hesabın var mı? giriş yap

  • --- tl dr ---

    bu bir koleksiyoncunun, koleksiyon olusturmak isteyenleri bilgilendirmek icin maliyetler ve limited release'ler uzerine yazdigi bir girdidir. ben vaktiyle giristim, simdi birakamiyor, kendimi durduramiyorum. ben yandim, siz hayatinin baharindaki genc arkadaslarim yanmayin.

    koleksiyon olusturmaya niyetlendiyseniz ancak cok paraniz yoksa, elinizde tek tuk plak varsa ya da hic yoksa, aldiginiz plaklari kalitesiz bir pikapta, kotu bir amfi ile oynatacaksaniz, plaklarinizi duzgun depolamayacaksaniz bu sevdadan vazgecmenizi tavsiye ederim. asagidaki girdi turkiye disinda uretilen yabanci eserler ile bagintili olarak yazilmistir, turkiye'de uretilen (turkce) eserler asagida yazdiklarimin disinda olabilir.

    --- tl dr ---

    tanim: turk lirasinin diger para birimleri karsisinda iyice deger kaybetmesiyle, satin almasi hayli guclesen bir urundur plak.

    bundan 3 sene onceye kadar rsd*'de plak almak icin turkiye'den kalkip britanya'ya giden adamdim. simdi ise gonderi ucretiydi, gumruk vergisiydi derken ortalama bir release'in bana gelis maliyeti 40 gbp civari oluyor. hal boyle olunca, ozellikle sinirli sayida basilmis plaklari koleksiyonunuza eklemek istiyorsaniz ve turkiye'de ortalama ustu bir maasla calisan bir bireyseniz, ruhunuzu da o satin alma butonuna tiklayarak teslim etmeniz gerektigini bilin.

    vaktiyle sinirli sayida basilmis ve gercekten talebin cok oldugu bir plagi alamadiysaniz ancak aradan belirli bir sure gectikten sonra almaya niyetlendiyseniz, vay halinize.

    ben yalnizca dub/reggae turlerini barindiran bir koleksiyona sahibim. iclerinde cok nadir de olsa dnb/jungle/indie eserler de bulunuyor. bu turlerdeki release'lerde sinirli sayida demek, 500/1000, test baskisi* ile bilemedin 550/1100 adet satisa surulen urun demek. britanya'daki bagimsiz muzik magazalarina en fazla 2, maksimum 3 adet kopya gelmesi demek.

    milyonlarca dinlenen, yuzbinlerce satan sanatcilarin, sirf fiziksel kopya satmak icin limited edition/limited release/exclusive/collector's edition kisvesi altinda farkli versiyonlar cikartip 10-50 bin kopya bastigi; istisnalar disinda cogu zaman discogs'ta, bagimsiz muzik magazalarindan daha ucuza bulabileceginiz, amazon'da ise her yerden ucuza bulabileceginiz urunlerden bahsetmiyorum. 5000+ uzeri baskisi olan urun limited edition/release degildir. bu bir ticari yaklasimdir, ederi $25 olan albumu $45'a saplamaya kilif bulmaktir. bu mu limited release simdi? https://i.redd.it/w4qtbcevy6h01.jpg

    ne olur ama ne olur, gidip 10/20/30+ bin kopya basilmis plaklara "limited edition" olduklari icin bu paralari vermeyin. dusmeyin bu ticari tuzaga. kaziklatmayin kendinizi. gidin normal baskisini alin. soz konusu versiyonu yalnizca gercekten cok istiyorsaniz, sizi gercekten mutlu edecekse alin. gunun sonunda onemli olan budur. ama aldiginiz, 30k baskisi olan plagi hoplaya ziplaya instagram'a limited edition diye koyup da kendinizle alay ettirmeyin :)

    benim bahsettigim limited release'leri buyuk baliklarin online magazalarinda (amazon vb.) bulmak zaten imkansiz. yazinin sonunda bununla alakali bir ornek veriyor olacagim.

    turkiye'de gencseniz, bir hobiniz varsa, bir seylere ilgi duyuyorsaniz, kisitli butceye sahipseniz ve bu ilgi duydugunuz sey icin para harcamak icab ediyorsa yasamak, o hobiyi devam ettirmek size haram maalesef. gercekten limited release olan plaklar ozelinde ise ya ciktiklari gibi alacaksiniz, alamiyorsaniz yillar sonra benim gibi kat be kat fazlasini vererek alacaksiniz. unutmayin ki bu eserlerde parayi veren degil, parayi once veren dudugu caliyor. digerleri de stok yok uyarisina bakip ya yalaniyor ya da dudagini isiriyor benim gibi.

