hesabın var mı? giriş yap

  • eskiden arkadaşlarla sahile sohbet etmeye giderken markete uğrayalım da bir şeyler alalım derdik.

    o bir şeyler şimdi yılbaşı paketi olmuş işte.

  • (yoğun bakımda gördüğüm ilk insan hemşireydi haliyle, ona hitaben)

    - hastalanırsan haber ver, ben de sana bakacağım.

    biri olaydi da ağzıma terlikle vuraydı

  • başlık: geçen gün bi cafeye gittim

    1. ve bir bitki çayı istedim, garson kızın "melisa mı olsun yoksa yasemin mi" sorusuna "farketmez nefes alsın yeter" diyerek tüm yalnızlığımı ve abazanlığımı açığa vurdum...

    bu da öyle ilginç bir anımdır.

  • üç yaşına girmek üzere olan oğluma uyuması için masal anlatıyoruz. birkaç gündür de ihale bende. ışıkları kapattığımız için aç masal kitabını oku durumu olmuyor. haliyle, kaba tabirle uydurup uydurup anlatıyorum bir şeyler. aklıma da köyden başka bir şey gelmiyor. zihin ne dolu köyle. neyse masalı anlatırken bizimki her cümlede araya giriyor. misal "selim ve babası sabah uyandığında inekleri sağmak için ağıla gittiler" diyorum ve hemen "baba peki kuzular yok mu?" diyor. var oğlum olmaz mı diyorum. bu sefer "baba peki tavuklar yok mu?" diyor. var arkadaşım onlar da var az bekle :) işte sonra ineklere yemek olarak saman verdiler diyorum. hemen ardından "baba peki su verdiler mi?" diyor. ya hayır masal mı anlatıyoruz, soru-cevap etkinliği mi belli değil. madem hayal gücün iyi, sen anlat diyorum. bu sefer de "bir varmış bir yokmuş baba" diyor ve kalıyor orada. devamı yok. yaklaşık 20 dakika süren bu mücadelemiz sonrası anne olaya müdahil oluyor ve nasıl oluyorsa uyuyor bizimki hemen. işin özü ben çok kötü masal anlatıyorum, kabul.

  • 17. yüzyılda tane tane anlatmış. yasama ile yürütme ayrılmalı, kanunu koyan ile uygulayan aynı olmamalı yoksa yönetenin kanunları kendi çıkarına kullanmasının önünü alamazsınız demiş, 350 yıl önce demiş... okudukça insanın içinin parçalandığı kitaplar yazmış, fikirleri şimdi "e tabi ki" şeklinde bir algı uyandırsa da çağının çok ötesinde olan düşünür. okurken "e tabi ki" dediğimiz fikirler ve gerçekler ortadayken uygulamaların teker teker tersine döndüğü zamanlarda yaşamak da bizlerin laneti olsa gerek.

  • bold pilot ; 90 lar turkiyesine damgasini vurmus ve 1996 gazi kosusunda kirmis oldugu rekor halen gecilememistir.

    biraz hikayesine bakalim isterseniz. tjk kayitlarina gore 21 nisan 1993 dogumlu bold pilot in orjini baba (persıan bold (ıre) anne rosa palumbo (gb) / ımperıal flıng (usa) dir. filmin fragmaninda da gordugunuz uzere halis karatas i efsane yapan atlardandir. turk atciliginin onde gelen ailelerinden atman ekurisine ait olan bu safkan ingiliz ati ilk yarisini 28 mayis 1995 te istanbulda kazanir. aslinda hikayenin onemli kismi o yillarda genc ve gelecek vaadeden bir jokey olan halis karatas la bulusmasidir. karatas la olan iliskisi gercekten cok farklidir. hatta atin sahibi ozdemir atman in kizi begum atman la da bu at sayesinde yakinlasir ve arkadas olurlar ve arkadasliklari ilerleyen zamanda evlilige kadar gider. jokeyler ve atlar arasinda bazen boyle ozel iliskiler vardir. mesela selim kaya ve kafkasli da bunlardan biridir. kafkasli da cok buyuk bir sampiyondu fakat jokeyi selim in de dedigi gibi cok fazla kosturuldu ve ne yazik ki atlar sahiplerini secemiyor.

    biz bold pilot in hikayesine geri donecek olursak ; yaris hayati boyunca 30 kez start alan bu safkan 21 kez birincilik ,4 ikincilik , 2 kez ucunculuk , 2 kez de dordunculuk aldi ve sadece1 kez tabela disinda kaldi. tabi kazandigi en unutulmaz yaris hic kuskusuz rekorlari alt ust ettigi ve halen kirilamayan 1996 gazi kupasi kosusuydu ki at yarisi tarihimizin efsane yarislarindan biridir. ali kayakit in muthis yorumuyla olay bambaska bir boyuta gelir. at yarisiyla ilgilenipte bu yarisi izlemeyen yoktur en dis kulvardan bold pilot geliyor diye bagiran ali kayakiy i unutmak tabiki mumkun degildir.

    1996 gazi kupasi kosusu

    yine bold pilot in 1996 yilinda duzenlenen uluslararasi bogazici kosusunda alman ekuriye ait galtee yi gecisi inatla pes etmemesi rakibinin ataklarina direnip vazgecmemesi ve son 50 metrede attigi sprintle kazandigi yaris efsaneler arasindadir.

    1996 uluslararasi bogazici kosusu

    ote yandan bold ,gazi disinda ankara , basbakanlik , sakarya , ismet inonu , fevzi cakmak gibi ingiliz atlarina mahsus ne kadar onemli kosu varsa hepsini en az 1 kez kazanmistir. yaris hayatini
    buradan inceleyebilirsiniz. son kosusunu ise 98 yilinin agustos unda kosar ve aygirliga ayrilir. aygirlik kariyeri yaris kariyeri kadar basarili olmasa da 45 tane yavrusu olur. aralarinda kendisine benzeyen daha dogrusu kendi basarilarina yaklasabilen pek yavrusu yoktur. bu arada şunu da belirtmek lazim ki filmde bold pilot i canlandiran at kendisi gibi kapkara olan oğlu ganesh tir.

    bold pilot sahada oldugu 30 yarisin 28 inde halis karatas la start alir. bold onu o bold u ayri bi yere tasir. hatta yanlis hatirlamiyorsam halis karatas bir programda bold un burnunun hafif yamuk oldugunu , kucukken yanindan ayrilmak istemedigi icin onunla birlikte disari cikmak isterken burnunu kapiya sıkıstırdıgıni anlatmisti. aralarinda ki hikaye gercekten cok ozel ve bu hikaye aslinda filmde de gorebileceginiz gibi cok iyi bitmedi. halis karatas ve bold pilot arasindaki iliski atin sahibi olan ozdemir atman in kizi begum atman la yakinlasmasini sagladi ve evlendiler. 2 cocuklari oldu. fakat begum hanim 2014 te elim bi hastalik sonucu hayata veda etti. esinin olumunden bir kac ay sonra duzenlenen 2014 gazi kupasi kosusunu halis karatas kazanirken finişi gectiginde atin ustunde ayaga kalkip alyansini operek galibiyetini esine hediye etmisti. hani filmlere konu olacak hikaye derler ya hakikaten oyle ve filmi de yapildi. 7 aralik ta vizyona girecek bu film umarim hepimizin beklentilerini karsilar ve salondan mutlu ayriliriz.

    seni hic unutmayacagiz sampiyon.