ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilal erdoğan'ın hdp'yi sert biçimde eleştirmesi
-
(bkz: her boku bilen adamın oğlu)
diziler arasında jenerik müziği en güzel olanlar
kapıyı tutan erkeğe bir teşekkür bile etmeyen kız
-
geçtiğimiz günler şunu yaşadım; eşimle yemek yedikten sonra restorandan çıkarken ben biraz geride kaldım önüme iki genç kız atladı, eşim de ben geliyorum düşüncesi ile kapıyı tutuyor tabi kızlarımız da sandı ki onlara özel yapılmış bir hareket.* kapıyı tutuyor diye teşekkür etmek şöyle dursun yan yan bakıyorlar filan. salak bunlar, ciddi söylüyorum kafaları çok çalışmıyor ondan üzerinize alınmayın beyler.
marketteki en ucuz suyu alan insan
-
alması gereken brüt aylık maaşın 537.5 lirasını vergi olarak ödeyen, aldığı 2020 lira ile ev geçindirmeye çalışan birisi zaten 20 krş ile zengin olmayacağını biliyordur. ama bu 20 kuruşun bir hafta boyunca birikip en azından bir ekmek parası çıkacağını düşünüyordur. sen en pahalı suyu al iç şifa olsun. 10-20 krş ihtiyacı olan insanın haline de karışma.
düzeltme: imlâ
yaran diyaloglar
-
bir arkadasin evinde kaldiktan sonra: (b: ben a: arkadas)
b: olm kalk lan hadi
a: ne? ha? olm tam zamaninda uyandirdin aq. ne guzel ruya goruyodum
b: vay çakal, anlat bakim
a: olm ayhan isik, sadri alisik, bi de ben iciyoduk meyhanede. yan masadaki adamin biri ariza cikardi. siseleri kirdi, masayi devirdi falan, uzerine yuruyo ayhan'in. tam o anda uyandirdin olm, <buraya dikkat> "kavgadan kacti dicekler simdi olm yaa"
hepten kopuş
23 mayıs 2022 beyazıt'ta yaşanan silahlı çatışma
-
bu sene çarşıda karşımıza çıkan bilmem kaçıncı olay bu. olay aralarında daha önce husumet bulunan arnavutlarla urfalılar arasında çıkıyor, silahlar patlıyor. 1 polis, 1 turist, 1 çocuk ve 4 kişi de yararlanıyor. çarşının hemen girişinde kuzenimin döviz bürosu var haftada bir uğrarım yanına. kapalıçarşı öyle bir yer halini almış ki rezil durumda. kimse kusura bakmasın ama urfalı zaza gruplar terör estiriyorlar çarşıda. adamların hepsi silahlı, turist geldi bir şeye baktı, almadı mı dövüyorlar sövüyorlar gönderiyorlar. adamların hepsi istanbul'un göbeğinde turizmin merkezinde adidas nike vs. imitasyon çakma ürün satıyorlar hiçbirinin ne maliye kaydı var ne belediye ruhsatı, ne vergi levhası... tüm devlet kurumları göz yumuyor. adamlar geçen hafta fatih belediyesinin zabıtalarını dövdü, bu hafta polis vurdu lan daha ne olsun yetkililerin harekete geçmesi için????? kuzenim defalarca fatih belediyesi'ne, ibb'ye şikayet etti bu adamları hiçbir kurum gram ilgi göstermiyor hepsi birbirine atıyor topu. ileride daha kötü haberler gelecektir emin olun.
olay esnasında bir italyan kız geldi yanıma taksi arıyor yol neden kapalı havalimanına gideceğim taksi nerden bulabilirim diye sordu gel de anlat kıza şimdi bacım oradan geçme orada bir turist bir de polis vuruldu diye. bu ortamda gel de turizm konuş. sayın yetkililer bu turizm işi pr videolarla, dronle ayasofya çekmekle olmuyor. hiçbir şikayeti dikkate almadan konuları geçiştiriyorsunuz.
24 yaşında hala para kazanamayan insan
-
tıp fakültesi öğrencisidir.
çok kilo almışsın cümlesine alternatif cevaplar
-
senin gözün bozulmuş.
türkçe futbol tezahüratlarının ingilizceleri
-
fountain head fold fold
darling darling darling darling aman,
when summer comes my crane bird sings
leylim leylim leylim amman
ı found you in the meadow
ı dont give you to strangers
let me take you to myself
let me cuddle you in my bosom
oooooooo
boy is ours girl is ours
hey hey hey
boy is ours girl is ours
çamaşır asan cam silen ütü yapan evi süpüren erkek
-
annesi hasta olabilir. oturduğu yerden 'ılık' diyen yaratıkları siklemez.
son duraktan iett otobüsüne binmek
-
son durak derken mecidiyeköy-bakırköy hattındaki son duraklardan bahsetmiyorum şüphesiz. misal taksim-hürriyet mahallesi hattı olabilir, yani bu hattaki merkezi değil de çevredeki durak (merkez-çevre ilişkisine de bir atıf yapmış olum gördüğünüz üzre, ne çakalım) ne diyorduk, eğer o mahalleden değilseniz enterasan bir deneyimdir. durakta üç kişi filan beklersiniz misal, otobüs gelsin diye. ya da gittiğinizde otobüs vardır ama öyle kendi halinde parketmiş duruyordur. anlarsınız, o otobüse bineceksiniz. duraktaki küçük kulübede şoför otururur tek başına. ya da bir iett görevlisi daha olur en fazla. neyse şoför bakar ki durak ufaktan kalabalıklaştı, kalkar kapıyı açar, millet üşümesin otursun diye sonra yine kulübeye döner hat saatini bekler. sonra kulübede sıkılır mı artık ne olursa, yine kalkar, şoför koltuğuna oturur, orada bekler kalkış saatini. o ara şoförle önlerde oturan mahalleli iki üç kişi arasında küçük bir sohbet döner, bu ne soğuk gibilerinden. şoför baya dost canlısıdır bu aşamada. durup durup ara gaz verir, otobüsün kapısına gelip "ne zaman kalkacak, bilet alıp geleyim" diyenlerle söyleşir. bu arada kapısı açık bekleyen otobüste oturan üç beş kişi bu sefer kendi aralarında bir sohbete başlar, küçük bir kasaba garı havası oluşur. neyse efenim sonra kalkar otobüs, durklardan yolcu ala ala. osmanbey'e geldiğimizde otobüs tıklım tıklım olmuştur. yolcular artık birbirini tanımamaktadır, şoför asabileşmiştir, sanki kasabadan büyük şehre gelinmiştir on dakikada. "aynı otobüs mü lan bu?" diye düşünmeden edemez insan arkalarda bir yerde otururken.
evrim teorisi
-
evrim'i tartışmak için adnan oktar'ın richard dawkins'i tartışmaya çağırması benim kobe bryant'ı teke tek maça çağırmam gibidir. istediğin kadar gazeteye ilan ver, bağır çağır yine de sallanmazsın, ciddiye alınmazsın.