ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
milli takımın 3 saat değil 50 dakika beklemesi
-
iki ülke arasında krize neden olan, nota'nın falan havada uçuştuğu milli takımın izlanda'ya alınmaması olayı gerçek görünmüyor.
iniş saati: 22:37 (tsi)
burak yılmaz'ın yayın açıp 3 saattir bekliyoruz demesi: 23:30 gibi.
50 dakika sonra 3 saattir bekliyoruz diyor, çıkışın ardından yine aynı şeyi söylüyor, 3 saattir bekliyoruz.
ayıptır.
milyonlarca insan izlerken bile kendisini sürekli yere atarak hakemi aldatmaya yönelik hareketten sürekli ceza alan bir şahsın yine bir aldatma durumu söz konusu gibi görünüyor.
17 ağustos 1999 depremindeki yağmacılar
-
şimdilerde hepsi zengin ve varlıklılar. farklı şehirlerden gelip yağmalamışlardı.. yardım tırlarının önünü kesip 1 ila 5 lira arasında insanlara su satmışlardı bi kısmı, kamyonlara doluşup gelen bir güruh vardı, göçük altlarından çıkan insanların ziynetlerini çalıyorlardı, dükkanları yağmalayanlar vardı.
benim bildiklerimden bi kısmı şu an inşaat şirketi sahibi, evleri yıkılan insanlardan kazandıkları paralarla ev satıyor allahsızlar.
sokaktaki travestiler ile diyaloglar
bağırta bağırta büyükşehri alacağız
-
kaç yaşında insanın cümlesindeki gevşekliğe bak. bağırta bağırta, kanırta kanırta, cidden ergen misiniz nesiniz?
akp'nin günümüze hediye ettiği leş siyasetçi üslubundan bir kesit izlediniz.
bmw 330 cabrio kullanmanın zorlukları
-
şöför koltuğu tek kişiliktir.
halbuki 2 kişilik olsa hem siz hem egonuz sıkışmadan oturabilirsiniz.
avm'lerin pinball'a benzemesi
-
öncelikle bakınız
avm yerleşim planı
avm yerleşim planı
evet hepimiz birer pinball topuyuz ve ordan oraya durmadan koşup puan topuyoruz. ama bu topladığımız puanlar aslında cebimizden çıkan paradır.
avm'lerin yerleşim planı yaparken bu oyundan ilham aldıklarını düşünmekteyim. oyunun temasına göre topun çok gezindiği yerlerdeki puanlar küçük ama sürümden kazanarak çok iyi puanlar toplayabiliyorsun. (ne kadar çok puan o kadar giden para) yani kalabalık bölgelerdeki dükkanlar ucuz ve sürümden kazanıyor (muhtemelen bu zemin kat oluyor). ama hedefim büyük o yüzden ben topu en yukarılarda gezdireceğim dersen bir kaç deneme yapmalısın ki o zaman çocuk oyun alanı ve ortadaki ıvır zıvır standlarına da uğramadan geçemiyorsun. o da tenhada pahalı giynenlerin olduğu kısım oluyor. illa ki topu fırlattığımız yere sokan vardır. işte o da git git bitmeyen kolidorlarıyla tuvaletler yer alıyor. aslında topu o aşağıdaki 2 adet koldan geçmeyi başarırsak kaybetmiş dğeil kazanmış oluyoruz çünkü kapitalzm yuvası avm'den çıkmış oluyoruz.
yok yeni modaymış, yok o daha şık giyinmiş, yok o mağazada indirim varmış, aaa aynı kazak karşı dükkanda ne kadarmış, vayy gelmişken buna da bakayım, vitrini güzel buna da gireyim, hadi bir yemek, hadi bir tur daha atayım derken ordaki toptan hiç bir farkımız kalmıyor.
abdulkadir selvi'nin imamoğlu tespiti
-
valla duygularıma tercüman falan olmadı.
işini yaptıktan sonra nereye gittiğini umursamam.
tatilden başka argümanınız yok ota boka bunu sokuyorsunuz. biz yolsuzluk dedikçe "ama sizin başgan da datile çıhtı" diyen güruhun suratına tükürsen de durum değişmez ki.
saray'a 650 milyon tl'ye opera ve kütüphane yapımı
-
devlet zenginleştikçe, binaları büyüdükçe halk fakirleşir. bence harika oluyor, yiyin beyler daha çok yiyin. sizi destekleyenler de ölsün açlıktan. sizi desteklemeyecek kadar eğitimli olanlar aç kalmamanın yolunu bir şekilde bulur ne de olsa.
ogün samast oley
-
bugün 17 ekim 2010! galatasary lisesi önünde açıklama yapan ödp'lileri gören bir takım trabzonspor taraftarının attığı slogan.
allah belanızı versin gerizekalılar diyor, bir dahaki türkiye iğrençliğinde görüşmek üzere iyi akşamlar diliyorum.
boğaziçi üniversitesi
-
öyle insanlarla karşılaşıyorsunuz ki bu okulda... son dönemde okulda artan güvenlik önlemleri kapsamında, güney kampüste petekler olarak tabir edilen yerde gece birden sonra oturmak yasaklandı. olaya gelirsek; bir zaman burada sabaha karşı beş sularında alkol alıyorduk. güvenlik geldi, yasak olduğunu kampüsün başka yerlerinde devam edebileceğimizi ama şuan buradan kalkmamız gerektiğini söyledi. 5-10 dakika süren pazarlıklar sırasında bir arkadaş "burası boğaziçi, liberal bir üniversite burası" gibi(oldukça aptalca) bir söz söyledi. bunlardan boğaziçi'nde çok duyar, bulursunuz da şu cevabı verecek güvenliği kaç okulda bulursunuz bilmiyorum: "ben de liberalizmden tarafım ama siyasi liberalizmden, ekonomik liberalizme karşıyım. o noktada adam smith'le ayrışıyoruz."
ilginçlik burada bitmedi. güvenliği, yarım saat daha oturmaya ikna ettik. yarım saat sonra güvenlik araçla geldiğinde hala oturuyorduk. içkilerimizi bitirdik ve bizi arabayla evlere bıraktılar.