hesabın var mı? giriş yap

  • bunların bundan sonraki hayatlarında toplumdan tamamen dışlanması, “sosyal ölüm” yaşaması gerekiyor. kimse ciddiye almayacak, kimse iş vermeyecek, gören sırtını dönecek, iki kelam sohbet edecek adam bulamaz hale gelecek. başka türlü iflah olmazlar.

  • buna göz yuman diğer polise de tutuklama kararı gerekirken, adli kontrol şartı ile serbest bırakılması ayrı bir rezalettir. insanların güvenliği için maaş alan polis, bir insan tecavüze uğrarken utandığını ve telefonuyla oynadığını söylüyor. başka diyecek hiçbir şey yok.

  • yine evimin baş köşesine oturmuş kitabımı okuyorum. başucumda şarabım, arka fonda da hafif bir müzik, ambiyans o biçim...
    yok yok! mal mal takılıyodum evde, arkadaş aradı:

    ark: mimilo nabıyon hafız ? bi maruzatımız vardı, müsait misin ?
    ben: hiç olmadığım kadar, söyle dinliyorum.
    ark: olm kapıda kaldık lan sana ihtiyacımız var.
    ben: kaan, çilingir olduğumu sanmıyorum ehehehe!
    ark: ya kes amk espiri yapma... sizin kulüpten*iniş malzemelerini alıp gelsene, çilingir hayvan gibi para istiyor. sen iki dakkaya halledersin hadi çabuk!
    ben: ne yapmamı istiyon anlamadım ?
    ark: ya olm üst kattaki komşunun balkonundan bizim balkona inip açıcan işte kapıyı o kadar.

    neyse efendim depodan ipti, kemerdi, karabinaydı* alıp geçtim bunlara. evde iki kişi kalıyorlar, birisi anahtarını unutmuş birisi de malak gibi kampüsün çimlerinde yayılırken düşürmüş. kapı da çelik ve üstten kilitli olunca çilingir sağlam bir fiyat çekmiş bunlara, sonra da beni arıyorlar işte...
    olay basit. üst katta ki komuşuya durumu açıklayıp izin aldıktan sonra, evin herhangi bir noktasına ip ile iniş için ana emniyet noktası kurup, bizimkilerin balkonuna inicez. benim için sıradan bir olay ancak bunu site ahalisine bir türlü açıklayamıyoruz. üstte oturan hacı teyze, nuh diyor peygamber demiyor. düşücen kızanım ölecen, vebali boynuma kalacak falan şeklinde isyanda. uzatmayalım, bizimkiler uzun dil dökme sonucunda ikna edebildiler teyzeyi... bana bir şey olursa komuşlar şahitmiş, teyzenin hiç bir suçu yokmuş vs...
    tabi bu sırada teyzemiz apartmanı ayağa kaldırdığı için herkes noluyo diye kapılara çıktı. sonra da siteye yayıldı.(5 bloktan oluşuyor)

    ben sistemi kurdum, bizim çocukların balkona doğru yavaşça indim ipten çıkmaya hazırlanırken, alkış kıyamet koptu. kafayı bi çevirdim aşağıda rahat 15-20 kişi beni izliyormuş. bi o kadarı da cama döküldü, napıyor bu deli diye.
    velhasıl, büyük çaplı bir tantanın ardından bizimkilerin balkonunda girip, evde unutlan anahtarla kapıyı açtım. ve bunların hepsini 1lt'lik marmara gold karşılığı yaptım.(2 bira demiştim ama böyle daha ucuz oluyor diye buna layık gördüler beni)
    sonuç olarak iyi sükse yaptık sitede. arkadaşlara ne zaman gitsem görenler,
    "tarzan napıyosun beaa?" diye selam veriyor...

  • şöyle oluyor:

    eskiden küçüktük, garsonlar, kasiyerler, eve gelen temizlikçiler falan; abla, abi, teyze veya amcaydı. küçüktün yani sen ve onların ne olduğu, onların sosyal sınıfları veya gelir durumları seni pek ırgalamıyordu.

    ama arkadaş şu son yıllarda özellikle iyice üzerime üzerime geliyor bu gerçek.

    evet, hizmet aldığım için utanıyorum.

    cumartesi gecesi çalışmak zorunda kalan genç bir garsonu, bulaşıkçıyı görünce utanıyorum. ben oraya eğlenmeye gelmişken onu o gece çalışmak zorunda bırakan sisteme küfrediyorum. ama "sorun sistem yea" diyip "baksana lan" diye garson aşağılayıp hayatıma devam edemiyorum. biraz da komik oluyor mahçup mahçup "ben bir x alayım" demek...

    kendi yaşıtlarından veya insanın kendine nispeten yakın yaşındakilerden hizmet alırken utanmak böyle bir şey yaklaşık olarak...

