ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ülker 1 nisan reklamı
-
içinde korkunç subliminal mesajlar barındıran reklam filmi.
şu kare ne kadar da masum değil mi?
http://i.hizliresim.com/2reaqq.png
peki biraz yaklaştırınca?
http://i.hizliresim.com/v03drz.png
göremediniz mi? biraz daha yaklaştıralım o zaman:
http://i.hizliresim.com/dpyz1o.jpg
------
bir uyuyalım dedik, mesaj kutusu yandı alev aldı. güldüğünü belli eden dostlar kadar, tehdit eden ve duyar kasanlar da oldu. bu sırada da ülker açıklama yayınlamış. reklam materyalleri ile ilgili deformasyon yapanlar hakkında hukuki süreç vs şeklinde.
ülkede mizah bu kadar ele ayağa düşmüşken, "mizah" yaptığını savunarak zor durumda kaldığını söyleyen trilyon dolarlık firma bile açıklama geçiyorsa, gg olmamak adına bir iki söz de biz edelim. çünkü bu memleketin kuralı, büyükler kendini kurtarır ve daima küçükler ezilir.
son görseldeki yazı, sosyal medyada binlerce aydır trollüğü yapılan, yerleşmiş bir mizah kalıbı olan durumdur. ülker'e gelen saçma sapan tepkiler sonrasında tepkilerin saçmalığını vurgulamak amacıyla yapılmıştır. ne markaya bir saldırı ne de deformasyon vb yaparak bir algı oluşturma saiki yoktur!
amaç ise sadece gülmek.
muhtemelen bu başlık ülker tarafından mahkeme kararı ile sildirilir. ekşi sözlük'te mahkeme kararı ile yazdıklarımızın sildirilmesine artık alıştık.
kendi yaptığı "şaka" için verilen tepkileri anlamsız bulan bir firma olan ülker, şakası hakkında yapılan şakaları bakalım ne kadar mazur görecek?
son olarak da, bizleri şakalarımızı bile açıklamak zorunda bırakan sistem utansın.
şehir tabelalarından nüfus ve rakımın kaldırılması
-
rakım kalsaydı bari. ülke batıyor diye mi onu da kaldırdılar acaba?
mehmet aurelio
-
patrick vieira'yı türkiye'ye getirmek: 20 milyon euro.
mehmet topuz'u kayseri'den söküp almak: 5 milyon euro.
selçuk şahin'li orta saha yüzünden açık kalp ameliyatı: 5 bin euro.
mehmet aurelio'yu takımda tutmak: paha biçilemez.
paranın satın alamayacağı şeyler vardır. geri kalan herşey için, git bi çay koy.
alaycı ve tehditkar pembe dizi karakteri ses tonu
-
söyleyeceği şeyi dolandırmada usta, ima yapmada işinin ehlidir:
- seni buraya hangi rüzgar attı nina? yoksa "ağır" ve "pirinçten" bir rüzgar mı? ha?
- nicholas'ı pirinç mumlukla benim mi bayılttığımı ima ediyorsun?
- bilmiyorum nina, sen ne dersin, ha?
hep böyle bir alaycı hava, abuk subuk imalar... hep böyle bir küçük dağları ben yarattım, siz de şans eseri oradan geçiyormuşsunculuk... "bilmem, sence de öyle mi?" 'ler, lafı şakacıktan bir tarafından anlıyormuşçuklar... cukcuklar, cikcikler...
- bir içki hazırlamamı ister miydin richard? hah hah... ister misin?
- evet, lütfen. sert olsun.
- sert diyorsun... pirinçten bir mumluk gibi sert...
- nicholas'ı benim bayılttığımı mı ima ediyorsun?
- senin bayılttığını ima ettiğimi de nerden çıkarıyorsun?
- ya kafasına ben vurmuşum gibi sürekli imalar bakışlar filan atıyosun...
- nicholas'ın sadece bayıldığını biliyorduk richard... kafasına vurulduğunu değil! hah ha! kendin söyledin!
sanki totoşuna vurulsa bayılacak nicholas, heralde kafasına vuruldu. bunu bilmiyor mu? tabi biliyor. ama tehditkar, alaycı, karşısındakini tiye alan, her an patlamaya hazır bir bomba imajını sarsacak bir hata yapmaması lazım.
- sana bir şey itiraf edeceğim daniel. nicholas'ı ben bayılttım.
- ne? sen mi? o zaman kaç bölümdür ne diye ima üstüne ima yapıyorsun? hasta mısın kuzum?
- kuzun? kuzu mu? hah... pirinçten ve ağır bir kuzu heykeli mi ha? kuzu şeklinde bir mumluk mu?
- rahatsızsın olm sen.
ssg'nin 2001'de kurduğu efsanevi cümle
-
twitter'dan birinin paylaştığını görüp "bu ne biçim entry lan" deyip editledim. o sırada sözlükte patladığından haberim yoktu. paraları alıp otobüsle sınırdışına kaçacaktım. pişmanım.