ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
nasıl döndüğü anlaşılamayan dükkanlar
-
avmlerde telefon kılıfı satan dükkanlar.
edit: 80 kuruşluk kılıfı 80 liraya satınca dükkan dönüyormuş. herkesten özür dilerim. sabahtan beri yeşilleniyorum.
kürt arkadaşa alınabilecek yılbaşı hediyesi
-
aynı zamanda doğum günü hediyesi de olacaktır.
edit: espri açıklamaktan hoşlanmam ama mesajların ufak bir kısmı çok komik derken, diğer kısmı bu olay nedir diye soruyor. hepsine tek cevap olsun.
https://www.cumhuriyet.com.tr/…tesaduf-degil-309688
sevgilim beni terk edecek korkusu
-
erich fromm üstada göre artık yönetilen ve yönlendirilen kişidir.
“bir ilişkiyi az seven yönetir. çünkü çok seven kaybetme korkusundan her şeye olur der.” erich fromm
cebinde 1000 tl olmayan erkek sokağa çıkmasın
-
vermeyecek kız buluşmaya gelmesin diyen çocuğu haklı çıkarıyor.
ekşi sözlük süt ve kurabiye zirvesi
-
kurabiyeler ağızda olaysız dağılacaksa katılmayı düşündüğüm zirve.
10 kasım 2016 koç holding atatürk'ü anma videosu
-
bazı borçlar vardır, ödeyemezsin demiştir.
sana borçluyuz demiştir.
yine gözlerimiz dolu dolu, tüylerimiz diken diken izledik. helal olsun yapana, yaptırana.
video
whatsapp'tan terk eden sevgili
-
gene iyidir. hatta çok iyidir... ben sms’le terk edilmişim. evet, edilmişim! anlatayım.
yıllar önce...
efendim, o ara sevgilim(bkz: tus)a hazırlanıyor, pek görmüyorum. istesem görürüm de, kafa beyin bırakmıyor... düşün, deneme sınavı anlatıyor!
bir gün dedim ki; “sen sakin sakin çalış, zaten 1 ayın var, ne uyuduğun saat belli, ne uyandığın... konuşmak istedikçe sen beni ara.” (valla pislik yapmıyorum, seviyorum üstelik. ama elini yüzünü yıkayacak hali yok, nerde kalmış birlikte zaman geçirmek.)
sınava girdi, memleketine gitti... aradım bakmadı... sınav sonuçlarının açıklandığını tesadüfen duydum... bir tuhaflık var! gene aradım, gene bakmadı. o ara benim de gündem yoğunlaştı. oturup da kritik edecek, dertlenecek kadar boş vaktim yok.
(bak tarihi de unutmam) ekim’in 1’i... gündem durulmuş, aylak bir gün, boş beleş telefon kurcalıyorum. “uf amma da çok reklam sms’i gelmiş.”
silerken silerken, bir sms serisi!
bana bir sms’ler yazmış, bir laflar hazırlamış! hoş, lafı hep uzatırdı da, orda daha da uzatınca... başta konuyu da pek anlamadım! destan gibi... geçmişten günümüze! sonra sonra ayıktım, e ben meğerse 2 hafta önce terkedilmişim... terkedilmişim! haberim yok!
demem o ki; whatsapp bence iyi. bir kere, takibi/farkedilmesi kolay. tamam, terkedilmek hepimize acı da;
- vatan bilgisayar flash indirimi
- bonus hesap ekstresi
**terkedildiğim sms zinciri
- şen kardeşler halı yıkama kampanyası
arasında terkedilmek... daha bi acı değil mi kardeşlerim?!
(edit: mesaj alıyorum, yanlış anlaşılmış. doktor olan ben değilim, o zamanlardaki sevgilim)
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
"jack, 4 tonluk blokları 32. kata ulaştırmak zorunda.
ani bir bir rüzgar, felakete sebep olabilir..."
zaten mühendis falan çalışmıyor, jack harlem'den arkadaşlarını toplayıp gökdelen yapıyor.
ekrem imamoğlu'nun sudem belli'yi linç ettirmesi
-
tepkiler gelince dil sürçmesi mi oldu bugün bu büyük yalan? siz var ya, neyse...her haltı yap, yine mağdur ol dünya bunlara güzel.
adını feriha koydum
-
su altı kamerası falan almışlar herhalde. boşa gitmesin diye her hafta biri denize düşüyor.
2 temmuz 2023 dilovası olayları
-
bırakın ellemeyin, nasıl olursa olsun. bu şatafatlı hayatı kendimiz seçtik.