    --- spoiler ---

    hesap kitap isleri (dub/reggae turleri temel alinarak yazilmistir, diger turler icin baglayici olmayabilir)

    --- spoiler ---

    1000 adet uretilen, 180g heavy weight (double, triple ya da 4 x lp olabilir, box set olabilir, renkli baski olabilir, gatefold sleeve'i olabilir, icinde inner sleeve'i olabilir, yaninda bonus 7" bir plaga sahip olabilir, icinden imzali kartpostal/fotograf cikabilir, plak sanatci tarafindan imzalanmis olabilir; tum bunlar fiyati yukari yonlu etkileyen faktorlerdir) limited release bir urunun bugun cikis fiyati ortalama 27.5 gbp. saticidan saticiya degismek ile birlikte covid sebebiyle royalmail'in parsel tasima fiyatlandirmasi ucusa gecti, ortalama 11 gbp. bunun daha 20% gumruk vergisi var. gumruge sunma ucreti var. gelin hesaplayalim simdi.

    gbp 10,05 tl alinmistir.

    plak 27,5 = 276,37 tl
    kargo 11 = 115,5 tl
    gumruk vergisi (20%) = 55,2 tl
    gumruge sunma ucreti = 8 tl

    ne yapti 455 lira.

    bakin bir eser icin odeyeceginiz ortalama tutar 455 lira. asgari ucretin % kacina tekabul ettigini hesaplamayi da de siz degerli plak sever dostlarima birakiyorum. girdinin basinda da belirttigim gibi, bu yabanci eserler uzerine yazilmis bir girdidir, turkiye'de uretilen turkce eserlerin piyasasina iliskin bir fikrim yok.

    2 sene icerisinde o almadiginiz limited release eser en az 10 kati fiyatina satiliyor olacak discogs'ta. eseri elinde tutan adamin bulundugu lokasyona gore bir kargo ucreti odeyeceksiniz. ve maalesef gelen eser saticinin belirttigi kondisyonda olmayabilir, tasima sirasinda hasar gorebilir, bu durumda oturup uzerine bir bardak su iceceksiniz. paypal ile alisveris yapamadiginiz icin saticiya karsi sizi paypal kadar korumuyor discogs.

    2018 ve 2019 yillarinda yalnizca 500'er adet basilmis ve o donem param olmadigi icin alamadigim 2 dub eser var. birisi discogs'ta 999 gbp + shipping'e (mint/mint) satiliyor, digeri icin hicbir yerde bir listeleme yok ama discogs'taki satis gecmisine baktigimda gecen sene 400 eur + shipping'e (mint/nmint) satildigini gordum. ben bu tarz eserler icin ruhunu satmaya hazir olan bir koleksiyonerim, turkiye sartlarinda 4 asgari ucret maas aldigimi varsayalim. ben gidip nasil alayim simdi bunlari?

    beni gec, bu ise gonul vermis ve eline plak gectikce mutlu olan ancak kisitli butceye sahip oldugu icin bu mutluluktan mahrum kalan insanlar ne yapsin? her seyden once neden boyle bir seyden mahrum kalsin kardesim? refah seviyesi yuksek ulkede yasayan yasitindan ya da plak koleksiyonunu genislettikce mutlu olan diger bireylerden ne eksigi var? niye baskalarinin 30 birime aldigi plagi 400 birime almak zorunda bu insanlar? yazmaya devam edecegim de konu bambaska yerlere gidecek... sinirlendim yine.

    --- spoiler ---

    hesap kitap isleri (dub/reggae turleri temel alinarak yazilmistir, diger turler icin baglayici olmayabilir)

    --- spoiler ---

  • insanların makyajlı-makyajsız hallerine şaşıran insanların ekseriyetle kız arkadaşı olmamış erkekler ve ne kadar makyaj yapsa da güzelleşemeyen kadınlar olduğunu sanıyorum.

