hesabın var mı? giriş yap

  • muhtemelen bir şekilde kırılan asfalttan kendine uygun yerleri bulup kuvvetle değil uyumla oradan fırlayan bitkinin yaptığı iştir. nitekim azim bile körü körüne yapılmamalı, yöntemlerle gerçekleştirilmelidir.

  • avrupa'da soyle, yok bilmem nerede boyle diye hayiflanip, ulkeye bok atmanin manasi yok.

    adamlarin dilleri zaten ayni dil ailesinden (latince'den) geliyor. ufak tefek degisimler ile yepyeni bir dili konusabilir hale geliyorlar.

    neyse ben kime ne diyeyim ki, kendi ezikliginizle yasamaya devam edin.

  • ahahahaa. şaka gibi açıklama. bırak göndermeyi, gitmek isteyenleri bile zorla tutuyorlar. amaç ne kardeşim, amacınız ne? açıkça söyleyin.

    bahçeli'nin bayrama gidenler dönmesin, açıklamasından sonra bayramı sıfır kayıpla atlatmak için atılabilecek adımmış.

    aman bir arap bile eksilmesin ülkemizden. ne kadar arap, o kadar mutluluk diye düşünüyorlar sanırım.

  • a- deh$et bir site, herkes bi sey giriyor
    b-tanim midir nedir
    c- entry onun adi (1 dk sessizlik)
    a- nerden biliyon sen abi
    b-sonra bulusuyorlarmis surekli, cesitli organizasyonlar duzenleniyormus piknik filan yapiyorlarmis
    c-zirve.. onun adi zirve (isinle mesgul olmaya devam eder)
    a-abi sen nerden biliyon
    b-sürekli birbirlerine laf filan sokuyorlarmis
    c-ayar.. ayar onun adi.
    a-iste ayar midir nedir cok onemliymis
    b-kendilerine bi sey diyorlar bunlar kuser midir suser midir
    c-yazar yazar onun adi
    a-abi sen herseyi biliyon ajanmisin
    c-hayir ben.. ben eksi sozluk yazariyim.!!
    a-vaaaaay..
    b-vay munagoyum bea.. cekilin cekilin
    a-abi yazarmis.
    c-oyleyim.. mesgul etmeyin beni, yarinki entrylerimi hazirliyorum.
    a-kusura bakma, bilemedik.. cay getiriym mi abi..

  • sabah yazarı hilal kaplan'ın yaptığı alkışlanası savunmadır.

    kaplan, 5 yıl önce 15 temmuz'da gerçekleşen darbe girişimini hatırlatarak, bu nedenle erdoğan'a tam teşekküllü ve ultra lüks bir yazlık saray yapıldığını yazmış.

    işte bu kadının da yeteneği bu. kimsenin göremediği o küçük noktaya görebiliyor. mesela biz adam orada sefa sürecek, ejder meyveli smoothielerle ferahlayacak, torunlarıyla deve güreşi yapacak zannediyorduk. iyi ki hilal kaplan'ı okuyoruz da gerçekleri öğrenebiliyoruz.

    bu arada 15 temmuz da hakkikaten erdoğan'ın dediği gibi "allah'ın lütfu" imiş. kamu bütçesinden masalsı bir yazlık saray yapıyorsun, "15 temmuz'dan korunuyorum" diyorsun. kıyak iş.