hesabın var mı? giriş yap

  • işini düzgün ve onurlu yapan taksi emekçilerini tenzih ederek söylüyorum, bu taksicilerin dağdaki teröristten bir farkı yok. bunlarla ilgili çok ciddi yaptırımlar gelmediği ve uygulanmadığı sürece daha çok rezilliklerini görürüz.

  • defne samyeli'nin (46) acun'un (50) kaynanası olması hadisesi. deren talu'nun da (defne samyeli 2.0) üvey babası cem yılmaz (45) oluyor. aile ağacı büyüyor, büyük şehir çalışıyor.

    ozan güven'i de alın oyuna. yazık çocuk dışarıda kalmasın.

  • hepsinin ortak özelliği cevap verdikten sonra aehıhıhı!! diye gülmeleri. peki bu gülüş neyi ifade ediyor; ben malım gülüşü bu. bildiğimiz mal beyanının sloganı hatta.

  • sofore "musait bi yer" demeye 50-100 metre kalmisken baska bir yolcunun inmek istemesi uzerine "kalmis surada 5-6 bina, tekrar durdurmayayim simdi" diye dunuserek inip yurumeye basladiginda, o dolmustaki baska birinin tam da senin inmek istedigin yerde araci durdurdugunu gormek...

  • 29.12.22, saat kaç? şayet öğle paydosunda yapılıyorsa kimseyi alakadar etmeyen eğlencedir.

    edit: saat kaç diye bilerek yazdım. evet, tekrar soruyorum. saat kaç? arkadaşlar kapının önünde koskoca anabilim dalı yazıyor. orası ayaktan hasta bakan poliklinik değil. ayaktan tedavi hizmetinden bağımsız genelde prof.'ların özel ücreti mukabilinde randevulu hasta kabul ettiği bir yer. orası normal bir mesai saati içinde bile mahşer yeri gibi olur. kapının önü bomboş. evet, muayene ücreti olmasına rağmen kalabalık olur. hasta yakını önce kapı önünde yarım saattir bekliyoruz diyor, içeri girince zamanda sıçrama yaşayıp "bir saattir bekliyoruz. " diyor. hekim veya hoca olduğunu bilmediğimiz bir kişi de sizin neyiniz vardı diye sorduğunda "kayıt yaparsanız göreceksiniz. " diyor. gerçek anlamda orada mesai saatleri içinde bir saat bekleyen birinin verdiği yanıtlar bunlar olmaz. çatır çatır ne için beklediğini söyler ve çözüm sunulmasını talep eder. hasta mahremiyeti falan demeyin, ortodonti kliniğinde rektal tuşe için beklemiyor kimse. adamın şov yaptığı, sesinin titrek tınısından belli.

    bir yakını arrest geçirdiğinde diş hekimi müdahale etse başka doktor mu yoktu diye ortalığı ateşe verecekler, ortodonti anabilim dalındaki öğle paydosu üzerinden kardiyak acilleri kıyaslamış. evet arkadaşlar, mavi kodlara da ortodontistler gidiyordu zaten. hatta yoğun bakımlarda da bütün sağlık personeli yemeden içmeden paydos vermeden hazır kıta çalışıyor.

  • yeni işe baslayanlara sorumluluk verilmekten hiç çekinilmeyen bir iş ortamıdır. staj yaptığım dönemde ilk gün manager a "mr. soyadı" diye hitap etmiştim de, öyle olmuyor bu işler falan demişti. 1 hafta sonra ceo yla falan tanıştım hep ismiyle falan hitap ediliyor tabi o zamanlar garip gelmişti.
    sorumluluktan bahsediyorduk. miktarı bende kalsın yüksek meblağlı projelere daha stajyarken beni tek sorumlu yaptılar ki, ben kendime o sorumluluğu vermem. yani vermezdim o zaman öyle düşünüyordum.
    yaş farkı gerçekten hiç önemli değil. bu da en onemli farklardan biri olsa gerek. 40 yıldır sektörde olanlar var, onlardan daha tecrübesizmişim, gençmişim konuşurken veyahut ortak çalışırken hiç bir ima görmedim. öyle olunca da insanın özgüveni doğal olarak artıyor.
    şöylede bir olay yaşamışlığım var:
    8 ay önce falandı bir hata yapmışım ki dillere destan. suçu atacak kimse bile yok . strese bindim tabi. managerım senin hatan değil, şirketin yeterince düzenli olmamasının hatası falan dedi.
    valla reyizsin diyecektim de reyiz in ingilizcesi o an aklıma gelmedi.
    adamın dibisin dicektim , bottom of a men. o da saçma olacaktı ondan da vazgeçtim.
    1hafta sonra bi büyük rakı aldım verirken de dedim ki sen delikanlı adamsın peynir kes, kavun doğra yanında bundan iç lion milk.

  • askerde bizim arkadas sunguyu kaybetmis, depocuyu falan baglamis, idare et demis, carsiya cikmis ertesi gun nereden bulduysa almis bi tane bicak gelmis, depoya koymus, obur gun bulunmus, depoda fazla var, yine gerilim. sonra alip cekmecede sakladilar aylarca:) kaybetsen dert bulsan dert