hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: yaa zekeriya kardeş çok rahat tutukluyordun)

    debe editi: debe editi olayına gıcık olduğum için hep "debe'ye gireyim de bir trollük yapayım" diyordum. nasıl mı, bu entry'yi tamamen değiştirip, tamamen zıt anlamlı bir şeyler yazmak, insanları ekşisözlük'te böyle şeyler nasıl yazılır diye şaşırtmak. mesela:

    -türkiye'yi yıllardır muhteşem bir şekilde yönetip çağ atlatan, hiçbir yolsuzluk ya da yasa dışı iş yapmayan ak parti'ye kurduğu kumpasın cezasını çekmektedir.

    gibi bir şey. ama yapmaya kıyamadım, çünkü zekeriya öz, başka bir şey demeye gerek var mı?

  • --- spoiler ---

    her kim bir canavarla çarpışmayı göze alırsa, bir canavar olmayı da göze alsın. çünkü karanlığa uzun süre bakarsanız, karanlık da sizin içinize bakmaya başlar.
    --- spoiler ---

    nietzsche çok büyük adammış.

  • iktidar sahiplerinin epeyce yakın dostu olan babası sayesinde görülecek yargılamanın bilirkişi raporu şu ifadeleri içerecektir;

    "28.01.2016 günü saat 01.05 sularında istanbul ili beşiktaş ilçesi sahil yolu mahallinde meydana gelen kazaya ait kaza tutanağı, hasar tespit tutanağı okunmuş, görgü tanıkları dinlenilmiş ve kamera kayıtları incelenmiştir. kazanın sanığın kullandığı aracın karşı yöne geçerek, kendi şeridinde seyretmekte olan polis aracına çarpması suretiyle gerçekleştiği tespit edilmiştir. kaza her ne kadar görgü tanıklarının anlatımı ve kamera kayıtlarıyla sanığın 8/8 kusuru ile gerçekleşmiş gibi görünse de sanığın 01.05.2015 tarihli ................. hastanesi raporu ile kronik .............. hastası olduğu ve bu nedenlerle kullandığı ............. isimli ilacın yan etkilerinden birinin de kısa süreli baygınlık olduğu; sanığın söz konusu kazadan 2 saat önce yan etki yaratan ilacı kullandığının o anda yanında bulunan görgü tanıkları ve sağlık raporuyla da sabit olduğu anlaşılmıştır. belirtilen nedenlerle sanığın kaza sırasında baygın olduğu için karşı şeride geçmiş olduğu ve dolayısıyla kastının olmadığı, sanığın söz konusu ilacın yan etkilerini bildiği halde içtikten sonra araç kullanmaya devam ettiği için taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan yargılanması gerektiği yönündeki görüşlerimi...."

    göreceksiniz işte. bu ülkenin polisinin gücü garibana yeter. nasıl ki bir vekil çocuğu 15 tane polisi ip gibi önüne dizebiliyorsa gece yarısı. 2 polisin bir zengin çocuğunun keyfi yüzünden ölmesinin de üstünü öyle kapatacaklar. ve o iktidar yalakası tayfa bu olay karşısında sesini bile çıkaramayacak.

    edit: imla.

  • beklemek.

    insanoğlunun en aciz hallerinden birisi bu, beklemek. hep bekliyoruz, her şeyi bekliyoruz.

    insan bekliyoruz.
    iş bekliyoruz.
    para bekliyoruz.

    hiçbir şey yapmadan bekliyoruz olduğumuz yerde durduğumuz yerde, durarak. bekledikçe hiçbir şey yapasın gelmiyor. çünkü beklemeyi tek çıkar yol olarak görüyorsun ve bir adım dahi atmıyorsun, olduğun yerdesin. odalara hapsetmişsin kendini, yatağa bağlamışsın bedenini, boşluğa dikmişsin gözlerini. ne beklediğini bilmez bir haldesin.

    gelmeyecek ki.

    hareket etmek aklına gelmiyor. istediğin her neyse ona gitmek aklının ucundan geçmiyor. onun, onların sana geleceğini düşünmekten 'gelmeyeceği' ihtimali aklına gelmiyor artık.

    bekleme, bekledikçe geçen tek şey ömrün.

    gelecek olan mutluluk değil.

