ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
diocletianus
-
batı roma imparatorluğu'nun çöküşü'nü elinden geldiği kadar durdurmaya çabalamış en değişik azmin ve huzurun insanı.
kendisini emekliye ayıran nadir roma imparatorlarından biridir ve split'teki diocletianus sarayı'nda bahçıvanlık yaparken; saltanatında kurmuş olduğu tetrarşi'yi idare edemeyen bürokratlar onu tahta geri çağırdığında onlara, "yetiştirdiğim lahanaları bir tatsanız inanın siz de geri dönmek istemezsiniz" diyebilmiştir.
birkaç yıl sonra da bahsi geçen sarayda, meyve ve sebze tarhlarının kendisine sağladığı huzur içinde hayata gözlerini yummuştur.
kendisi bu icraatıyla unumu eledim eleğimi astım kafasına sahip olduğunu tüm eski dünya'ya göstermiş bir abimizdir.
saltanatında neler yaptığını bir hatırlamak için (bkz: batı roma imparatorluğu'nun çöküş nedenleri)
kayhan yıldızoğlu
-
trt'de 20 küsür yıl evvel çalışırken röportaj için ekipçe evine gitmişliğimiz vardır. hatta şöyle bir anım da var: epeyce kalabalığız, ev baya karışık, kablolar, ışıklar falan. herkese kahve çay geldi, bana gelmedi. kayhan hoca dedi ki, sana gelmedi mi içecek bir şey. yok dedim hocam gerek yok sağolun. öyle olmaz dedi, ben sana bi kahve yapıp geliyorum. gitti yaptı geldi, elinden kahve içmişliğim vardır. allah gani gani rahmet eylesin. mekanı cennet olsun. :(
debe editi: mekanın cennet olsun.
o çocukları sen yaktın
-
oha! yurdu acanin, actiranin, denetlemeyenin; cocugunu o yurda gonderenin, cemaate bu kadar prim verenin; ilceye hizmet ve okul goturmeyen hukumetin, ortbas eden basinin, binayi yapan muteahhidin, ihmalkar davranan yurt yonetiminin... hic sucu yok; ama cocuklari ben yaktim cunku cihangir'de oturan bir ateistim.
ne guzel lan, adamlar mutlulugun ve sonsuz masumiyetin formulunu bulmus. hep magdur ol, hep baskasini sucla... ne ala memleket.
olay mahalline sonradan gelen defans oyu'nun ricası üzerine edit:
yangından kurtulan öğrenciler için bir yardım kampanyası başlatılmış. bundan sonra daha iyi şartlarda eğitim görebilmeleri ve yaşadıkları travmadan az da olsa kurtulabilmeleri amacıyla; elinizin erdiğince, yardımlarınızı bekliyoruz.
(bkz: #64412380)
deniz baykal'a oy versek dinsizi seçtiniz derlerdi
-
daha önce bilim adamı zannettiğim ancak son hal ve hareketleriyle ele sürülecek aklı olmadığını düşündüğüm kişinin zırvası.
derlerdi ile yapacağın siyasete sokayım.
debe editi : dilerim erken seçimde mhp barajın altında kalır!
einstein şair miydi filozof mu
-
okul bahçesinde bir gün geziyordum
hoca çağırdı "albert buraya gel"
"buyrun hocam"
dedi "çıkar kalem"
cebimden plütonyum-239 çıkardım
dedi "çıkar defter"
formul kağıtlarını çıkardım
dedi "çıkar harita"
işte güzelim orada senin
benim vücudumda bıraktığın
üç beş tane foton yarası varya
işte onları çıkardım
hoca dedi "bunlar ney"
hocam üç beş foton yarası
sanki sanırsınız ki piskopatın allahı
ama bilmezsinizki o üçbeş foton yarası
ela gözlü sevdiğimin hatırası
sanirim sair ile filozof arasi biseymis einstein.
mandalina
-
annemin bir dayısı var, ekrem dayı, biz bildiğimizden bu yana bekar, kendi halinde takılan, sessiz sedasız bir adam. izmir'de yaşıyor ama ne zaman başka birilerinin evinde kalması icap etse, evlerde öyle pek de istenmeyen bir adam oluyor. sebebini çok sonraları, vefatının ardından annemden öğrendim.
ekrem dayı, yakışıklı bir adam, bakınca gençliği hızlı geçmiştir diyeceğiniz insanlar var ya, onlardan. saçları beyaz ama hala gür, güzel güler hatta keyfi yerindeyse şöyle bir kahkaha savurur, sağlam içer. gençliğinde bir kadına aşık olmuş, evliyken ve çocuklarına rağmen. hani hep öyle gelir ya insana, çocuk olunca gönül işleri bitirilmeli gibi, ya da çocuklar büyüyene kadar bu işler ertelenmeli, doğrusunu böyle bildik hepimiz. ekrem dayı, bildiklerine öğrendiklerine rağmen aşkının peşinden gitmiş, sonra da kavuşmamışlar hiç kadınla. günahı boyunlarına ama kadın da biraz şeymiş diyorlar, bilirsiniz, kötü kadın işte. bu lafı duyunca da kötülük mevzusunu bir kere daha masaya yatırası gelir insanın.
