hesabın var mı? giriş yap

  • bir bilgiyi yasaklamaya çalıştığınızda, istemediğiniz bir şekilde bu bilginin hızla yayılması durumudur.

    ismini barbra streisand'ın bir internet sitesinde malikanesinin havadan fotoğraflarının yayınlanması üzerine bu siteye ve fotoğrafları çekene dava açması, davayı kaybettiği gibi bunun sonucu olarak söz konusu fotoğrafın hit manyağı olmasından almıştır.

  • ne diyorsa tam tersi olarak anlayın işte

    iki ay sonra gelen edit: raflar fuhuş yatağına döndü. işte feraset.

    bir yıl sonra gelen edit: fiyatlar 500%'e varan oranda arttı.

  • 1836'da jean françois paujot isimli bir jamaikalı tarafından üretilmiştir.

    aslında, kendisi kırmızı ve mavi muz (sadece pişirilerek yenilebilir) üretimi yaparken, bahçesindeki ağaçlardan birinde bulunan muzun sarı rekli olduğunu ve pişirmeden yenilebildiğini farketmiş. muz türleri arasında daha kaliteli bir muz üretebilmek için çaprazlama yaparken, bugün bildiğimiz muzu üretmeyi başarmış.

    asıl ilginç olan ise, paujot'ın daha iyi bir muz üretme çalışmaları sırasında bu sarı muzun doğal bir mutasyon sonucu kendiliğinden oluşması. yani bu muz onun çalışmalarının ürünü değil. bugün bildiğimiz tüm muz tarlaları o tek ağaçtan ortaya çıkmıştır. tabi sonrasında çok zengin olduğunu söylemeye gerek görmüyorum.

    ayrıca bugün bildiğimiz muzun meyvesi kısırdır. doğal yollarla çoğalamaz.

  • global trafik haritasının uydu görünümünde son 1 haftadır bouvet adası'nda bir kullanıcının yalnız başına oyun oynamaya çalıştığının görüldüğü platform.
    görsel (antarktika'nın orta kısmının hemen üzerindeki minik yeşil nokta, tam olarak şurada)
    kuzey kore'deki absürt durumu saymazsak geçtiğimiz yıllardaki en ıssız yeşil nokta antarktika'daydı. ara ara tekrar online oluyorlar, şuradan güncel durum takip edilebilir.
    bu kişinin counter-strike gibi bir oyuna girip online maç arattığındaki yalnızlık, 52 hertz balinası'ndan sonraki en dramatik yalnızlık olabilir.
    işin esprisi bir yana bu kişinin o bölgede görev yapan bilim insanlarından birisi olduğu düşünülüyor. bilim insanı da olsan oyunlarından vazgeçemiyormuşsun demek keşke hangi oyunları oynadıklarını da görebilseydik.
    bu arada platformun istatistiklerine bakıldığında küresel olarak korkunç bir hacme ulaştığı da görülüyor, şu verilere bakılırsa son 48 saatte; kuzey amerika'da saniyede 3.1 tbps, avrupa'da neredeyse 1 tbps, asya'da ise 8.8 tbps bant genişliği kullanılıyor. saniyede gerçekleşen bunca veri akışını kaldırabilecek güçte sunuculara sahip olmak ve yönetebilmek de ayrı bir güç.

    ertesi gün edit'i: cs2'nin çıkışıyla saniyede gerçekleşen veri akışı 3-4 kat artmış durumda.

  • cocuk, cocuk gibiler. hiçbir seyden haberleri olmayan tipler.

    "saglik sistemimiz super" demis, "hemen mudahale ettiler" bla bla. guzel ablacigim, sen ilk müdahale icin amerikan hastanesi ya da acibadem'e gidersen tovbe bismillah allah kadar iyi mudahale ederler. valide hanim amerikan hastanesinde kolon ameliyati oldu, polip neredeyse izzeti ikramdan utandigi icin vücudu terk edecekti.

    sen bir de siradan bir devlet hastanesini bir denesene, sonra konuşalım şu sistemi he, ne dersin?

