar?

    reziller alçaklar.

  • "tavuklu omlet" diye bir şey var amk. düpe düz vahşet.! sen annelerini öldür, kes, sonra çocuklarının içinde pişir, ye.! zalimler..

  • ada sahillerine zaman zaman karaya oturan gemiler ve insanlar yüzünden aslında ada dışında değişik bir hayat olduğunu bilen bir toplumun yaşadığı bir adadır.

    dünyadan izole yaşamalarının nedeni dışarıdan gelenlerin genelde saldırganca davranması olsa gerek. adalılar da kendilerince bir sevr sendromu ya da sevr paranoyası geliştirmiş olmalılar. "sentinellinin sentinelliden başka dostu yoktur" gibi...

    adalılar tarımla uğraşmıyorlar ama ellerinde demir aletler var. demiri, şu noktada görüldüğü gibi karaya vuran gemilerden tedarik etmişler.

    ayrıca şu noktada da kıyıya yakın kızıl çatılı barınak gibi bir şey gözükmekte ama emin değilim. (ara edit: şu anda sanırım google earth fotoğraf güncellemesi yapmış ve bahsettiğim barınak şu anda görünmüyor. belgesellerde görünen türden, geçici çardak türünden bir barınaktı. kaldırmış olsalar gerek.)

    uçakla bu adanın üzerinden 4-5 kez geçtim ve her seferinde görebilmek için aşağıya bakarım hava uygunsa. oradakiler de aslında gökyüzünde kayan bu beyaz noktayı ve peşinde bıraktığı bulutu görüyorlardır. kimbilir ne düşünürler, nasıl anlamlar yüklerler bize diye merak ederim.

  • dün akşam fenerbahçeyi 3-2 yendiğimiz maçtan sonra pederimi aradım. telefonda kutlaşalım diye. sonunda şeytanın bacağını kırdık bıbıcığım dedim. ne bacak kırması, hamuğa goyduk bıraktık dedi kısık sesiyle. mario dedim. gomez dedi. siyah dedim. beyaz dedi. nartallo dedim. mrklea dedi. kısa süren bir seansla kemoterapi uyguladık birbirimize. sonra kapattık telefonları. oturduğum yerde 3-5 saniye sessiz bir şekilde dururken mutfaktan hanım bağırdı ;

    - yalnız iyi koyduk haa.

    limited edition : debe listesine 10.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.