ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sahibinden.com'da 600 tl kira istenen zindan
-
açıklamasına stüdyo yazarken biraz utanılması gereken ilan. he amk stüdyo, warner bros sütdyoları, tom ve jerry'nin yeni maceralarını çekmek için dizayn etmişler...
1950'lerdeki istanbul'dan öğrenci fotoğrafları
-
1. fotoğrafa bakıp boğazın karşısındaki boş arazilere gözü kayan bir tek ben miyim?
bedava netflix
-
hırsızsınız lan hırsızsınız ve bunun ülkenin durumu senin kazandığın parayla ilişiği yok düpedüz emek hırsızısınız. ulaşılabilir makul bir hizmeti sömürüyorsunuz. korsana talep bütçe değil erişim problemidir diyorduk ama siz direkt hırsızsınız.
kalitesiz insanların övündükleri şeyler
-
milliyetleri.
ısrarla yanlış telaffuz edilen kelimeler
-
dukkan - tukkan
test - tes
peeencere, teeencere, anneeem, meydaaaana, kaleeem...
üçgen - üçken
yine - gine, gene
bisiklet - pisiklet
bisküvi - püsküüt, pisküüt, büsküüt, pisküvi, püsküvüt...
ataş - ataç
çiftlik - çiflik
sütyen - südyen
ayakkabı - ayakıbı
pantolon - pantalon, pantılon
herhalde - eralda
film - filim
falan - felan
bebek - böbek
artist - artiz, artis
harf - arf
kelebek - kebelek
paylaço - palyanço
jeton - ceton
jöle - jöle
gazete - gaste, gazte
keşke - keşki
kirpik - kiprik........
ayrıca (bkz: turkce yazildigi gibi okunmaz).
atilla taş'ın solcuların umudu olmasının 7 nedeni
-
1. solcuların
2. umudu
3. falan
4. değil
5. sadece
6. doğru
7. konuşuyor
evde para saklayacak en uygun yer
-
o zamanlar 19 yaşındayım. zeytinli rock festivali var gündemimde. çok güzel sanatçılar geliyor. kesin gitmek lazım. kesin değil de gitmek lazım işte. zaten yapacak bişey de yok, boş geziyorum. ama etrafımda da kimse yok eşlik edecek. var da öyle kafa dengi değil. dedim ki hadi olum erik iş başa düştü. gittim tek başıma. annem, "oğlum bak şu parayı da al çorabının içine sakla, iç içe geçir çorapları kimse bulamaz bişey olsa bile"
ulen kadın hissetti mi noldu bilmiyorum 3.günün sabahında uyandıktan sonra duş almaya gittim bi 5 dk sürdü sürmedi, döndüm kiiii benim çadıra giren hırsız allah yarattı demeden telefon, tişört, cüzdan, terlik çalmış gitmiş. zaten ne ara zılgıtlar çektim, ateş yakıp üzerinde hopladım hatırlamıyorum.
arda kalan bikaç parça eşya ve birkaç çorap ,)
o çoraptaki parayla eve döndüm bir şekilde.
telefonu kendi simkartıma ayarlamıştım ilk aldığımda. telefona başka bir simkart takılırsa benim numaraya mesaj geliyordu. hemen gittim bi tane kendi numarama ait simkart çıkarttım. yedek mi oluyomuş neymiş. bi baktım numaralar geliyo. avea mıydı neydi aradım işte ismini verdiler. facebooktan bi arattırırsın ki 3 gün boyunca beraber takıldığım eleman çalmış. hayır bir de piç benle beraber hırsız aradı ahahah. hepsini verdiğim adrese göndermek zorunda kaldı. bi de mahkemeye verdim iti.
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
meselenin 6 yaşındaki kız çocuğu olmadığı gerçeği
-
doğru.
sadece 6 yaşındaki kız çocuğu değil.
farklı yaşlardaki nice erkek ve kız çocuklar, kadınlar mesele.
ve biz, neye taptığınıza bakmadan diyoruz ki
çocuklardan kadınlardan elinizi, gözünüzü çekin artık!
öğretmen öğrenci diyalogları
-
öğretmen: kaç kardeşsiniz çocum?
öğrenci: 7 üüretmenim
öğretmen: kaç kız kaç erkek?
öğrenci: haaa. kızları da mı saycaz üüretmenim?