sonrası beklenen son, sevdiğine kavuşamayan, hani hiçbir zaman o eskisi gibi olamayan insanlardan ekrem dayı da. kavuşamadıkça içmiş, içtikçe işinden olmuş, işinden oldukça içmiş, içtikçe yalnızlaşmış. insanların evinde olmasından rahatsız olacağı, çocuklara kötü örnek bir adam olarak kabul edilmiş çoğusu tarafından.
mevzunun sonunda, yani benim aklım onu tanıyacak kadar erdiğinde, kimseye bir zararını görmediğim, neden arkasından öyle kısık sesle konuşmalar yapıldığını anlamadığım, az gülen ve az konuşan bir adamdı. kulübeden hallice bir yerde yaşıyormuş ve ölümünden önce, o kadar parasızlık çekmiş ki, cebine para koyan uzaktan akrabaları kanser olan babalarını ekrem dayının sırtında taşıtıyormuş hastane odasına kadar.
ekrem dayı, bir sanayi sitesinde, eski arabasını yaptırıp dönerken tamirci çırağının yaptığı kaza sonrası vefat etti. kazayı duyanlar, ilkin, alkollü araba kullandığı için sonunda kendini öldürdüğü yakıştırmasını yapmış da gerçeği öğrenip evine gidence, yalnızlığını ve yoksulluğunu anlatıp durdular. ölünün arkasından yalnızlığa, vefasız akrabalara, hayırsız çocuklara, hayattayken nasıl da kıymet bilinmediğine ağıt yakmak bizde bir cenaze ritüelidir zaten. öldüğünde o derme çatma kulübeye gitmişler ya, "bir tane çürümeye yüz tutmuş mandalina varmış masanın üstüne, tabağın içinde" dedi annem, başka da yiyecek hiçbir şey yokmuş.
nasıl bazı yerler bazı insanları, bazı kokular bazı anları hatırlatır. mandalina da bana hep ekrem dayı'yı hatırlatır ve ağır roman'daki o sözler gelir aklıma:
"savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye, zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın. nüksederken raksına mahallenin maşallahı, eyvallahı; güzelleş be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın. şimdilik, ölümüne kadar hayattasın..."
bitcoin
-
sanırım bir güncelleme yapmanin vakti geldi, öncelikle #149779886
ilk olarak makro ölçekle başlayalım. fed başkanı jerome powell bu hafta kongrede vekillerin sorularını yanıtladı. uzun uzun detaya girmeyeceğim çünkü aylardır söylediğinden farklı bir sey söylemedi. sanırım tek fark, "terminal rate ilk tahminlerimizden daha yüksek olabilir" ve "25 baz puana düşmemiz ileriki aylarda 25 baz puandan daha fazla artırım yapamayacağımız demek değildir" demesi oldu. 50 baz puan ihtimalinin masaya geri geleceği belliydi. son birkaç gündür piyasanın hali ortada zaten.
yeni sıcak gelişme ise amerikan bankacılık sektöründen. ftx faciasından sonra resmen çöküşe geçen silvergate'ten sonra şimdi de silicon valley bank'in (svb) likidite için elindeki bonoları kendi terimleriyle dengelemesi (realign) olumsuz havayı körükledi. bankacılık sisteminin kriptoya etkileri ne alaka ve bu ne anlama geliyor, hemen açıklamaya çalışayım. öncelikle bankacılık sektörünün nasıl işlediği hakkında kısa bilgi;
amerikan bankacılık sisteminde 17.6 trilyon dolar para dönüyor. kanunen bu paranın %15'i aşırı likit enstrümanlar olmalı yani 17.6 trilyonun yaklaşık 3.1 trilyonu aşırı likit (highly liquid ingilizcesi, türkçesini bilen yeşillendirsin) türden (fiziksel para, hazine bonosu, şirket bonosu, mortgage backed security vs vs. kısacası satılması kolay şeyler) ve bu 3.1 trilyonun sadece ve sadece 0.1 trilyonu bildiğin banknot, fiziksel para. kısacası bankacılık sektörünün geçen sene patlayan ftx'den ya da celcius'tan hiçbir farkı yok aslında. herkes parasini çekmek istese sistem çökecek. zaten gidip bankadan yüklü para çekeniniz olduysa bilir, birkaç gün sonra gelin verelim derler.
geriye kalan 3 trilyon dolarlık bonolarda da durum pek parlak degil, banka bu bonolari satmadığı sürece sorun yok ama müşterilerine paralarını vermek için satmaya başlarsa sorun başlıyor. şu görsel'de gorulecegi uzere 2022 basindan beri bu bonolar kagit uzerinde (unrealized) zarar.