  • zamanı gelince bebeğini -erkekse- sünnet ettirecek babanın yazdığı dilekçedir. "kul, eksiksiz ve sağlıklı yaratılmıştır" diyor da.

  • çingene* bir çocuğun birliğini bir şekilde kurtarması.

    birlik ismi ve tarih vermeyeyim komutanlarının başına bir iş gelmesin. bunu galiba çok duymamışlardı.

    trakya'da esrarkeşlerin, hırsızların, torbacıların, hafif suçluların, yaralama vs gibi suçlardan hüküm giyenlerin çoğunlukla görev yaptığı bir zırhlı tugay. bu adamlar yunan ordusuyla girilecek bir tür teorik savaşın en önünde olan tipler. şaka gibi ama sosyal olarak en diplerdeki bu karekterler olası savaş durumunda ilk gidecek noktalara neden seçilir alman strafbatallion ceza taburu uygulamasının bize 1908lerden kalma bir yansıması mıdır arada hala düşünürüm.

    neyse olayımızda bu tugayın tanklarını kullanan, zırhlı personel taşıyıcıları süren, bakımlarını yapan er ve erbaşlar 30 ağustos törenine hazırlanıyorlar. trakya'da bir ilimizde bunların tugayından bir miktar araç geçit resminde şehir merkezinde ve stadyumda ilerleyecekler. tank komutanları da kupolalarda şeref tribününe jilet gibi üniformalarıyla selam duracak. sonra kışlaya geri dönülecek hayat kaldığı yerden devam edecek. törene de henüz 5 ay var. haftada bir araçlar çıkıp yanyana meydanı bir dönüp geri geliyorlar.

    o günlerde tugayın kapısında belirip yeni katılım yapan bir acemi er peydah oluyor. dünyada görüp görülebilecek en esmer çocuklardan biri. temsili bir resim ile göstermeye çalışırsak aha bu kadar esmer. tam bir tamil - sri lanka havası var. nerelisin diye soruyoruz adana diyor. roman mısınız diyoruz, o ne diye anlamayıp bakıyor. sonra git gel derken çocuğun cono olduğu meydana çıkıyor. tugaya bir cono gelmiş. kağıdına göre de daha önceden oto tamirciliği yaptığı için* gzpt tank bakım bölüğüne bakım er olarak verilmiş. astsubaylar "vay başımıza gelenler" tiradını okuyarak çocuğu yatakhaneye gönderiyor.

    tabii conolar herkes tarafından az çok bilindiği için bu çocuk daha hiç bir şey yapmadan hırsız diye insanların kafasında mimleniyor. tipine bakarsanız hırsızlıktan gasptan ziyade daha değişik bir şeyler peşinde havası seziliyor ama nedir direk anlamıyorsunuz. gözleri böyle bir değişik fel fecir okuyor. bir şeyler kesinlikle normal değil ama du bakalım. mevcudunun %40 kadarının arızalı / misfit olduğu birliğe bir de cono ilave ediyoruz. üst devre erler "bak bu dolaptan bir şey eksilirse" diye gelir gelmez cononun başına ekşiyorlar. çocuk kafa sallıyor "ağabey valla ben bilmem öyle şeyler" gibisinden kendisini savunuyor. yatakhanede sonra cidden pek bir hırsızlık şikayeti de olmuyor.