  • dünyanın topyekün ısınması olayıdır.
    aslında uzun dönemlere bakıldığında dünyanın sıcaklığının hiç bir zaman sabit kalmadaığı görülür. dünyamız yüzlerce milyon yıl süren sıcaklıkların ardından onlarca milyon yıl süren soğuk dönemlere girmektedir, bu soğuk dönemler içinde yüz bin yıllık periyotlarla on bin yıl süren sıcak dönemler bulunmaktadır, bu sürenin içinde de onlarca ya da yüzlerce yıl süren hafif soğuk, sıcak dönemler bulunmaktadır. sıcaklıklar bu şekliyle üst üste binmiş dalgalar şeklinde düşünülebilir. büyük bir dalganın üstünde daha küçük dalgalar o dalgaların üstünde de daha küçük dalgalar vardır büyük dalga alçalışta olsa bile bir kaç yüz yıllık ısınmalar gerçekleşebilir.
    bu sıcaklık değişimlerinin nedeni tartışılmakla birlikte bir çok bilim adamı, güneş lekeleri, volkanik faliyetler, dünyanın yörüngesinde doksan beş bin yılda bir gerçekleşen basıklaşma, dünya eksenindeki küçük kaymalar... gibi çeşitli sebeplerin ısınma ve soğuma olaylarına sebep olduğu tahmin ediliyor.
    dünya son olarak bundan elli milyon yıl kadar önce soğuk bir döneme girdi ve hala o soğuk dönemin içindeyiz, bu dönemde daha önceden üzerinde tundra benzeri ormanlar olan kutup bölgeleri buzla kaplandı. sıcaklıklar ciddi biçimde düştü, bir çok canlı değişime ayak uyduramayarak yok oldu.
    bu soğuma periyodununu son bir milyon yılında gezegenimizin en az dokuz kez iyice soğuduğu ve buz tabakalarıyla kaplandığı biliniyor. şu an ise bundan elli milyon yıl önce başlayan soğuk dönemin içindeki sıcak dönemlerden birinin içindeyiz, tarihi kayıtlar ve görece yakın dönemdeki bulgular incelendiğinde bu dönemin sonunda olduğumuzu bile söyleyebiliriz. başka bir deyişle dünyamız şu anda soğuma eğiliminde olmalı ve bir kaç yüz ya da bin yıl içinde tekrar buzullarla kaplanmalı. ancak 20. yüzyıldaki kayıtlar gösteriyor ki dünya tersi yönde ısınıyor. hatta söylenebilir ki son 1200 yıllık dönemin en sıcak günlerini yaşıyoruz.

    bugün dünyada sıcaklık dengesini kuran çeşitli unsurlar vardır. mesela antartika dünyanın buzdolabıdır denilebilir. kar dünyaya gelen ışığın % 80-90 ını aynen yansıtır ve bölgenin oldukça soğuk kalmasına sebep olur.
    diğer bir unsur taşıyıcı bant olarak bilinen okyanus akıntısıdır. bu akıntı sıcaklığa göre zaman zaman deniz yüzeyinde zaman zaman suyun altında çok çok büyük miktarda su taşır. bu akıntı bir periyodunda dünyanın etrafında bir kaç tur atacak kadar mesafede su taşır bu sırada bir bölgedeki sıcak ya da soğuk havanın başka bir bölgeye taşınması görevini de yapar. şimdi bu akıntınını izlediği yoldan bahsetmeyeceğimi belirtmekle birlikte verdiğim bağlantıdan bir göz atmanızı tavsiye ederim: http://www.kirsehirsivilsavunma.gov.tr/…mage005.jpg

    son yıllarda bilinen bir gerçek ısıl dengemizi sağlayan buzulların sıcaklık artışı yüzünden hızla eridiği. peru kili adalarındaki qori kalis buzulu 1995 yılında otuz metre geri çekildi, tiyen şan dağlarındaki buzullar son kırk yılda %20 küçüldü, yeni zellandadaki buzullar son yirmi yılda kütlelerinini % 20 sini kaybetti... örnekler çoğaltılabilir. dünyanın ısındığına dair daha bir çok kanıt olmakla birlikte bunların en önemlisi bir buçuk yüz yıldır tutulan direkt sıcaklık kayıtları.