simdi gelelim svb'ye. bu banka silikon vadisindeki çoğunluğu start-up olan, henüz daha yolun başındaki ve sıcak paraya aşırı ihtiyaç duyan şirketlere çalışan bir kurum. dolayısıyla faizlerin yükselmesi ve piyasalardaki likiditenin düşmesinden ilk etkilenen şirketler bunlar. iş boyle olunca bu şirketler bankadaki nakitlerini çekiyorlar ve svb bu talebi karşılamak için bonolari satmaya başlıyor, bu da bankanın kağıt üzerindeki zararının gerçekten zarar olması demek. bunları da 4 ay önce #145796640 nolu entry'nin 5. paragrafında likidite darlığının sonuçlarını açıklarken anlatmıştım.
bu durumda piyasalara ve bitcoin'e ne olacak peki, endişelenmeli miyiz? şahsi görüşüm, hayir. fed'in rr (reverse repo) hesabında hala 2 trilyon dolar var. bu paranın ne olduğunu uzun uzun anlatmayacağım ama piyasaya anında sürülebilecek bir fon olarak bilin. bankacılıktaki endişeyi piyasaları ani olarak çökertecek bir black swan event olarak görmüyorum. sadece malumun ilani, böyle şeylerin olmasını bekliyordum zaten. piyasa doğal olan "duygusal" tepkisini veriyor.
bitcoin de ise önemli direnç ve destek seviyeleri olan 25200 ve 15600'lerin ortası olan 20300'lerin altına düştük. açıkçası bu seviyeleri bu kadar hızlı göreceğimizi düşünmemiştim. eğer bitcoin 20300'e önümüzdeki bir kaç günde geri gelemez ise ilk hedef alt çeyrek olan 18k, 2. hedef önemli destek seviyesi 15600'ler. eğer 20300'ün üzerine çıkar ise bir süre bu seviyede konsolidasyona devam eder diye düşünüyorum. uzun vadede aşağı yönlü yola devam etme ihtimali hala daha yüksek. kısa vadede ise hareket önümüzdeki haftanın enflasyon ve 23 marttaki fed toplantısına bağlı. ayı sezonunda parasına para katan dostlara burdan selam olsun.
edit: imla & reverse repo
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
şu zamanlardaki hislerime tercüman olan durum. arkadaşlarımın bir kısmı evlenip çocuk sahibi olurken, diğer kısmı pokemon yakalamakla meşgul.
25 temmuz 2021 çin türkiye voleybol maçı
-
bizim eşşşekleri gündem yapacağınıza sıfır primle yüzde yüzünü oynayan cumhuriyet kadınlarımıza destek olun!
sütlü nuriye
-
bir tatlı çeşitidir.
ihtilal baklavası da denir.
12 eylül darbesinden sonra askeri cunta ülkeyi yönetmeye başlar. sıkıyönetim döneminde paşalardan biri baklava alır, aldığı baklavanın çok pahalı olduğunu düşünerek konuyu yine emekli kuvvet komutanı zamanın belediye başkanı abdullah tırtıl'a iletir.
bunun üzerine baklava kilo satış fiyatında tavan uygulaması başlatılır.
yalnız öyle bir tavan fiyat belirlenmiştir ki kullanılan malzeme ve kalite korunduğu sürece, bu fiyatla satış yapılması imkansızdır. baklavacılar üretimi durdurup yeni çözümler aramaya başlarlar.
sonuçta nejat güllü'nün fikriyle; fıstık yerine fındık kullanılan ve ağırlaşması içinde süt konularak yapılan, görünümü baklavaya benzeyen fakat tadı farklı yeni bir tatlı ortaya çıkar. adına da "sütlü nuriye" derler.
ceren özdemir'in katilinin ifadesi
-
kanunun ne açık ceza evine geçişine izin verdiği, ne de izinli olarak dışarı salınmasına izin verdiği bir pisliğin ifadesidir.
13 sene önce çocuk öldürmüş birinin açık ceza evinde ne işi var allahaşkına bilen bir hukukçu kardeşimiz şu hukukçu kardeşine açıklasın mevzuyu. cinayet lan bu cinayet. nasıl oluyor da daha senesi dolmadan adamı açık ceza evine koyuyorsun? anlamadığım esas nokta 2018 yılında yakaladığın adamı tutuklayıp yargılamaya başladın, hangi ara işlediği onca suçla ilgili açılan davalar kesinleşti de bu adamın tutukluluk durumu sona erip mahkum statüsünü kazandı, sonra da açık ceza evine geçiş hakkına sahip oldu?
bu adamın dışarıda olması nedeniyle kimler hakkında soruşturma açıldı öğrenmek istiyorum.
ordu valisi katilin yakalanması sebebiyle hafifleyen acısının yüzünde yarattığı tebessümü bir kenara koyabilirse bir zahmet şu işle de ilgilense...
17.45'te evden çıkıp 17.30'da işte olan insan
-
23 saat 45 dakikası yolda geçen insandır
çocukların yarattığı kelimeler
-
- oraya çıkamazsın hayır özgür` :kuzenim, yaş 4`
+ hayırmam
- hadi biraz uslu dur kuzucuğum
+ hadimiyoyum
- sana aşığım
+ beni aşıkma
yapım eklerine ayrı bir boyut, gramerimize yeni bir soluk getirdi çocuğum