hesabın var mı? giriş yap

  • 2023 kadınlar milletler ligi'ni ebrarlı, melissalı, cansulu, elifli, gizem örgeli milli takımın kazanması olayıdır.

    baş belası olan ve milli takımı vakıf bank'ın hazırlık kampı olarak gören guidetti gittiği anda şampiyon olduk. melissa vargas'ın takıma katılması ise bir diğer etkendi...

    bu ülkede bu kadınların bir şeyler başarabilmesi, sevinebilmesi, gülebilmesi, kazanabilmesi içimizi umutla dolduruyor. her şeye rağmen senelerdir bu kızlar sayesinde nefes alıyoruz. futbol takımımız hiçbir halt başaramayıp pişkin pişkin sırıtırken bu kızlar her yenilgi sonrasında hüngür hüngür ağladı. şimdi bu sevinç gözyaşlarını en çok onlar hak ediyor.

    not: şu anda dünya sıralamasında lideriz, zirveyiz. zaten buraya dünyanın en iyi takımları olan italya, çin, abd gibi devleri dev'irerek geldik.
    görsel

  • klişe olacak ama gerçekten de bunu bir türk taraftar yapsaydı şu an sosyal medya hesaplarından tutun kimlik bilgilerine kadar afişe edilmiş, cezaevinde yıllarca çürümesi talep ediliyordu.

    sadece öpülen muhabirin tepkisinden bahsetmiyorum, bizim linç kültürü bağımlısı milletimiz herkesten önce büyük bir görev bilinciyle adamın hayatını karartmak için elinden geleni yapardı.

    eğer bir türk taraftar, italya'da bir italyan muhabiri öpse ve muhabir rahatsız olmasa sosyal medyada yine ne hayvanlığı ne orta doğululuğu ne de medeniyetsizliği kalacaktı. bu nedenle hiç "rahatsız olmadıysa taciz değildir" masalları anlatmayın. yıllardır sosyal medyada bizim milletimizin uyguladığı linç kültürünü bilmiyormuşsunuz gibi şimdi sevgi pıtırcıklığına soyunmanız gerçekten mide bulandırıcı. ayrıca ''türkler öpünce taciz için öpüyor, italyanlar sevgi gösterisi için öpüyor'' diyen ve yetmeyip türk erkeklerini medeniyetsiz eşek olarak yaftalayanlar düpedüz ırkçısınız düpedüz aşağılık kompleksine sahipsiniz. türkiye'de yaşayan 40 milyon erkeğin hepsini abaza ve tacizci olarak yaftalayıp nefret suçu işliyorsunuz. hayatında hiçbir kadını taciz etmemiş, bırakın taciz etmeyi sosyal medyadan tanımadığım bir kadına mesaj dahi atmamış biri olarak sırf türk olduğum için ben de tacizci zihniyetliyim öyle mi? yani türküm diye benim karşı cinsten birine yanaşmam taciz içeriyorken italyanlar sadece iyi niyetle yaklaşıyor? size çok ağır konuşurdum ama büyük ihtimal hesabım uçurulur. şerefsizliğin lüzumu yok, kendinize gelin.

    (bkz: riyakarlık)

  • bence zordur ya. vallahi bak. var benim böyle bi tanıdığım. evlendi sonra bir de aşık olmadığıyla. aşık olduğu ona yar olmamıştı çünkü. sanırım o da "benim sevdiğim beni sevmiyorsa ben de beni sevenle beraber olurum"* diye düşündü.

    mesela hayal kuracaksın. insan kendiyle ilgili hayaller de kuruyor elbet ama 2 kişilik hayaller daha bi tadından yenmiyo. sevdiğin biriyle olursa tabi. ama aşık değilsin işte. ne zevk alıcaksın ki o hayalden? insan kurmaya üşenir.

    mesela bişeyine sinirlendin diyelim ki. seven insan görmezden gelir, kabullenir, geçiştirir falan. sen hem sinir olmuşsun hem de aşık değilsin, napcan? insan sevdiği kişiye daha fazla tolerans gösterir. peki ya sevmediğine?

