hesabın var mı? giriş yap

  • sanki ülkede özel firma kalmamış gibi gene devlet tarafından yaptırılacaktır. biniş ücreti 90 dolar olacak olup işletecek şirkete yılda 15 milyon kişi binme garantisi ile verilecektir.

  • senin şehrinde kafede oturmandan ne farkı var? suçluyu yanlış yerde aramayın.

    edit: insanların hangi ruh halinde olduklarını bu açıdan nasıl anladınız?

  • o estetikten uzak mavi paket tasarlanırken sen babanın taşaklarında bir amino asit tanesiydin muhtemelen, yok değildim diyorsan da mağarada yaşıyordun heralde, çizi ile bunun ne alakası var. ne içeriği aynı ne tadı aynı ne dokusu aynı ne pişirme şekli aynı.

    not: haylayf kırmızı çizgimdir.

  • pilota "sanane be, sen işine bak" diyen arkadaşlar, siz daha otobüs içerisinde nefes almak için zıplamak zorunda kaldığınızda hala arkalara ilerleyin diyen otobüs şoförüne gıkınızı çıkartamıyorsunuz, o uçaktaki her açıdan tek yetkili adama mı akıl vereceksiniz?

    bunu türkiye'de değil de bir amerikan havalimanında yapsan, anında tutuklanırsın. bak uçaktan indirilirsin falan demiyorum, tutuklanırsın. amerikan vatandaşıysan 5 yıl uçuş yasağı yersin, vatandaşı değilsen sınırdışı edilirsin ve vizen iptal edilir.

    uçak lan bu uçak, dingonun ahırı değil. deplasman uçağı falan da değil, bildiğin tarifeli uçak. ne hostes senin bağırmanı dinlemek zorunda ne de diğer yolcular. ben uçakta tezahurat yapmak istiyorum diyorsan kiralarsın kendi özel uçağını, istersen uçakta halay çekersin.

  • rte'nin korumalarının yüzüne karşı "baş hırsızın yalakaları" dendiği ve korumaların ağızlarını açamadığı olay.

  • martin jacques mystere 26 haziran 1942'de newyork'ta dogdu. 1964'te harward üniversitesi antropoloji bölümü'nü bitirdi. ailesini, 1965'teki bir uçak kazasinda kaybetti ve ailesinden kalan tüm servetini çalışmaları için harcadı. boston'da kibernetik kurslarina yazildi. oradan paris'e geçerek sorbonne'da
    arkeoloji ögrenimi gördü. daha sonra floransa'da güzel sanatlar akademisi'ne devam etti.
    1973'te ilk kisisel arastirma gezisine çikti ve bilim dünyasina katildigi yil olan 1978'e kadar asistanligini yapan arkadasi sergei orloff'la birlikte hindistan'a mohemjo daro'ya gitti. burada yoga ve gizli egzotik disiplinleri ögrendi. amerika'ya dönüsünde "best seller" listelerinde alti ay basi çeken "geçmisin sirlari" adli kitabini yazdi. sürekli, arkeologlarin ve bilim adamlarinin görmemezlikten gelip açiklayamadigi konularla ilgilendigi ve çözüm getirdigi için basin, ona "imkansizliklar dedektifi" adini verdi. hakkinda bir sürü efsaneler ve söylentiler çikarildi. kendisinin hiçbir zaman dogrulamamasina ragmen, 15.000 yillik ve nereden geldigi bilinmeyen bir isin tabancasi oldugu iddia edildi... 1979'da, hakkinda kesin bilgi verilmeyen bir yolculuktan dönüste amerika'ya, esrarengiz bir sekilde günümüze kadar yasayabilmis bir neanderthal adami (ilkçag insani) getirdi. uzun bir bürokratik savastan sonra bu adamin velayetini elde etti. içgüdüsel güçleri, kuvveti, çevikligi normalin üstünde olan bu ilkel adamin adini java koydu. simdi java onun en yakin dostu, ayni zamanda da asistanidir.

  • izmir'in ilçelerinden birine gitmiştim iş için, belediye binasında hesap işleri odasını arıyorum, baktım küçük bir odada bir kadın oturuyor, daldım odaya ve sordum kadına, kadın aniden panikle dışarı attı beni. meğer belediyenin hoparlörlerinden anons yapacakmış kadın, bütün ilçe benim "hesap işleri ne tarafta acabağağağğ" sesimle çınladı. ulusa seslendim lan resmen, keşke anlamlı bir şeyler söyleyebilseydim.

  • manşet : bilim adamları yaklaşan tehlikeyi açıkladı
    içerik : kar yağacak.

    manşet : bakın başımıza ne yağacak?
    içerik : kar yağacak amk.

  • size saygısız davranan erkeklere/kadınlara aşık olmak, peşlerinden koşmak.
    daha doğrusu, genel olarak size saygısı olmayan, nezaketten haberi olmayan ya da nezaketi, centilmenliği, hanımefendiliği, kibarlığı zayıflık gibi gören insanlarla arkadaş olmak.

  • kişinin hayat kalitesini birden bire çok ciddi oranda yükselten şeydir. bundan sonra yapılacak her şey hayat kalitesini 1 tık 2 tık yükseltir. 1+1 evde yalnız yaşamak 10 tık yükseltir. istediğin zaman kafa dinlersin canın sıkılınca arkadaşların gelir takılırsın. anlatılmaz yaşanır. nefes aldığını hissedersin.
    karışan yok istediğini yap dolabında biran l koltukta televizyon açık sadece televizyon ışığında biranı yudumlamak sonra da uyuyakalmak bile bazen insana o kadar iyi geliyor ki, hayat bu diyorsun. kendi krallığın resmen. özgürlük bu hayatta en güzel şey.