hesabın var mı? giriş yap

  • rotring rapid
    faber castell super fine

    kalem-uç işbirliğinde 27cm'lik 31 çizgi çizildiğinde 0,5cm uç tüketiliyor.

    27x31=837 cm,837 santimetrelik kullanımda 0.5 cm uç tüketiliyor.
    1674 santimetrelik kullanımda 1cm uç tüketilir.
    bunu 1km çizime oranlarsak;
    60cm uzunluğunda uç tüketilir.

    bir kutu faber castell super fine (24lük) 24 adet 7.5cm uzunluğunda uç içermekte.

    24x7,5=180
    kutudaki tüm uçları uç uca koyarsak 180cm eder.

    bu hesaplara göre 1 kutu uç ile 3km çizilebiliyor.
    100km'de 34(aslında 33 küsür) kutu uç tüketilir.

    söz konusu ucun tanesi 1tl.
    100km uzunluğunda yazı yazmak veya çizgi çizmek isteyen bir rotring rapid kullanıcısının uç maliyeti 34 lira olacaktır.
    40 yapmıyor malesef:(
    not:uç kırılmaları ihmal edilmiştir.

    vw golf'ün sitedeki teknik verilere göre genel yakıt tüketimi 5lt/100km.
    benzine 5tl kabul edersek;
    golf'ün yakıt maliyeti 25tl.

    sonuç:vw golf,kalemden bile az yakıyor.
    (bkz: swh)

    debe editi:
    (bkz: larende anadolu lisesine kitap topluyoruz)
    (bkz: antalya'daki yoksul aileye yardım kampanyası)

  • ya yine salak salak başlık açılmış yorum yapılmış. ya kardesim büyük ihtimalle zaten 1 5 yıldır tatilde bırakacakları büyükanne bakımı için destek oluyorudur. annenin ve babanın mental sağlığı için böyle aralar iyidir. kısa tatile gidecek ana babalar buradaki gerizekalı yorumlara kulaklarını tıkasınlar.
    tanım: mal beyanıdır.

    ekleme: yani bu konu ruhsuzluğa nasıl bağlanmış inanılmaz. çocuk yetiştirmenin anayasal kuralları yoktur. her aile, her çocuk kendine hastır.istisnaları saymıyorum ama her çocuk anası babası için biriciktir, onların canıdır, ciğeridir. insanlar kim oluyorlar, hangi hadle o aileleri ruhsuzlukla itam edebiliyorlar çok enteresan. 3 günle 5 günle ne çocuk bağlanma problemi yaşar ne de krize girer hele ki bakımına doğumundan dahil edilmiş bir büyükanne ile kalıyorsa. sağlıklı çocuklar sağlıkli ebeveynlerle mümkün. saçmalamayın.

  • anadolu halkının pedofiliye uydurduğu bir başka kılıf. hangi geleneği kaldırsanız altından sapıkça bir sebep çıkıyor.

  • hastalığı atlatalı 2 hafta olmuştur. belirtileri herkes yazmış. bende ve annemde mide bulantısı ile baş dönmesi de vardı, ayakta duramıyorduk hatta annem bi kaç defa baygınlık geçirdi.

    yaşım 32,
    16 sene sigara içip 10 ay önce bıraktım. hiç boğaz ağrısı ve öksürük olmadı.
    nefes darlığı bayağı vardı. bence en kötü belirtisi bu.
    yüksek tansiyon başladı 196/136 ya çıkmıştı bir ara. tabi büyük ihtimalle tansiyon daha önce de vardı ama ben bilmiyordum. kalp ritminde bozukluk oldu. bunun sebebinin kandaki potasyum yüksekliğine bağlı olduğunu söyledi doktor.

    eğer nefes darlığı başlarsa insanlardan uzak kalın ve maskeyi çıkarın, odadaysanız pencereleri açın ve derince nefes alıp verin bu sizi rahatlatacaktır. kesinlikle panik olmayın.