    ailesiyle oturup kalkman lazım. ben sevmediğim adamın annesine "annem" babasına "babam" gözüyle bakamam heralde. kendi annem-babamla aynı evde yaşadığım halde gün içinde illa ki ararım naptınız ne ettiniz diye, onları aramak istemem ki? ailesini benimseyebilmek için adamı sevip benimsemek lazım önce.

    arkadaşları var bir de. arkadaşlarıyla takılmaktan hoşlanmıyosam sırf onun hatrı için katlanabilirim. ama işte sevmediğim bi insan için hatır gönül falan bana biraz yalan geliyo.

    zaten bir defa geliyoruz bu dünyaya. bu eziyeti çekmeye değmez. ömür boyu yalandan mutluluk sahneleri pozlamanın manası yok. feysbuka boy boy gelin-damat fotoğrafı koyunca mutlu olunmuyo. -muş gibi oluyo.

  • (bkz: pi)

    ilkokul öğretmenimiz bir gün önceden sıkı sıkı tembihledi "yarın herkes yarım metre ip getirmeyi unutmasın" diye.
    neyse uzatmayalım... evet yarım metre yeterli.

    ertesi gün heyecanla bekliyoruz ne olacak bu ip şimdi diye. matematik dersinde ; daha doğrusu aritmetik dersinde öğretmen beslenme çantalarımızdan ayran bardaklarımızı çıkarmamızı istedi. 7-8 yaşında olduğumuz için konu gitttikçe ilginç gelmeye başladı.

    öğretmen herkes o ipi bardağının çevresine bir sarsın, sonrada başlangıç noktasına gelen yeri sıkı sıkı tutsun dedi. e yaptık .. şimdi de cetvelle ölçün bakalım ne kadar uzunluktaymış onu da defterinize yazın dedi.

    len 7-8 yaşında sıralı komutlu el beceresine dayalı iş yapıyoruz hacı kolay değil o kadar. cetveli çıkarmak için ipi bırak, cetveli çıkar sonra gene ipi sar, yerini kaybetmeden ölç filan bi sürü iş. neyse sardık , ölçtük, yazdık.

    öğretmen; "şimdi de bardağınızın en geniş yerini iple ölçün onu da yazın" dedi. bak çap demiyor kereta bardağınızın en geniş yeri diyor. e hadi onu da yaptık, yazdık. "şimdi o deminki sayıyı ölçtüğünüz uzunluğa bölün bakalım kaç çıkacak" diye de sordu. uzun işlemlerden sonra sınıfın her yerinden 3 ... 3.... 3... sesleri yükselmeye başladı. sanırsın ay-yıldızlı formaları ile bizim aslanlar macaristan karşısında farka gidiyor.

    öğretmen " 3 ya tabi" dedi.. "3" ...

    şaştık kaldık. arka sıralardan birisi "kesin ip var amk" dedi belli belirsiz.

    öğretmen sınıfın üstünde kurduğu tam hakimiyetten memnun sordu.

    "herkesin bardağı birbirinden fark lı mı?
    - evvveeeeeeet..
    "bölme işlemini yaparken birbirinize baktınız mı?""
    - hayyıııııırrrrr

    "işte" dedi öğretmenimiz, "hayatta yuvarlak neyin çevresini en geniş yerine bölerseniz 3 çıkar. bizde buna -pi- deriz .

    bu muazzam tespitten sonra anladım ki hayatta birşeye hayret eden adam "piiiiiiii" derse benimle aynı eğitimden geçmiştir. yok len şaka yaptım. büyüdük, geliştik, serpildik mühendis olduk hala o "pi" yi unutmam.

  • domuz, kanatlı hayvanlarda da olduğu gibi çok yavrulaması ve çabuk büyümesi itibarıyla kırmızı et yetiştiriciliğinde tercih edilen bir hayvan türüdür. (bkz: omnivor)dur, yani hem hayvansal kökenli besin maddeleriyle hem de tahılla beslenebilir.

    domuz, otçul (bkz: herbivor) beslenme doğasına sahip 4 mideli sığır türüne karşın tek midelidir ve bu mide sığırın dördüncü midesine ya da bizim de sahip olduğumuz mideyle eşdeğerdir. protein, yağ ve karbonhidrat sindirimi mide ve ince bağırsakta gerçekleşir.

