hesabın var mı? giriş yap

  • --- ercu ve behzo spoiler ---

    ercument cozer ve behzat c'yi "kesin ayni soyadina sahipler bunlar kesin!!!!1!!" diyerek kardes yapan sevgili romalilar, unutmayalim ki behzat'in soyadinin ne oldugunu sadece izleyiciler olarak biz bilmiyoruz, ama soyadin sahibi olan behzat biliyor. eger ercument'le soyadi ayni olsaydi bunun bi pesine duserdi nooluyo la falan derdi.

    --- ercu ve behzo spoiler ---

  • "en iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı" deyip olaya son noktayı koymuş abimiz. seviyoruz.

  • bir başkasının canını alan insanı savunup, “bizim canımıza kast eden adamı neden savunalım” denmesi ülkemizin hukuk sisteminin özetidir.

  • gidecek başka zaman dilimi bulamamış mı? gelmeseydi, zahmet etmeseydi. biz zaten 19 gün sonra gelecektik. *

  • 1. türkiye'de kışın belli dönemleri hariç çamaşırların kuruyabilecek hava akımı ve kuruluğun olması.
    2. kurutma makinesi koyacak yer olmaması.
    3. kurutma makinesine verilecek paranın olmaması.
    4. kurutma makinesine ihtiyaç duyulacak aciliyetteki durumlarda ütü ve türevlerinin kullanılıyor olması.

  • evet bu da oldu hem de mecliste..

    chp'li engin altay'ın “ millet aç, millet perişan. midesine sadece kuru ekmek giriyor.” sözleri üzerine a.k. partisi denizli milletvekili şahin tin “ o zaman aç değil demek” diye cevap verdi ve bu rezalet tutanaklara geçti. sinir sistemi sağlam olanların izlemesini öneririm sadece..

    gün geçmiyor ki midenizi bulandıracak, insanlığından utandıracak bir şey yaşanmasın..

    yaklaşık 15 sene önceye kadar; sektirmeden oruç tutan, her gece yatmadan şükreden dua eden, ara sıra da olsa namaza giden insandım. ama yıllar içinde öyle bir hale geldim ki bunca yapılan şeylere rağmen kimsenin belasını bulmadığı gördükçe resmen itikadım sarsıldı, geçtim oruç vs tutmayı artık dilek bile dilemiyorum. bildiğin koca bir nesil bunlar yüzünden dinden imandan soğudu, allah'la bile arasına mesafe girdi..

    hala daha; allah sizi kahretsin demekten başka da elden gelen bir şey yok ne yazık ki..

  • amerikalı kimyacı willard libby'in nobel ödülü kazanmasını da sağlayan buluşudur.

    2. dünya savaşı yıllarında keşfedilen radyoaktif maddelerin, esas olarak yaş tayini için kullanılması, bu maddelerle ilgili araştırmaların ikinci ayağını oluşturur. willard libby, o yıllarda sabit ve sabit olmayan karbonların durumunu belirleyebilmek için, chicago oriental institute müdürü robert j. braidwood'a giderek, yazılı kaynaklardan yaşı kesin olarak bilinen ve radyoaktivitesi hesaplanabilecek bir örnek ister. braidwood, enstitüde bulunan mısır mumyalarından bir örnek verir ve bu ilk örnek üzerinde yapılan çalışmalar karbon 14'ün yarı yaşının 5700 yıl olduğunu ortaya koyar, ki bu yaş şu an farklıdır. üstelik son yapılan araştırmalar karbon yılının da sabit olmadığını ortaya koymuştur; yani karbon yaşıyla takvim yaşı eş zamanlı değildir. yine bu son yapılan çalışmalar ışında yeni kalibrasyon eğrileri çıkartılmıştır; ki bu eğriler de yapılan her yeni çalışmayla geliştirilmektedir. ilk zamanlarda karbon yaşı 8000 yıllarına kadar hesaplanırken, yeni geliştirilen yöntemlerle bu hesaplamalar 40-45 binyılllarına kadar indirilebilmektedir..