öğretmen: ...
ebru şallı
-
karşısına geçip "kahrolsun pilates, yaşasın pilav-patates" demek istediğim eski model hanım.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
dolma biberin doldurularak yenmesi gereken bi sebze olduğunu ilk kim düşündüyse higgs bozonunu bulmuş kadar büyük iş yapmış arkadaş! hayır onca zımbırtıyı bir araya getirip bi bitkinin içine tık ve lezzetli bi şey çıksın ortaya.
je veux
-
"anamıza bacımıza mı sövüyor allahın fransızı" diyenler için dev kültür hizmeti, buyrun:
ritz'den bir süit verseniz, istemem!
chanel'den mücevher, istemem!
limuzin verseniz, ne yapayım limuzini?
eleman verseniz, ne yapayım?
neufchatel'de malikane, bana göre değil!
eyfel kulesi'ni sunsanız, ne yapayım yahu?
aşk istiyorum, neşe, eğlence, espri anlayışı istiyorum, paranla mutlu edemezsin beni, o zaman hep beraber: özgürlüğümü keşfetmeye, klişeleri unutmaya, hoşgeldin gerçekliğime!!
iyi davranmandan yoruldum, bana fazla geliyor!
ellerimle yemek yerim, ve evet ben böyleyim!
sert konuşurum ve dürüstüm, kusura bakma!
ikiyüzlülükle işim olmaz, kaçar giderim!
boş laflardan bıktım!
seni suçlamıyorum ve ben böyleyiiiiim!!
aşk istiyorum, neşe, eğlence, espri anlayışı istiyorum, paranla mutlu edemezsin beni, o zaman hep beraber: özgürlüğümü keşfetmeye, klişeleri unutmaya, hoşgeldin gerçekliğime!!
-mot a mot çevirmedim, gelip de kalbimi kırmayın- (burası şarkı sözü değil, çevirenin notu)
georgi konstantinoviç jukov
-
1 aralık 1876 yılında kaluga'da doğdu. sovyetler birliğinin mareşali ve ikinci dünya savaşı'nın kahramanı oldu. birinci dünya savaşi'nda çar'ın ordusuna katıldı. 1918 yılında iç savas sırasında kızılordu süvari komutanlığında bulundu. savaşlar arasında jukov kendini geliştirdi. 1931 yılında frunze akademisinden mezun oldu. 1939 yılında mançurya'daki sovyet birliklerinin lideriydi ve burada japonlara karşı başarılı olmuştu. kasım 1939 - mart 1940 arasındaki kış savaşı sırasında sovyet ordusu genelkurmay baskanlığında bulundu. kızılordu genelkurmay başkanı olana kadar kiev bölgesinde kaldı. nazi işgali sırasında leningrad savunmasını başarıyla yürüttü. daha sonra batı cephesi komutanı olarak seçildi. moskova'yı başarılı şekilde savunduktan sonra alman ordusunu orta rusya'ya geriletti. 1942 yılında yardımcı savunma komiserliğine yükseltildi. stalin'in askeri danışmanı ve savaşın kalanının planlayıcısı ve yürütücüsü oldu. meşhur stalingrad savunmasının ardından mareşalliğe terfi etti. bu andan sonra alman ordusunu berlin'e kadar sürmeye devam etti. savaştan sonra her yetenekli sovyet vatandaşı gibi stalin tarafından bir tehlike olarak görüldü ve önemsiz görevlere atandı. stalin'in ölümünden sonra kruşçev'i destekledi. savunma bakanlığı görevine getirildi. lenin nişanı * * sahibidir. 18 haziran 1974 yılında ölmüştür.
japonlarla savaşı sırasında sürekli japonları cephede oyalamış, hiç farkettirmeden yedek kuvvetlerini ve zırhlılarını artırmıştır. japonların üç katı bir güce sahip olduktan sonra tarruza geçmiş, on gün içerisinde zaferini ilan etmiştir. ileride sorduklarında şöyle diyecektir: "japonlar zırhlılara karşı iyi savaşamıyorlar"
bilinen en katı savunma ve ilerleme anlayışına sahip subaylardandır. bir mayın tarlasından askerleri geçirmenin o askerlerin bir çatışmada kaybedilmis olmasıyla aynı şey olduğunu düşünen bir komutandır. bugün ruslar otobüsteki bir teröristin elindeki otomatik silahla 8 kişiden fazlasını öldürebileceğine kanaat getirdiklerinde teröristi rpg ile vurarak 8 kişi artı teröristi öldürme gibi operasyonları bu adam yüzünden yapmaktadırlar.