  • hayvan herif doğal seleksiyon yazmış. kabullenemiyorsunuz nispeten de olsa eğitimli bireyleri. herkesi kendilerinin olduğu gibi bok çukuruna çekmek istiyorlar. bokunuzda boğulun.

    edit: tabiki silip kaçmış.
    görsel

  • half life sampiyonu oldugu iddia edilen turk bir dayinin bu haritayi oynayisini eger gecmiste hl oynadiysaniz izlemekte fayda var:

    [[2021 link edit: ]] https://www.youtube.com/watch?v=m3zuvldmvlg

    bosa oynamisiz onca yil. adam insan kulagininin duyamayacagi seslerden kimin haritanin neresinde spawn oldugunu falan tahlil ediyor, kafaya sictim. ornegin twitch videosunda

    * 4:40'ta kendisinin "ucan pompali hareketi" adini verdigi bir vurus yapiyor dillere destan.
    * 11:25'te "uzaya cikip vurmak" hareketi var. (14:15'te daha iyisi)

    yilin en basarili twitch videosu. hic ölmeden 57 kill falan aliyor arkadaslariyla oynarken, boyle bi adam olsaniz arkadaslariniz internet cafe çıkışında pıçaklar valla sizi.

  • hasar gören sigortalı aracın, sigortacı tarafından alınıp yine hasarlı bir şekilde ihale yöntemiyle satıldığı ve 'dolaşımda olan' araçları diğer araçlardan ayrıştıran sıfat.

    bu tip araçların nispeten kolay bir şekilde satılması için bazı ağır hasarlı araç sahipleri tarafından üretilen önemli bir karşı argümanı konuşalım: 'yetkili servis tarafından hasarı şişirilmiştir.'

    hasarı şişirmek o kadar kolay değil arkadaşlar. araba servise iner, eksperi gelir, eksperi gelmeye devam eder, sigortanın gönderdiği denetçi gelir arabayı kontrol eder, eksperin bürosunda çalışanlar kalem kalem tüm ekspertizi kontrol eder. gerekirse eksper bir daha gelir tekrar teyit eder. sigorta şirketleri belli hasar limitlerine belli eksperler gönderir. bunlar hep hasarlar şişirilmesin diyedir. genellikle ağır hasarlı bir aracın ekspertiz - araştırma - onay süreci aracın hasar onarımından daha fazla sürer. 2 haftada onarılıp müşteriye teslim edilecek bir araç 1 ay bu bürokrasinin çalışmasını da bekler.

    ayrıca yetkili servisler ayağına gelen işi kaçırmazlar. bu şirketler birer ticari müessesedir. müşterilerin araçlarını tamir ederek para kazanırlar. servise gelen ve onarılmadan giden tüm araçlar servis için zarardır. bir sürü operasyonel zarar vardır. lift, otopark işgal ederler ve aracın işlerini yürüten çalışanlar vardır. bu kişilere maaş ödenir. eğer bir araba sigorta şirketinin anlaşmalı yetkili servisine çekilmiş ise, bu aracın tüm hasar süreçlerinden sonra eğer araca pert kararı verilirse, ilgili servis tüm bu işi bedelsiz yapar. ne sigortalıdan ne de sigortacıdan bedel talep edebilir. kimse böyle bir işi yapmak istemez.

    örneğin hasarlı araca sigorta şirketi pert total kararı vermiş olsun ve aracı ihale yöntemiyle satmış olsun. sigortalıya da parası ödensin. artık sigortalı ile işimiz kalmadı. bu araçların ihalesine dükkan sahipleri, tamirhaneler, kendi hesabına çalışan ustalar, komisyoncu-avantacılar vb. girerler. sonra bu arabaların onarımı ve satışına geçilir.

    şimdi bu aracın onarım maliyetine dönmek lazım. e zaten sigorta şirketi bu muhasebeyi yaptı ve yetkili serviste onarmanın kendi çıkarları için daha maliyetli olduğuna karar verdi. demek ki onarım maliyetlerinin düşmesi lazım. onarım maliyetlerini dörde bölelim. 1/4 işçilik geri kalanı da yedek parça olacak şekilde. yetkili servis olmadığı için işçilik maliyetini yarı yarıya düşürelim. olayın koptuğu yer yedek parçadır. gözün görmediğine gönül katlanır misali bu araçlara bir parça takılır 3 parça takılmaz, yama yapılır, direnç atılır, macun atılır vs vs. eğer denk düşürdüğünüz aracın çıkma eşdeğer vs. yedek parçaları halı hazırda sizde mevcut değilse, rakamı düşürmek için başka metotlara kaymanız gerekir. haberlere ve ekspertiz videolarına konu olan araçlar işte bu araçlardır. 2 farklı aracın gövdesi birleştirerek yapılan çok tehlikeli ve illegal işlemlerde genelde aracı tamir edecek kişi hedef atış yapar. arka kısımdan ağır hasarlı x aracını ihaleden alır çünkü x aracının arka gövdesi elinde mevcuttur.

