hesabın var mı? giriş yap

  • en hatalı çıkışını 17 ağustos 1982'de yapmıştır. biz beşiktaşlıları en çok o gün üzmüştür.

  • programda aralıksız 20 dakika fenerbahçe'yi konuştuktan sonra "artık galatasaray'dan fenerbahçe'ye geçelim" demiştir. 2 senedir aklı gitti aklı.

  • fiziksel özellikleri oldukça ilginç olan malzeme. yoğun madde fizikçileri arasında hayatını kum gibi küçük ama klasik (kuantum olmayan) parçacıklardan oluşan sistemleri inceleyerek geçiren epey bir insan var, konuya granular materials diye daha saygı uyandıran bir isim bulmuşlar. böylece 'kum üzerine çalışıyorum', 'amele misin?' diyalogu ortaya çıkmadan engellenmiş.

    efendim neymiş bu ilginç özellikler, onları biraz anlatayım, bu granular materialcı arkadaşların işi ne derece zor anlayın.

    --------------------------------
    - kumun sıkıştırılabilirliği

    bir şişeye kum doldurun, etrafta kum saati varsa o da olur, kumun seviyesini işaretleyin. şimdi alttan pıt diye vurun, seviye biraz aşağı indi. bir sonraki vuruşunuzda biraz daha aşağı inecek, ama ilkine göre daha az, hatta ilk seferki kadar indirmek için pıt pıt diye iki kere vurmalıydınız. yani sıkışma vurma sayısı ile üssel olarak azalıyor. ama bu her zaman doğru değil, pıt diye değil pat diye vurup abanırsanız kumun seviyesini yükseltmeniz bile mümkün. pıt ile pat arasındaki çizgi neye göre değişiyor açıklanmış değil. pıt pıtların seviye azaltma hızının neye bağlı olduğu da açık değil her zaman.

    - duvarlardaki yük

    efendim tam olarak kum olmasa da buğday, arpa vb. taneleri de granuler akışkan madde oluşturuyor. hububat biriktirilen siloların patlama sorunu varmış, duvarlarının özelliği olmayan bir noktası bir anda bam diye açılıp içindekileri saçabiliyormuş dışarı. uzun süre niye olduğu anlaşılamıyan bu olay ancak geçen on yıl içinde kum gibi malzemelerin kendilerini nasıl taşıdığı öğrenilince açıklandı. efendim bir sıvı veya gaz alsanız, yukarıdan aşağıya doğru basınç artar, alltaki moleküller yukarıdakilerin ağırlığını hisseder, ama her molekül bunu eşit bölüşür. kumda böyle olmuyor, yukarıdaki parçacıkların ağırlığı 'kuvvet zincirleri' halinde sadece belirli parçacıkalar tarafından iletiliyor aşağıya. yani kumda bir paçacacık hemen hemen hiç yük hisstmezken üzerinde yan komşusu hayvani bir ağırlık taşıyor olabiliyor. bu kuvvet zincirleri duvarlarda sonlanabildiği için duvarlara çok yük binmesi mümkün oluyor. siloları beton yapmalarının bir sebebi var.

    -fraktal yük dağılımı ve takılma

    kum genelde akışkandır, ama kum saati bile bazen anlamsız şekilde akmayı durdurabilir, akış takılabilir. bu teknik tabirle jamming durumu biraz önce anlattığım yük zincirlerinin birbirine dolanması ile oluyor, ama yük zincirlerinin dallanması ve yayılması fraktal bir yapı oluşturduğundan bu takılmanın ne zaman olacağı kestirilemiyor.

    -karışma

    iki cins kum alın, biri kırmızı renk diğeri beyaz olsun, dökün bir şişenin içine sallayın. genelde pembembsi bir kum oluşur, ama küçük bir bölgeye bakarsanız sırf beyaz veya sırf kırmızı tanelerden oluşmuş bölgeler görebilirsiniz. iki granuler maddenin birbirine karışması problemi epey zor. uygulama olarak da pek önemli, ilaç hazırlanırken bir çuval etken maddenin tozu ile beş çuval dolgu malzemesinin tozunu karıştırabilirsiniz, sonra bu karışımdan sadece küçük bir miktar alıp hapın içine doldurunca o bire beş oranının korunmasının garantisi yok. ilaç ve petrokimya şirketleri epey bir para akıtıyor bu araştırmaya.