    ünlü veya değil insanlar böyledir. bir insanı ilk görüşmelerinizde makyajlı gördüyseniz ilk makyajsız gördüğünüzde size çirkin gelir. eğer ilk görüşmelerinizde makyajsız gördüyseniz, ilk makyaj yapışında "vay be güzel kızmış" etkisi yaratır. makyajın gücü*

  • şurada rastladığım olay.

    özetle, sınıf annesi, sevda öğretmene öğretmenler günü için sınıfça pahalı bir markanın montunu aldırır. ali kaan adlı çocuğun velisi inci hanım hediyeye katılmaz. çalıştığı yerden izin alamadığı için sınıfta yapılan öğretmenler günü kutlamasına da gelemez. öğretmen whatsapptan veliye "çıkarttığınız problemden dolayı üzgünüm" şeklinde mesaj atar. ardından, önceden hiçbir problem yaşamamış çocuğun "uyumsuz ve arkadaşlarına kötü örnek olduğu" gerekçesiyle sınıfının değiştirilmesine karar verilir.

    görsel

  • bazı insanları türkiye sınırları içinde idare edebiliyoruz ama yurtdışında gerçekten bizi rezil ediyorlar. inşallah gençler için örnek biri değildir.

  • -sonra eve gittik, dönüş yok mu ne, öyle bi filmi vardı, onu seyrettik.
    +ha irreversible'ı diyorsunuz, gaspar noe'nin filmi. filmekimindeki geceyarısı gösteriminde bütün istanbul entellektüel sosyetesi ile birlikte izlemiştim onu çok farkli bir sinema teknigi ve carpici sahneleri vardır.
    -ha işte o, köprü altında kayıyorlar hatuna. şu rakıyı uzatsana.
    +al rakıyı, allah belanızı versin :/

  • az önce canlı yayında selçuk tepeli'ye "yönetimi cahil ayak takımına verirseniz, başımıza bunlar gelir" dedi. gerçekleri konuşan bildiklerini konuşmaktan çekinmeyen koca yürekli bilim adamı.

  • organik ve inorganik bileşiklerin tanım farkından ortaya çıkmış yanlış bir inançtır. organik bileşiklerle inorganik bileşiklerin farklılıkları, 18. yüzyılda ortaya konmaya başlanmıştır. bu zamanlarda organik ve inorganik bileşikler şu şekilde tanımlanıyordu:

    organik bileşik: canlı organizmalardan elde edilen bileşikler.
    inorganik bileşik: canlı olmayan kaynaklardan elde edilen bileşikler.

    işte o yüzyılda tanımdaki bu farklılık, "vitalizm" denilen bir inancı doğurmuştur. buna göre bir organik bileşiğin oluşması için mutlaka yaşam gücü gereklidir. vitalizm inancına göre, yani organik bir bileşiğin sentezlenmesi, mutlaka canlı bir varlıkta meydana gelir. o zamanlarda hiçbir bilim insanı, laboratuvar ortamında bir cam balonda organik bir bileşiğin oluşturulamayacağına inanıyordu.

    ancak friedrich wöhler, 1828'de bir organik bileşik olan ürenin (idrarda bulunur) inorganik bir bileşik olan amonyum siyanatın sulu çözeltisinin buharlaştırılmasıyla elde edileceğini göstererek, vitalizm inancına büyük darbe indirdi. daha sonra organik kimya biliminin daha da ilerlemesi ile bu inanç, yok olmaya başladı.

    https://i.hizliresim.com/eooplz.jpg

    bilimde vitalizm sona ermesine rağmen, günümüzde organik kelimesi kelime anlamıyla yaşayan organizmalardan elde edilen manasında kullanılmaktadır. dilimizde bugünlerde pelesenk olan "organik besin" kelimesi de yapay gübre ve böcek ilacı kullanılmadan yetiştirilen ürün manasında kullanılmaktadır.

    https://i.hizliresim.com/p77bbo.png

    buna rağmen, örneğin saf doğal c vitamininin, yapay c vitamininden daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. çünkü iki molekülde yapısal olarak birbirinin aynısıdır.

    kaynak: https://archive.org/…ls/solomonorganicchem/page/n41