ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mehmet demirkol
-
az önce fatih terim balı ifadesi yerine şu cümleleri kullandı;
"..euro 96'da 8 takımdan 16 takıma çıktığı zaman o kontenjanı kullanıp gitmiştik. şimdi euro 2016 24 takıma çıktı ve biz yine o kontenjandan gideceğiz. yani biz o seviyeye çıkamıyoruz. seviye yavaş yavaş iniyor..."
et yemenin insan doğasında olmaması
-
bak desen ki günümüzde et yemeye ihtiyacımız yok, çünkü tarım var, etin verdiği kaloriyi alabiliyoruz. derim ki gerzekçe bir argüman değil.
ama ne tarih bilirsin ne biyoloji bilirsin ne bilmemne...
bak bi özet geçelim.
atalarımızın diyeti: ne bulurlarsa onu yemek. meyve, tohum, böcek, tavşan mantar...
ne bulursak yiyorduk.
sonra ateşi bulduk. ateşi bulmamızla yiyecekleri pişirerek yemeyi öğrendik. ve çiğ şekilde yememiz ve sindirmemiz saatlerce sürecek(neden? çünkü dedim ya böcek möcek yiyen hayvanlarız, sindirim sistemimiz ona göre evrimleşmişti) eti pişirerek 1 saatte "sofradan kalkar" hale geldik.
pişmiş yiyeceklerin sayesinde bağırsaklarımız kısaldı, bağırsağa harcadığımız enerjiyi de beynimizi büyütmeye yönlendirdik.
1 parça etin sağladığı kalori için saatlerce yerde tohum böcek arayıp yememiz lazım. böylece, etin verdiği inanılmaz kalori patlaması ve bağırsakların kısalmasının verdiği avantajla beynimiz büyüdü, sonra o oldu bu oldu işte.
köpek dişin var, türün mamutların, dev slothların, filkuşlarının soyunu tüketmiş hala insan doğasında et yemek yok diyen adam zır cahildir.
ukrayna'nın 38 ton domatesi geri göndermesi
-
a haber: halkımız domatese doyacak.
bodrum
-
dünyanın en özel, en eşsiz tatil beldesiymiş, ahh diğer her yer çok kötüymş gibi kaktırıla kaktırıla, türk esnafı açgözlülüğünün birinci mekanı olmuş yazlık yer. ayağımın parmağını göndermem.
"bir daha bodrum'a gelir miyiz bilmiyoruz"
londra'dan 10 günlük tatil için bodrum'a gelen üniversitede öğretim üyesi 56 yaşındaki andrew macton, eşi, 53 yaşındaki maggy macton ve 3 çocuğu liman kenarına oturup döner ekmek yediklerini belirtirken şunları anlattı:
"iki gün önce yalıkavak'ta bir restoranda sadece birer balık yedik ve birer bira içtik 1850 tl hesap geldi. bir kafeteryaya oturup 5 kişi dondurma yedik 200 tl ödedik. eşim de öğretmen. burada yediğimiz yemeklerin fiyatı londra'nın en lüks semtlerine göre çok çok pahalı. karşılığını almadığımız bir hizmete yüksek ücret ödemek çok zorumuza gitti. 6 yıldır bodrum'a tatile geliyoruz, bu yıl fiyatlar gerçekten kabul edilemez hale gelmiş. bu nedenle otel dışına çıktığımızda küçük bir sandviç veya döner ekmek ile karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. bir daha bodrum'a gelir miyiz bilmiyoruz ama bodrum'da harcadığımız paranın yarısı ile dünyanın en güzel yerlerinde rahatlıkla tatil yapabiliriz. bir bodrum aşığı aile olarak bunları yaşamaktan çok üzüntülüyüz."
http://www.cumhuriyet.com.tr/…tl_ye_maden_suyu.html
emiliano zapata
-
1873-1913 yılları arasında yaşamış olan bu melez köylü, okuma yazması yoktur.
general porfirio diaz'ın dikdatörlüğüne karşı, zapata, ayala'da büyük toprak sahiplerine
karşı ayaklandı. zapata'nın yanındakiler ilk başlarda, silaha, sadece kendilerine yapılan
saldırıları püskürtmek için sarılıyorlardı. yaklaşık bir yıl sonra, toprağın halka dağıtılmasını
savunan francisco madero'nun devrimcileriyle görüştü. madero başkan seçildi fakat daha
sonra zaptedemediği bu halkı silahsızlandırmaya çalıştı, oyalamak istedi. zapata ve yanındakiler
tekrar silaha sarıldı, ve ayala planı'nı ortaya attı. daha sonra madero, general huerta
-türlü reforma karşıdır- tarafından devrildiğinde, zapata 'tierra y libertad' sloganıyla bazı yerleri
ele geçirdi ve büyük arazileri halka dağıtmaya başladı. kuzey bölgelerde ayaklanan pancho villa
ile güçlerini birleştirdi ve mexico city'e girdiler, carranza'yı uzaklaştırarak iktidara geçtiler.
daha sonra carranza tekrar iktidara geldi ve 10 nisan 1919'da, zapata, carranza'nın emriyle
katledildi.
tüm hayatı boyunca, kişisel tutkulardan ve açgözlülükten uzak durdu, kendisi için hiçbirşey istemeyen
ve almayan tek devrim komutanıdır.
game of thrones
-
üstad aemon'u, diyetlerin efendisi karbonhidrat ve gezen tavukların düşmanı canan karatay mı oynuyor. yoksa sadece bana mı öyle geliyor.
(bkz: canan karatay)
şişli etfal'de sıçan teyze için ne dediler
-
"görüntüleri izledim, durum vahim"
-ismet berkan
the post
-
oldukça güzel film.
film, washington post ve new york times'ın "devlet sırrı" olarak nitelendirilen belgeleri nixon'un tüm baskı ve zor araçlarına rağmen yayınlamasını, gazetecilik yaptığı için yargılanan ve yine pes etmeyen bir avuç insanı anlatıyor.
bi' şu amerikan gazetecilerine ve patronlarına bakıyorum bi' de bizimkilere.
medyanın özgür olmadığı ülkede kimse özgür değildir ve medya "halkın hizmetindedir, halkı yönetenlerin değil."
29 mart 2021 sokağa çıkma kısıtlamalarının gelmesi
-
miting serbest, cumartesi nefes almak yasaktır.
yardım hesabı açıldı milletimiz cömerttir
-
dünyanın sayılı ekonomileri arasındayız, pandemide başka ülkere tonla yardım gönderebiliyoruz, savaştan kaçan suriyeli - afgan milyonlarca göçmene kucak açacak gücümüz var ama ülkemiz yanarken bakın altını koyu yapıyorum ülkemiz... pamuk eller cebe sayın halkım.
gerçekten bravo. imanla başlayıp ıban ile bitiriyoruz yıllardır.