    hastalığı nerde bulduğumu hiç bilmiyorum. pazarcıyım ve pazarda kapmış olma ihtimalini düşük buluyorum nedense. çünkü sürekli gittiğim yer ve şimdiye kadar yakalanmış olmam lazımdı. kapalı ortamda yakalanmış olduğumu düşünüyorum ben.

    siz yakalanırsanız geriye dönük 6 günü düşünün. bu günlerde gittiğiniz bir yerde kapmışsınızdır. virüsün ortalama 6 gün kuluçka süresi var.

    ailemde benden sonra anneme geçti, eşim ve çocuğuma bulaşmadı, kendimizi onlardan izole de etmedik çünkü geç kalmıştık. aynı sofrada yemek de yedik ama hiçbir belirti göstermediler.

    annemin düşen tansiyonu ve baş dönmesi, mide bulantısı - yüksek ateş olayını çözemediğimiz için pandemi hastahanesine kaldırdık ve 9 günlük tedavi sonrası iyileşti kendisi 50 yaşında (35 sene sigara içip benimle beraber 10 aydır sigara içmiyor)

    hastalığın bedensel etkileri çok fazla ve yıkıcı ama daha büyük etkisi psikolojik olarak yıkımı. düşünüyorum, aynı hastalığı farkında olmadan geçirsem büyük ihtimalle daha hafif geçebilirdi. pozitif çıktığınız an moral olarak çöküyorsunuz ve sanki ölümcül bir hastalığa yakalanmış gibi hissediyorsunuz.

    ayrıca normal hastalıkta 3 gün yatar kalkarsınız bunda 5 gün ölü gibi yatıyorsunuz ama hala iyileşemeyince iyice panik oluyorsunuz. hastalığın 5 gün çok etkili olduğu süre var ve bu süreyi bilip, korkmadan dinlenmek gerekiyor. her sabah kalktığınızda aynı şekilde uyanmak sizi korkutmasın. ben 10 günden sonra etkilerinden kurtulmaya başladım çünkü.

    moral çok önemli. basında, sosyal medyada, her yerde sürekli panik ve korku pompalandığı için, pozitif olunca sakın bizim gibi moraliniz alt üst olmasın. kendinize 10 gün süre verin ve iyileşemezseniz tedavisine bakın.

    bu süre boyunca sürekli ateşinizi, tansiyonunuzu ve şu parmağa takılan oksimetre ile kandaki oksijen değerinizi sabah - akşam ölçün. oksimetre 50,60 tl gibi bir şeydir. kandaki oksijen oranınınız %90 ın altına inmemesi gerekiyor. anneminki %92 ye inmişti ve ölçtüğümüzde anladık. bunun farkında bile değildi.

    tansiyon, ateş ve oksijen oranı ölçümü ile kendi sağlığınızı en azından bu yoğunlukta gözlem altında tutabilirsiniz. bazıları da 37 dereceyi yüksek ateş sanıyor. 37,5 dereceden sonra hafif ateş başlıyor. aklınızda bulunsun. ateşi düşürmek için de baş, dirsekler, el ve ayak bilekleri damarları üstüne ıslak bez koyarak kısa sürede düşürebilirsiniz. tabi bezleri bi kaç kez tekrar ıslatıp koyarak..

    düşük tansiyonlu yaşlı bir hastanız varsa, kesinlikle tuvalete falan yalnız göndermeyin. bayılıp başını bir yere vurma ihtimali yüksek çünkü. yanında sürekli biri olsun evdeyken bile. gece yatarken de gözlem altında tutun. özellikle geceleri yanında duramıyorsanız altına bez bağlayın ki kalkıp tek başına tuvalete gitmek zorunda kalmasın.

    panik olmayın, milyonlarca insan atlattı ve atlatacak da. ben pazarda, markette her yerde maskeyle gezdim.. cebimde sıvı sabunla geziyordum ama çok sakınmak da bazen sizi bu hastalığa yaklaştırıyor.

    edit: 2 aydan fazla süre geçti ve kalp ritmi normale döndü. nefes darlığı ve ritim bozukluğu hemen geçmeyebiliyor sabretmek lazım.

