ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
saniyelik salaklıklar
-
eşi yeni doğum yapmış felsefe hocasına 'hocam allah bağışlasın sizden mi' diye sormak.
semavi dinlerdeki ortak kişi adları
öğrencilerin sınav kağıdına düştüğü ilginç notlar
-
ilkokul 5.sınıf. matematik sınav kağıdının dibine yazmıştım: öğretmenim, ben o kadar parmak kaldırıyorum, bana hiç söz hakkı vermiyorsunuz. gereğinin yapılmasını arz ederim. (son cümleyi de babamın dilekçelerinden öğrenmiştim, biraz malmışım ya ben)
sözlükçülerin 7 haziran ve 1 kasım oy tercihleri
-
7 haziran: tkp
1 kasım: ldp
(oynanan oyunları gördüm)
şehirlerarası otobüs yolculuğu klişeleri
-
-su alır mıydınız?
-siz?
-siz?
-siz?
-siz?
-siz
-si
.
.
.
çalışan gelin istemeyiz diyen damat ailesi
-
ulan çıkmadı ki karşıma şöyle bir aile basayım oğullarına nikahı.
sonra sabahtan akşama kadar müge anlı senin ibs benim takılırdım anasını satiyim.
aradığım ailedir.
tanıyan bilen varsa oğullarına talibim.
zorunlu edit: arkadaşlar amme hizmeti yapıyor ve ibs' nin açılımını yazıyorum; işte benim stilim aq hiç mi gündüz kuşağı izlemediniz?
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
bir arkadaşımdan geliyor: sivilde kepçe operatörü olan insanın, ordudaki görevinin, yemekhanede kepçeyle çorba koymak olması.
(bkz: sesli güldüm)
dolu gibi gözüken bomboş sözler
-
"ben yalana, haksızlığa gelemiyorum abi" benzeri sözler. bir de bunları, kendilerinden bahsederken inanılmaz özelliklermiş gibi satmıyorlar mı. aynen canım kardeşim bir tek sen gelemiyorsun böyle şeylere. mesela bizler yalan söylendiğinde ya da hakkımız gasp edildiğinde karşımızdakine bizi kandırdığı için plaket veriyor ve çok mutlu oluyoruz.
avrupalıların atatürk'ü genelde tanımaması
-
winston churchill'in resmini göstersen bizde de aynı oranda bilinir ve bu neyi değiştirir?
migros fişi
-
bazen giriyorum bir tane su alıp çıkıyorum ona bile bağımsızlık bildirgesi gibi fiş veriyor kasalar. bence de kağıt israfı
mick jagger'ın 73 yaşında 8. defa baba olması
-
85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
adam- "evet,eşim.”
doktor- "ama bayan 25 yaşlarında..."
adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
doktor- "yoo,...... aklıma benim dedem geldi de."
adam- "nesi varmış dedenizin?"
doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi ısrar etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü..."
adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."
doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur. (bkz: swh)
attila ilhan
-
"...
benim bu çektiklerimi bir çocuk var ki anlıyor
kendimi yerden yere vuruşumu içimdeki zehiri
bir çocuk var ki anlıyor benim gibi kahroluyor
odasında şiirlerim fukara mumlar gibi yanıyorlar
sen o çocuk değilsin sen artık çocuk değilsin
dudakların eskisi gibi beyaz değiller biliyorsun..." attila ilhan