ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sabah uyanma taktikleri
-
bir arkadasim eski sevgilisine ozel bir ton atamis, sabahlari alarm olarak da onu kullandigini farkettigimde:
- niye bunu alarm sesi yaptin ki
- sabahlari "o" ariyor diye firliyorum yataktan iyi oluyor
- iyi de biliosun artik alarm bu
- bir umut "ya degilse"
28 aralık 2020 türkiye'nin tek tip maaşa geçmesi
-
doğru bir tespittir. yeni başlayan bir mühendis 2750 lira maaşla başlıyordu. aynı şantiyede, ilkokul mezunu vasıfsız bekçinin maaşı 2825 lira oldu.
mühendisin okuduğu onca okulu falan boşver, attığı imza ile aldığı sorumluluk bile yeter. şimdi, ilkokul mezunu vasıfsız bir işçinin, bu mühendisle aynı ücreti alması haktan reva mı?
27 şubat 2022 ukrayna büyükelçilik tweet'i
-
korkunç bir yorum, provokasyona açık ve savaştan bile daha çirkin ukrayna'nın sürekli türkiye'yi savaşın içine çekme çabası.
edit: sal bizi ukrayna, bu işe girerken sırtını sıvazlayan biz miydik ?
spotify
-
player'indaki shuffle algoritmasini yazan adamin eline vereyim. koskoca albumde bi sarkidan sonra ayni sarkiyi calmayi basarabiliyor. if koy lan if.
mesleği söylemeden anlatmak
işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ
-
işten çıkan adamın ingilizce i am going yeaah demesidir.bence budur.çözdüm abijim.
unutulmayan garip arkadaşlar
-
ilkokulda 4. sınıfa kadar birlikte okuduğum erhan'dır benim için. çocuk belki lazım olur diye kocaman bir el çantasına ne kadar alet-edevat bulursa doldurup okula geliyordu. ihtiyaç duyduğum ne varsa erhan'ın çantasında bulabiliyordum. makas, tornavida, conta, maşa, kerpeten bir düşünüşte aklıma gelenler. kendisiyle bir daha irtibat kuramadım. onunla ilgili aklımda tek bir soru var, kaç yaşına kadar o çantayla gezdiği.
tuğçe kazaz
-
south park gibi kadın; bütün dinlerle taşşak geçiyor. *
1988 yılındaki orta-3 eğitim seviyesi
-
nostalji güzellemesi sevmiyorum ancak şu kısmı vurgulamak istiyorum; o zamanlarda hatta 90'larda da orta halli anadolu lisesinde okuyan bir öğrencinin geleceğe dair umudu vardı. eğer çalışır ise başarılı olabileceğini istediği mesleği yapabileceğini biliyordu. temel motivasyon da buradan kaynaklanıyordu aslında.
şimdi orta okulundan üniversiteye kadar bakın kimsenin bir umudu yok. en iyi liseyi en iyi üniversiteleri okusan ne olacak ki? sen 5000 tl maaş için kıvranırken, o parayı 15 saniyede burnuna pudra şekeri olarak çekenler var.
bu ülkenin şuanda en yoksul ve yoksun kesimi eğitimli kesim sanıyorum. eğitime yapılan yatırımın(elbette başkaca çok artıları olmakla birlikte) ekonomik anlamda neredeyse hiç karşılığı yok. yani mesele o yıllarda iyi eğitim vardı bu yıllardaki eğitim kötü değil sadece. bu çocukların güzel bir geleceğe inanmalarını sağlayamadıktan sonra vereceğiniz eğitimin içeriğinin pek bir önemi yok maalesef.
ahmet kural'ın savcıya verdiği ifade
-
eğer ifade bu şekildeyse tam olarak buna benziyor