    -brezilya fındığı etkisi

    bu brezilya fındığı denen yemiş pek tatlı olmasının yanında boyut olarak da diğer çerezlere göre epey büyüktür. karışık fındık fıstık kutusunu açan bir fizikçi bu brezilya fındıklarının hep kutunun üstüne çıktığını gözlemiş, sonra da gitmiş kumun içine büyükçe bir top koyup deney yapmış. hakkaten kumu salladıkça top aşağı değil yukarı çıkmış. bazı durumlarda tersi de olabiliyor, ama hangi şartlar büyük fındığın yukarı mı aşağı mı gideceğini belirliyor anlaşılmış değil.

    -------------------------------
    sonuç olarak kum tanecikleri ve iki kum taneciğinin etkileşimi hakkında bilmediğimiz yok, hatta üniversite bir fiziği almışsanız f=ma ve sürtünme kuvveti biliyorsanız sizin de bilmediğiniz yok. ama çok sayıda kum taneciği bir araya gelince oluşan sıvının hareketini öngöremiyoruz, alın size emergence.

    bir sürü insan kum için hidrodinamik denklemler çıkartmak, hatta inşaat mühendislerinin soil mechanics adı altında kullandığı empirik kuralları f=ma dan bulabilmek için uğraşıyor. demek ki neymiş, fizikçiler sadece öyle uçuk kaçık, 'iyi de günlük hayatta ne işimize yarayacak' dedirten islerle ugrasmiyormuş.

  • 2+1 yıl şeklinde anlaşılmış. bogdan sonrası o rolü doldurabilecek en iyi oyuncu. bir kısa olmasına rağmen %55 gibi bir uzun için bile çok iyi sayılabilecek 2 sayılık yüzdesine sahip. zaten basketbol için elit kısa istatistiklerine( 50-40-90 ) sahip ve bunu son 5-6 yıldır aralıksız yakalıyor. artık son topları daha bir rahat izleyebiliriz.

    2 sayı : % 55.2
    3 sayı : % 43.1
    serbest atış : 94.6

    ek: anlaşmayı ve süresini ismail şenol'dan bir gün önce vermişiz. sırada ön alanda topla baskı yapabilecek,delici bir combo guard ve 4 numara var.
    şimdilik önce çıkan isimler; pierria henry ve chris singleton . bu profilde iki oyuncu gelecek bonus olarak furkan korkmaz sürprizi olablir. yerli genç 4 numara olarak da aday berkan durmaz

  • yanlış. doğrusu, insanların doğal tabiat alanını yok edip oraya havaalanı yapmasıdır. o hayvanlar zaten hep oradaydı.

  • muhendis yeni bisikletiyle fizikci arkadasinin yanina gider.
    fizikci: bu bisikleti nerden buldun?
    muhendis: dun bir parkta oturuyordum, bir kiz geldi yanima bu bisikletle. bisikletten inip ustunde ne varsa cikardi, karsimda cirilciplak durup, "istedigini al" dedi. ben de bisikleti alip ayrildim.
    fizikci: dogru secim yapmissin, elbiseleri sana uymayabilirdi.

  • ispanyollar takimlarini 18 yasindaki ricky rubio'ya, sirplar 19 yasindaki milos teodosic'e emanet edince bokunu cikarmiyor da bizim cedi 19 yasinda gucsuz bir kadroyla geldigimiz bir turnuvada 10 dakika sure alinca biz bokunu cikariyoruz, he. sonra niye biz oyuncu yetistiremiyoruz. sporu yoneten adamlar da buradaki vizyonsuzlarin bi cesidi oldukca daha cok dizimizi doveriz ya neyse, biraz adam olacaz sanki.

    konuya gelelim, bu cocuk canavar gibi bir uzun rotasyonu olan yeni jenerasyonumuza ilac gibi gelecek, daha fazla oynasin, daha fazla tecrube kazansin, bize cenk akyol'u ender aslan'i falan unuttursun artik. hadi bakim padawan. (star wars esprisi yapmayani vuruyorlar)

  • neden efe aydal roleplay gibi konuştuğunu anlayamadığım yeni ölü ya da sakat adayımız. şimdiden rahmet ya da şifa diliyorum flash tv reis.