  • türkiyenin bir şehri. tüm şehirlerimiz kadar aptal, cahil adam barındırır. sidik yarışına gerek yok. 81 ilin 81 tanesi de aynı cinsten insan barındırıyor bu memlekette.

  • hakkında kendimi çok pis kandırılmış hissettiğim halk.

    seneler seneler önceydi. önce dedin ki, ben dışlanıyorum, ayrımcılığa uğruyorum insanlar ve devlet tarafından. dedim haklı. dışlanıyorlar, eziliyorlar. sonra yokladım sağımı, solumu, eşimi dostumu. ben yedi göbek izmirliyim kürt kardeşim. baktım ki dedem evini kürtlere sattı. bakkalından alışveriş yaptık, müteahhitinden ev aldık. etrafımdaki hiç kimse yolda sana iğrenerek bakmadı. kadifekale'yi ele geçirdin, kürt gölü haline getirdin kimse gıkını çıkarmadı. yetmedi gene beğenmedin şartları, sana otobanda evler yaptılar, midyeni yapabil diye düzenek bile hazırladılar. gene beğenmedin, gitmem diye tutturdun. sırf sen çamaşırını yıka diye uzundere'de çamaşırhane kurdular. ne yaptılarsa yine mutlu edemediler seni.

    ekonomimiz kötü, devlet doğuyu ihmal etti. ne yiyoruz, ne içiyoruz biz kimse bilmiyor dedin. doğru dedim. tüm iktidarların yaptığı hataydı bu, atatürk'ün de ömrü elvermeden gitti dedim. sonra diyarbakır'a geldim lüks araçlardan önümü göremedim. babam 30 yıl eşek gibi çalıştı, senin sahip olduklarının binde birine sahip olamadı. bir de baktım ki, uyuşturucu kaçıranın, kadın pazarlayanın var, yolunu bulmuşsun yani. yine de dedim ki ne yapsın mecburen bu yollara girdi.

    doğunun kötü şartlarından yakınırken hiç gelip de karadeniz'in, manisa'nın, aydın'ın, afyon'un köylerini görmedin canım kardeşim. sen elektriğini kaçak kullanırken, altında range roverla yeşil kart sahibiyken televizyonun girmediği, yürünecek yolun olmadığı köylere gözünü kapadın. çünkü tüm ağır şartlar sana özgü olmalıydı. uyum sağlamayı, asimile olmak sandın sen.

    anadilim dedin.. kendimi savunamıyorum dedin. sonuna kadar haklı dedim. yolda, sokakta, otobüste inadına bağıra bağıra kürtçe konuşmanı görmezden gelerek.. yaşadığı ülkenin resmi dilini konuşmak neden insana bu kadar ağır gelir ki diye sorgulamadan..

    sen kürt olmaktan utandın aslında. türk olmaktan da utandın. türkleri dışlayan sen oldun farkında bile olmadın.. baktın ses yok, işi abarttın türk bayrağına salladın, anayasaya salladın. kimsenin sesi çıkmıyor nasılsa değil mi ?

    ama asıl hatayı nerede yaptın biliyor musun? özgürlük mücadeleni apo gibi amerikan köpeğine teslim ederek. halbuki, sen de kandırıldın. yakalandığında "benim annem türk. türk milleti için her türlü hizmeti yapmaya hazırım" diyen, seni kendi çıkarları uğruna anında satan bir adama inanarak yaptın. bomba patlattı, senin çocukların, bebeklerin, vatandaşların da öldü. çoluğunu, çocuğunu, kızını kaçırdı, dağa çıkardı, terörist yaptı. ama bir günden bir güne neden diye sormadın.

    işte bu yüzden, artık senin samimiyetine, mağduriyetine inanmıyorum ben. iyi niyetine inanmıyorum. üzgünüm kürt kardeşim..

  • binek otomobile 9 kişi binilince haliyle insanlar kucak kucağa otururlar, elemanlardan biri öndeki 2 koltuğun ortasında yarı oturur-yarı ayakta durmaktadır

    şöför: vay be, bu kadar ağırlığa rağmen 4. vitese takabildim
    ortada oturan: evet evet, ben de farkettim.