    dünyanın ısınması konusunda önemli bir faktör de atmosferimiz ve sera etkisi. yer yüzüne ulaşan güneş ışınları onu ısıtır ve bu ısı kızıl ötesi ışınlar şeklinde yer kabuğundan tekrar ayrılır. ne var ki atmosferimiz içeri giren güneş ışınlarının aynı şekilde çıkmasını engelleyen ve bu sırada dünyayı ısıtan bir yapıya sahiptir. bu konuda sera gazları olarak bilinen gazlar oldukça etkili olmaktadır; bu gazların başta gelenleri su buharı karbondioksit ve metan olmakla birlikte dünyadaki sera etkisinin %75 inin su buharıyla gerçekleştiği bilinmektedir. bu gazların ısıyı tutmaması halinde yer kabuğunun sıcaklığının -18 dereceye kadar düşeceği tahmin edilmektedir, aksine bu gazların artıp fazla ısı tutması ise dünyayı çok çok sıcak bir gezegen haline getirebilir.

    bilim adamları son yüz yılda gerçekleşen ısınmanın sebebinin karbondioksit olduğu kanısındalar ziraa bu maddenin atmosferimizdeki seviyesi son iki yüz bin yılın en üst noktasında. son yüz yıldır yapılan araştırmalar gösteriyor ki dünyadaki karbondioksit miktarının iki katına çıkması gezegenimizin sıcaklığını 6 derece arttırıp, hayatı alt üst edebilir ve yine çalışmalar göstermektedir ki geçtiğimiz yüz yılda bu gazın miktarı %25 artmıştır.

    bugün atmosferimizde 750 milyar ton kadar karbondioksit bulunuyor. fosil yakıtlar her yıl 7 milyar ton kadar karbondioksit saçarken bitkilerin soluması 50 ormanların yok edilmesi 3 topraktan gerçekleşen salınım 50 okyanuslardan gerçekleşen salınım 100 milyar ton karbondioksiti atmosferimize veriyor. diğer yandan bitki foto sentezi 100 milyarton gazı çekerken okyanuslar 104 milyar ton gazı yine bünyelerine alıyor (okyanuslar için aradaki 4 milyar ton sudaki bitkilerin gerçekleştirdiği fotosentezden geliyor) bu değerleri toplayıp çıkarttığımızda görüyoruz ki her yıl 207 milyar ton gaz atmosfere salınırken 204 milyar ton gaz geri emiliyor. bu da her yıl 3 milyar tonun atmosfere salındığı anlamına geliyor ve yakıt tüketiminin artması her yıl bu sayıyı arttırıyor. ne var ki gezegenimizdeki fosil yakıtlar karbondioksit miktarını 5-10 katına çıkarabilecek düzeyde. bu şekilde devam ederse 2050 yılında karbondioksit miktarı 1850 dekinin iki katına (1850 yılındakinden 6 derece yüksek sıcaklık demek) 2100 yılında ise üç katına çıkacak.

    dünyanın ısınmasına sebep olan diğer gaz ise metan. metam moleküllerinin ısı tutma yeteneği karbondioksit moleküllerinin kinin 20 katıdır ne var ki bu gaz atmosferde çok az miktarda bulunur. fakat petrol ve doğal gaz kuyuları her yıl çok büyük miktarda metanı atmosfere salmakta ve bu gazın miktarı her yıl %1 artmaktadır.

    sera etkisinin en büyük sebebi ise su buharıdır (küresel ısınmanın değil sera etkisinin). atmoferdeki su buharının artması çok ciddi bir ısınmaya sebep olurken bu ısınma okyanusların buharlaşmasıyla su buharı miktarını arttırır bu ise daha fazla ısıya sebep olur. bu durumda su buharı kendi başına bir ısınma sebebi olmamakla birlikte diğer gazların başlattığı ısınmaya büyük miktarda katkıda bulunmaktadır.

    bugün ısınmanın sebebinin insanların yaydığı bu gazlar olduğu henüz kanıtlanamamış olmakla birlikte çoğu bilim adamı küresel ısınmanın varlığına inanmaktadır.

