hesabın var mı? giriş yap

  • telefonda veda etme kısmını çözememiş babalar yüzünden telefonun ne zaman kapanacağının belli olmadığı konuşmalardır. örneğin;
    -iyi misin oğlum bişey lazım mı bi ihtiyacın var mı?
    --iyiyim baba yok saolasın, sen nasılsın?
    -tamam.
    --ne var yok ne yok baba iş güç nasıl?
    -...
    --baba?
    -dıt dıt dıt.

  • güçlü bir kız. alışveriş poşetlerini kendi taşır, otobüste sıkışan camı açar, yolda kalmış arabaya el atar, kavanoz açar. e daha ne olsun.

  • bayilik ile sık sık karıştırılan, bayilikten çok daha komplike ve ciddi bir sistemdir. franchising sisteminde bir markayı kullanma hakkından daha çok, işlerliği önceden kanıtlanmış olan oturmuş bir mekanizmayı kullanma hakkı cezbedicidir ve işte bu noktada bayilik sistemi ile farklar başlar.
    bayilikte, bir markanın ürün ya da ürünlerinin üretimine ve satışına hak kazanılmaktadır. franchising'de ise ürünün üretiminden sunum şekline, sunumun yapıldığı hizmet noktasının dizaynından personelin eğitimine kadar pek çok konuda ana firmaya bağlılık gerekmektedir. sağladığı en büyük avantaj, başlangıç maliyetlerinin yüksekliğine ve kara geçme süresinin uzunluğuna karşın risklere azami derecede kapalı olan güvenilir yapısıdır.
    franchising veren pek çok marka, mağazanın açılacağı yer, mağazanın dizaynı, hizmet sunum şekli gibi önemli kararları da kendisi almaktadır. franchising hakkını almak isteyen tarafa sadece gerekli finansmanı sağlamak ve franchise haklarını elinde tutmak için çok sıkı ve ciddi olan sözleşme kurallarına uymak kalır.

    franchising, ana firma için de çok mantıklıdır. bu sistem sayesinde firmalar para koymadan, yatırım yapmadan, reklam giderleri dışında para harcamadan her yere yayılabilmektelerdir. sistemini, kanunlarını, piyasasını bilmedikleri ülkelere bu şekilde rahatça girebilmektelerdir ki bu müthiş bir avantajdır.

    franshising'in bu denli popüler olmasına şaşırmamak gerekir. ana firma da, franchise alan da, ulaşılan tüketici de memnundur.

  • ben hayatımda bir siyasinin bu kadar aleni bir şekilde hakaret ettiğini görmedim. fena tazminat öder. altılı masanın tepkisini merak ediyorum. çünkü üslup inanılmaz kötü.

  • ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.

    ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık

    turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.

    türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay.

    edit:

    resmi açıklama gelmiş

    antalya valiliği

  • (bkz: arkadaşlar yeliz konuşuyor)

    edit: başlık sahibi çok sevgili yazar, başlığını sahipsiz bir evlat misali ortada bırakıp kaçtığı için ilk entry bizimki olmuş.. bazı yazarlar, bugün hortlayan bu başlığı benim açtığımı sanıp mesajlar atmış.. başlık benim değil, entry’m de @2 mahiyetindeydi, fazla sikmiş, öldürmüşüz ilkini..

    kusura bakmasın..

  • babamla birlikte ne zaman misafirlikten dönmek üzere arabaya binsek beni strese sokan kornadır. en az 50 kere "korna çal" der babam. bir defa inat ettim çalmadım, neredeyse geri dönüp özür dileyecekti adamdan. babacığım az önce vedalaştın, sarıldınız öpüştünüz, bin tane iyi dilekte bulundunuz birbirinize bu korna olmasa ne olur dedim ama anlatamadım arkadaş. o korna çalınacak, yoksa orada seni ayakta bekleyen adama edepsizlik olur diyor. örf adet desen, gelenek desen şunun şurasında kaç senedir arabaya biniyoruz ki yahu. yoksa eski türkler ayrılırken at kişnetiyorlardı da ordan mı kaldı acaba.