    gel zaman git zaman tugay denetleme, bakım, geçit resmi derken 30 ağustos gelip çatıyor. tugayın araçları komutanlar tank ve gzpt kulelerinde üstlerini başlarını düzeltirken hıncahınç dolu şehir meydanına ve stadyuma giriyorlar. önden iki sıra delicesine yıkanıp fırçalanmış tank, ardından iki sıra zırhlı personel taşıyıcı - zırhlı muharebe aracı - zha falan geçecek. derken stadyuma girdikten sonra bir arbede oluyor. tank kolu stadyumun ilk 100 metresine gelmeden zınk diye duruyor. tank komutanları sağa sola en sonunda arkaya bakıyorlar. hepsi arkaya bakınca arka tarafta zırhlı personel taşıyıcılardan birinde bir sorun olduğu anlaşılıyor. şeref tribününde eli selam dur'da kilitli kalmış bütün subay camiası yavaş yavaş sola dönerek ne olduğunu anlamaya çalışıyor. sonra ortalarda bir zırhlı personel taşıyıcının içinden bir er fırlıyor diğer zırhlı personel taşıyıcıya arka kapıdan giriyor ve 10-15 saniye kadar sonra geçit resmi kaldığı yerden devam ediyor. herkes bunu senkronizasyon sorunu falan sanıp geçiştiriyor. seyirciler ve halk da tezahürata devam ediyorlar. tanklar ve zpt'ler stadyumun diğer ucundan çıkarak gidiyorlar. başka bir sorun da çıkmıyor.

    tabii işin aslı o sırada zırhlı personel taşıyıcılardan biri stadyuma girer girmez stop ediyor. bunlar sürekli bakımı yapılan araçlar ama elektrik aksamında her nasılsa bir sıkıntı olmuş, ve mürettebatı aracı çalıştıramıyorlar. herkesin önünde rezillik çıkması an meselesi. taşıyıcının sürücüsü durmadan kvv kvvv gur gur marş basmaya çalışıyor ama lanet araç bir türlü marş almıyor. o sırada diğer personel taşıyıcının içinde olan bu cono ağzında ciklet, tank periskopundan stadyumdaki kızları keserken diğer aracın marş basmaya çalıştığını kulaklığından duyuyor. birden kendisine bir haller oluyor ve "çekilin laaan" diye bağırarak kendisini dışarıya atıyor, hop dur nereye demeye kalmadan elektrik arızası yaşayan zırhlı personel taşıyıcıya dalıyor ve içeride elektrik sigorta paneline altlarına sıçarak bakan iki askeri ittirerek, sanki 100 yıldır bu işi yapıyormış gibi rastgele iki kabloya asılarak çekiyor. dişleriyle yalıtımı kopartarak kabloları bağlıyor ve zırhlı araca düz kontak yaptırıyor. zırhlı personel taşıyıcı birden gürrr diye marş alınca kulede kendisini ter basan tank komutanı da telsizden tamam hazırız diyor ve tüm tank kolu geçit resmine öyle devam ediyor.

    herif oto tamircisi değil oto hırsızıymış. oto hırsızlarının da şahıymış yani.

    ardından bakım bölüğünde kendine oto elektrikçi diyen 10 askere aynı sigorta tablosunu gösteriyorlar hiçbirisi 1 dakikanın altında kablo donanımını anlayıp düz kontak yaptıramıyor.

    cononun conoluğu yüz yılda bir hakikaten iyi bir işe yaramış oluyor.

  • benim bu. yapım böyle. herhangi bir psikolojik tespit kasacak değilim. kimseyle kötü değilim. kimseyle aram da bozuk değil.

    boş muhabbete gelemiyorum.

    enteresan şekilde beni arayıp sorarlar mesela.

    sanırım nedeni görüşülen akraba sayısının minimum sayıda olması ve iş için başka bir şehirde yaşadığın için geçmişinden uzakta olmak.

    ömrümde hiç toplu mesaj da yollamadım mesela.

    aslında kalabalık ortamları severim. ama istediğim zaman girip , istediğim zaman da o kalabalıktan çıkıp yalnız kalabilmeliyim.