    gelecekteki hava olaylarını tahmin etmek için iklim modelleri kullanılmaktadır, yaygın olarak kullanılan iklim modelleri önümüzdeki elli yıl içinde 1-5 derecelik sıcaklık artışı öngörmektedir. başka bir deyişle havanın daha da ısınacağından herkes emin fakat bunun ne ölçüde olacağı bir tartışma konusu. 1 decerelik artışın bu günkü toplumsal düzeni fazla etkilemeyeceği düşünülürken 5 derecelik artışın tüm yaşamı alt üst edeceği iklimleri tamamaen değiştireceği ve bir çok türün yok olmasına yol açacağı kesin.

    dünyanın 3-5 derece ısınmasının bir çok etkiye yol açacağı kesin. gezegendeki karbondioksit artışı tarımı biraz olumlu etkileyecek olsa da sıcaklığı değişimi bir çok bölgeyi kurak araziye dönüştürecek, bütün iklimler ve sıcaklık akışı değişecek, sıcaklık akışının değişmesi fırtına, kasırga, ve sürekli rüzgarların yönünü değiştirecek. bir çok yeni bölge fırtınalara maruz kalırken, rüzgar hatlarının değişmesi başta elektrik üretimi olmakla birlikte çok şeyi değiştirecek. yağmur hatları tamamen değişecek, ve gezegene tahminen daha fazla su düşecek deniz kıyısındaki bir çok bölge sular altında kalırken özellikle alçak ülkelerin %10 a kadarlık bir kısmı sular altında kalacak (bkz: bengaldeş).yağmur hatlarının ne şekilde değişeceği bilnmemekle birlikte bir çok ülkenin tarım politikasını değiştirmek zorunda kalacağı, ekonomik dengeleri sarsacağı ve çeşitli fakir ülkelerde açlığa sebep olacağı kesin. küresel ısınmanın etkilerinin saymakla bitmeyeceği biliniyor fakat bunlardan önemli bir tanesi taşıyıcı bant ın (hani adres falan vermiştim ya o bant) durma ihtimali (bkz: felaket senaryosu). ne gibi bir sıcaklık artışının bu bantı durduracağı bilnmemekle birlikte, tortular üzerinde yapılan çalışmalar bu bantın daha önce bir kaç kez durduğunu gösteriyor. bu durumda antartikanın kafayı yemesi, kuzeyden gelen soğuk sularla soğuyan hint okyanusunun bantın durmasıyla aşırı ısınması, muson yağmurlarının çıldırması, güneyden gelen sıcak sularla ısınan kuzey avrupada sıcaklıkların 10 derece düşmesi... muhtemel. taşıyıcı bantın durması küçük bir ihtimal ve bir felaket senaryosu olmakla birlikte 3-5 derecelik bir ısınma buna benzer -sürekli rüzgar hatlarınını durması ya da yön değiştirmesi, yükselen denizin temiz su kaynaklarına çok ciddi hasar vermesi ve dünyada bir su sorunu belirmesi, yüksek sıcaklıkta daha iyi mutasyon yeteneği kazanan virüslerin yeni hastalıklara sebep olması, böcek yumurtalarının ölmesini sağlayan gece ve kış soğuklarının hafiflemesinin sivrisinek popülasyonunu çok ciddi biçimde arttırıp her yıl fazladan bir milyon kişinin sıtmadan ölmüne sebep olması gibi- gerçekleşme ihtimali az olan bir çok yeni felaket seneryosunu beraberinde getirir ki bu durumda bu senaryolardan en azından birkaç tanesinin gerçekleşmesi muhtemeldir.

    söylediğim gibi gezegenimizin soğuması gerekirken, yaşadığımız ısınmanın periyodik bir döngü olmadığı ve küremizin bizim yüzümüzden ısındığı fikri, kanıtlanamamış olsa da bir çok bilim adamınca doğru kabul ediliyor ve bunun dünyayı tamamen değiştirebileceği biliniyor. sebebi hangi ülke olursa olsun ısınmanın bütün dünyayı alt üst edebileceği bir gerçek (bkz: anlatım bozukluğu).
    bu durum insanın aklına gorbaçovun şu sözünü getiyor: "önümüzdeki yüz yıllarda çevre koşulları dünya çapında bir yıkıma yol açtıkça, askri değil ama ekolojik güvenlik tüm ulusların en çok önem verdiği konu olacak"**