    şimdi tekrar servis tarafına dönelim.

    aracın üreticisi demiş ki ilgili parça parçanın toplam yüzeyinin şu kadarı kadar hasar görmüş ise o parçayı yenisiyle değiştir. niye? tüketiciye olan taahhütlerimiz devam etsin diye. ne bu taahhütler? boya ve antikorozyon garantisi, onarım garantisi, işçilik garantisi, en önemlisi güven ve kafa rahatlığı garantisi. yeni parçayı boyuyorum, araca takıyorum, 23. ayda boyada bir sorun gözle görülür hale geliyor, araç servise geliyor. ne yapıyorum? ücretsiz yeniden boyuyorum.

    üretici bir grup aktif ve pasif güvenlik ekipmanı ile doldurmuş aracı. aracı güvenli yapan şeyler bunlar. ağır hasar kayıtlı arabanın airbaglerini açıyorsun; başka bir aracın ünitesi var, beynine direnç atmışlar ki gösterge paneline arıza uyarısını yakmasın diye. kaza olduğunda airbag açılacak mı? hayır.

    tamponlar. aracın en dışındaki kaporta parçaları. işlevi ne? çarpma anında yayayı korumak. yayanın az hasar görmesini sağlamak. bu yüzden esneyen büzülen kırılan bileşenlerden üretiliyorlar. ama aynı zamanda simetrik ve aracın genel bütününü bozmayacak şekilde monte edilmeli ve hizalanmalıdırlar. tırnaklı plastik parçalar ve perçinler vasıtası ile gövdeye uyumlu şekilde montajları yapılır. ağır hasar kayıtlı araçları söküp bakalım, ya ısıtılarak yapıştırılmışlardır, ya mastik çekilmiştir veya bir sürü yeni değişik teknikle emanet şekilde montajlanmışlardır. tamponun içinde darbe emicisinden aerodinamik parçalara, radyatör çerçevelerinden davumbazlara bir sürü farklı yedek parça vardır. arabayı söküyoruz darbe emici çıkmıyor içinden. darbe emici olmadan tamponun güvenlik açısından neredeyse hiçbir kıymeti yoktur. süs işlevi görür.

    farlar. görüş için çok önemlidirler. yükseklik ayarı yapanı, amörtisöre bağlı çalışanı, kendinden beyinli olanı vs. bir sürü çeşidi var. far ayarına bakıyorsun biri kuzey yarım küreye diğeri güney yarım küreye bakıyor. yükseklik ayarı yapan parça var mı? yok. takılmamış. araba tüv'de kusur aldı ve geri döndü. çözüm üretmek lazım. çözüm: emanet iki far takıp muayeneden geçmek ve eski farları geri takmak.

    torsiyon ve dingiller. tekerlekleri birbirine bağlayan bu parçalar pahalıdır ve eğer araç torsiyon çubuklu ise tekerlekten darbe alması durumunda torsiyonun darbe görme ihtimali vardır. yetkili servisler milimetrik cetveller ile bu ölçümleri yapar, ağır hasar kaydı olan araçlarda aracın böyle bir darbesi var ise genelde bu sorun torsiyonu ısıtarak yerine çektirme şeklinde düzeltilir. onarımın da sınırları vardır fakat bu sınırlar bilinmez. değişmesi gereken bir torsiyon değişmediyse ciddi güvenlik riskleri ortaya çıkar ve arabada konfor mümkün değildir. araba yolda gezer.

    bir diğer konu da 'ağır hasar kayıtlı' araçlara kasko poliçe yapılıp yapılmamasıdır. bu araçlara poliçe yapılması aracın cazibesini artıran bir şeymiş gibi yansıtılır. bilinen nedir? 'ağır hasar kayıtlı' araca kasko yapılmaz. fakat karşı argüman için her zaman bu tip araçlara kasko yapan 1-2 sigorta şirketi bulunur. bu da genelde poliçe ve prim üretme çabasından, yani ilgili sigorta şirketinin pazar kaygısından ileri gelir. ağır hasar kayıtlı bir araç aldınız, bir de ne tesadüf ona kasko yaptıracak bir şirket buldunuz. koşa koşa gidip poliçe kestirdiniz. sonra gün geldi ufak bir kazaya karıştınız. aracın eski hasarının olduğu yerden. araba servise gitti bakıldı önde tampon hasarlı ve değişmesi gerekli. aman ne görelim tampona eski hasarından dolayı kaynak yapılmış ve oradan kırılmış. farı kırılmış ama far bağlı bulunduğu panele kendi ayağı ile değil bir tel ile bağlı!!! allah allah nasıl olur. bu araba servise yatar arkadaşlar, ya dosya reddedilidir ya aynı şekilde derme çatma yapılır ya da artık araç sahibi illallah eder gider başının çaresine bakar. o yüzden çok güvenmeyin 'ağır hasarlı araca da kasko yapılıyor' rahatlatmasına. arabanın durumu ne ise araba ona göre muamele görür. ağır hasarlı aracı sanayilerde toplatıp yeniden poliçe kestirirler, arabayı gider düz duvara vurup sigortadan para alırlar. bunlar bu işin içindekilerin bildiği pratiklerdir. bunun gibi bir sürü olay döner bu işlerde.

