hesabın var mı? giriş yap

  • aslinda cok var. ama birkac tanesini sayabilirim.

    - oncelikle otel ucretini giriste tahsil etmek istemeleri.

    - kahvaltida oda numarasi sormak icin gelen gorevliler.

    - odada ikram olarak icecek bir ufak su, cay-kahve bile bulundurmamasi.

    - otele giriste elinizde tasinacak canta olmamasina ragmen sirf bahsis koparmak icin odaya kadar eslik etmeye kalkan, gereksiz yere lafi uzatan bellboylar.

    - otoparktan para alinmasi.

    - en cok guldugum de "otele disardan yiyecek-icecek" getirmek yasaktir uyarisi koymalari. 4 yildizli otellerde bile gordum.

    edit: son madde ile ilgili soyle bir uyari geldi, ben isin bu boyutunu pek dusunmemistim:

    dışardan yiyecek içecek getirip ve bunlardan zehirlenip suçu otel yemeklerine atmaya çalışanlara yönelik bir önlem. başı ciddi belaya giren oteller var bu yüzden.

  • temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı bir hayatı makul gören halk.

    edit:daha kolay anlaşılması için, yakın zamanda batan ülkelerden yunanistan'da halk bizdeki mevcut durumdan daha iyi bir vaziyetteydi. demek ki halk iktidarın cebine müdahalesine izin vermedi.
    bizde yatak odamıza girmişler, evin her köşesini talan etmişler.
    kimi umutsuz şekilde kenara çekilmiş izliyor,
    kimi ses çıkarıyor, yargının keskin kılıcıyla tanışıyor.
    bir de stockholm sendromlu arkadaşlar var.
    evine yapılan baskını alkışlıyor.

  • amerikalı joe; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. joe bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 1300 dolar kazanıyor. joe'nun dünyalar tatlısı oğlu jack, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. joe ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 500 dolar köşeye atarız ve sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir ay zorlanırız ama jack'in yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    türk mehmet; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. mehmet bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 2400 lira kazanıyor. mehmet'in dünyalar tatlısı oğlu murat, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. mehmet ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 750 lira köşeye atarız ve sonra bir dahaki ay da aynısı yaparız, sonra yine, sonra yine ve sonra yine derken 10 ayın sonunda sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir yıl zorlanırız ama murat'ın yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    bu hayatı bir koşu yarışı varsayarsak, amerikalı bizden 10 kat hızlı koşuyor ve üstelik biz daha çabuk yoruluyoruz.

  • çok normal ve olması gerekendir. iş sözleşmesi iki taraflıdır ve bunun evlilik sözleşmesi ile karıştırılmaması gerekir.

    özel durumlar dışında kişi daha az çaresiz olacağından görüşme daha sağlıklı bir zeminde yapılacaktır. ne iş olsa yaparım moduna giren bir kişi ve bunu fırsat olarak kullanan işverenin birlikteliği ilerleyen zamanda kesin çatırdar zaten.

    kendi çapında bir yöneticiyim ve bana bağlı kişilerin iş görüşmesi yapmasından zerre rahatsızlık duymam. hatta isterlerse beni referanslarına yazabileceklerini de söylemişimdir hep.

    bir patron veya yönetici dolu olan bir pozisyona yeni eleman almak için önce çalışanını çıkartıp iş görüşmelerine daha sonra başlamaz. bu ne kadar normalse bir çalışanın iş görüşmesi yapması o kadar normaldir. zaten o işverenin görüştüğü kişilerin çoğu bir yerlerde çalışıyor.

    bir şekilde çalışanlarının iş görüşmesi yaptığını öğrenip işten çıkarttıklarını anlatmışlar. yapmayın. bu herkesin hakkı.

    eğer çalışanınız iş arıyorsa büyük ihtimalle mutsuzdur. mutsuzluğun çeşitli sebepleri olabilir. maaş konusu bunlardan sadece bir tanesi. ve inanın en önemlisi değil. o kişiyle uzun süre çalışmak istiyorsanız mutlu olmasını sağlayın. aksi halde her yeni gelene iş öğretmekle uğraşır durursunuz.

  • "her şeyin üstüne gelip, seni dayanamayacak bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme; işte orası kaderinin değişeceği noktadır."

  • tanımasak finlandiya, isviçre cumhurbaşkanının seçimlere dair tarafsız açıklaması derim. o derece objektif. evet.

  • ulan bu ronaldo nasıl bir adam ya. james adama dünyanın en kolay golünü attırıyor. adam sanki golü kendi yaratmıs da atmış gibi kendi şovunu yapıyor, yanına gelen james' i görmezden geliyor falan.

  • 10 şubat 2019’da los angeles’ta düzenlenecek olan ödül töreni.

    1 ekim 2017-30 eylül 2018 tarihleri arasında yayınlanan albümlerin ve şarkıların yarışacağı tören, bu yıl temel bir değişikliğe gitti. normalde beş adaylıktan oluşan genel dalların (yılın albümü, yılın kaydı, yılın şarkısı, en iyi yeni şarkıcı) adaylık sayısı sekize çıkarıldı. ayrıca 900 yeni üye alındı.

    bu yılın takvimi şu şekilde:

    17 ekim-31 ekim (ilk oylama)
    5 aralık (adaylıkların açıklanması)
    13 aralık-9 ocak (son oylama)

  • 50 metreye pas atamıyormuş kendisi. adam kaleye 30-35 metre mesafede topla oynuyor. topla orta sahada buluşsa en uzak adam kendisinden 20 metre uzakta oluyor. ne yapsın topu stadın dışına mı göndersin? tabi türkiyede sabri reyizin ortalarını, defanstan forvete şişirme topları izleyen adamlar herkesten aynısını bekliyor.