    kendi enzimleriyle sindiremediği selüloz gibi karbonhidratları, sığırların ilk midesinde gerçekleşene benzer şekilde, kalın barsağında bulunan bakterilerin parçalamasıyla sindirir. bu da domuzu etçillikten çıkarıp hem etçil, hem de otçul yapar.

    günümüz modern domuz yetiştiriciliğinde ise mutfak atığı, çöp, leş gibi şeyler besin maddesi olarak kullanılmamaktadır. gerek besi, gerekse damızlık domuz yetiştiriciliğinde kullanılan bitki türleri ise ağırlıklı olarak buğday ve arpa gibi tahıllar, yanısıra da ağırlıklı olarak mısırdır.

    salmonelloz, bruselloz, leprospiroz, influenza gibi hayvandan insana geçen (bkz: zoonoz) hastalıklar açısından rezervuar niteliği taşıyabilir. yukarıda sayılan hastalıkların sığır ve kanatlılar açısından da zoonoz oldukları unutulmamalıdır.

    tehlikeli addedilebilecek paraziter hastalıklar ise kas seven trichinellose ve domuzun barsak paraziti olan taenia solium'un (bkz: sistiserk) diye isimlenen ara formu olan ve beyne yerleştiğinde tehlike arz eden etkenlerden ileri gelir.

    benzer paraziter hastalıkların diğer hayvan türlerinden de bulaşabileceği unutulmamalıdır. (bkz: taenia saginata)

    bunun kontrolü ise modern hayvan yetişticiliğinde çok kolaydır. biyo-güvenliğin yasal olarak uygulanması istenen ve kontrollerle bunun gerçekleştirilmesini sağlayan almanya gibi ülkelerde birçok hastalığın bulaşımının önüne geçilmesi, bir başka deyişle bulaşma ihtimalinin eser miktara düşürülmesi mümkün. bu çiftliklerde uygulanan temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin yanısıra düzenli antiparaziter ilaç tedavileriyle, yukarıda adları geçen hastalıkların görülme olasılıkları yok denecek seviyeye inmiş durumdadır.

    salmonelloz ise almanya'da 2007 yılında çıkarılan yönetmelikle kontrol altına alınmıştır.

    bu başlık altında, domuz etini kötülemek adına bir takım çiftliklerde kaydedilmiş görseller, kural tanımaz çiftçilerin sığır, kanatlı ve başka hayvan türlerinin bakıldığı çiftliklerinde de görmek mümkün. iş, bu görsellerle domuz etini kötülemekte değil. bu görsellerin ortaya çıkmaması için işini iyi yapmayanları cezalandırmak, tekrarında ise çiftliğini kapatmaktan geçer.

    şahsen ben, domuz tıbbı (bkz: schweinemedizin) alanında sahada olan bir veteriner hekim olarak almanya gibi bir ülkede ne domuz eti, ne de başka bir hayvanın etinin tüketimi konusunda bir beyis görüyorum.

    bilakis bu şartların sağlanamadığı, domuz etinin tüketilmediği türkiye gibi ülkelerde insanlarda görülen örneğin tüberküloz vakalarının yoğunluğu, bana sorunun domuz etinden başka bir yerde aranması gerektiğini gösteriyor.

    sözün özüne gelecek olursak, dini sebeplerle domuz yemeyenlere sonsuz saygı gösterilmesi koşuluyla bu şartlarda yetişmiş domuz etinin tüketimi, insana güvenilir bir protein kaynağı sunmuş olacaktır. yağ oranı yüksek karın gibi bölgeler yerine düşük yağ oranlı sırt ve boyun eti tüketimiyle protein diyeti yapmak dahi mümkün. *

    bu vesileyle de belirtmek isterim ki, domuz eti tüketiminin dinen yasaklanmasını aklamak için ortaya atılan saldırgan argümanlar tamamen deli saçması safsatalardan ibarettir.

    eyorlaman bu gadar.

  • etrafta cocuklariniz varsa onlari alip pumaya atin. bu pumayi nispeten yavaslaticaktir. cocuklara gelince siz onlardan gene yapabilirsiniz ama onlar sizden yapamaz.