    bütün mesele sadece ağır hasar kayıtlı araçlar değildir. bir sürü araç sahibi araçlarının kasko poliçesi olmasına rağmen bu tip işlere kendi istekleriyle girerek bu 'suistimale çok açık ve denetime muhtaç' işin değirmenine su taşırlar. aracın riskini bir kuruma devrediyorum, risk gerçekleşiyor fakat ben hakkımı kullanmayıp, sicile işlenmeyecek metotlar kullanarak aracı eski haline getiriyorum. niye? tramere işlenmesin, satarken fiyat kırmasınlar diye. tamirde şeffaflık esastır. güven yaratır. şeffaflık var mı? yok.

    işler her zaman böyle yürümez.
    her vaka kendi gerçeklerini getirir; çok nadir bir araba çıkar karşına, alırsın ince eler sık dokur yaptırır binersin. keyfi bir iştir.
    -arabanın iki parçası hasar görmüştür, pert olmamalıdır ama sigortalı çok baskı yapmıştır, fiyatı kırmıştır aracını pert ettirmiştir. hasar gören araca binmeyip zararına katlanıp aracı servise bırakıp çıkan çok insan var.
    -tam tersi aracını pert olması gerektiği halde pert ettirmeyen ve yaptırıp binen çok fazla insan var. kimisi de değişim maliyetine katlanmak istemez.

    ben otomotiv sektörünün servis bacağında çalışan bir kişiyim. ikinci el araçlarda nasıl akıl almaz şeyler döndüğünü, aracın gerçek kondüsyonu hakkında alıcıların nasıl yanıltıldıklarını maalesef çoğu zaman ilk elden görüyorum.

    elbette temiz ve ilkeli çalışan bir sürü dürüst ve işinin ehli kişiler mevcut ama onları bulmak maalesef kolay değil. televizyonda ve sosyal medyada çok fazla dolandırıcılık vakaları görülüyor bu konu üzerinden. youtube'da bir ekspertiz firmasının kanalı mevcut; sürekli birbirinden farklı ve her seferinde bizi şaşırtan onarımlar, hatalı işler ve dolandırıcılıklar ortaya çıkıyor. bu araçlara birileri biniyor. ben, sen, en sevdiklerimiz, yakınlarımız. araçlar birbirinden farklı binlerce parçanın ahenk içinde çalıştığı makinelerdir ve bunlar üzerinden yapılan işlemler işinin ehli kişilerce, ilgili malın standartları kapsamında yapılmalıdır. ama eğer risklerin farkında iseniz, olası bir olumsuzluktan daha az etkilenirsiniz. ama risklerin farkında değilsinizdir, bu işlerin yabancısısınızdır, ekonomik kaygılarla böyle bir araç tercih ederseniz muhakkak bir uzman görüşüne, tarafsız bir otoriteye başvurun.

    sevgiler

  • üstümdeki komşunun çocukları(ortaokul çağındalar) büyüdükçe azalacağı yerde artan gürültüleri yüzünden 5 yıldır oturduğum ve çok sevdiğim evimden taşınmak zorunda kaldım. 5 sene ne misafirleri ne kavgaları ne sandalye çekmeleri ne evde ip atlamaları top oynamaları bitmedi. defalarca uyarılarımız sonucunda ses daha da arttı. sadece belirli zamanlarda değil günün her saati ses vardı evde. o evimi çok özlüyorum ki dişimden tırnağımdan artırıp krediyle almış ve içine tadilat yaptırmıştık.borçlar bitinceye kadar zor dayandık. beni asıl kahreden biz taşındıktan 4 ay sonra onlar da taşınmış. bize yaşattıklarının aynısını yaşamaları ümidiyle.
    edit: beni teselli eden çok mesaj gelmiş çok teşekkürler. ne yapalım derdimiz bu olsun. (evet o evimizi sattık şimdiki oturduğumuz evi aldık bir de onlar da ev sahibiydi en çok bunlar sorulmuş)