ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 eylül 2023 üç hekimin yaşamını sonlandırması
-
hayvan herif doğal seleksiyon yazmış. kabullenemiyorsunuz nispeten de olsa eğitimli bireyleri. herkesi kendilerinin olduğu gibi bok çukuruna çekmek istiyorlar. bokunuzda boğulun.
edit: tabiki silip kaçmış.
görsel
11 ocak 2016 tarkan'ın açıklaması
-
okurken kulaklarımda hüzünlü bir 90 lar şarkısı hissettiren zehir zemberek açıklamadır. insanların hayatına bu derece müdahil olan oturduğu yerden sözde haber yapan klavye kahramanlarına yazılmıştır. bazı vurucu cümleler şöyledir:
--- spoiler ---
bana bahşedilen yeteneğimi paylaşıyor olmam sizlerde bir aidiyet duygusu mu yarattı ki hayatıma ve mahremiyetime bu denli müdahilsiniz?
--- spoiler ---
bu da tam metni.
'medya ve toplumların acımasız merceği altında yaşamak nasıl bir şeydir bilir misiniz?
her gün hakkımda yazılan, çizilen, söylenen asılsız haberlerin karşısında susmanın ağır yükünü taşıyabilir misiniz?
hiç empati yapıp anlamaya çalıştınız mı?
bana bahşedilen yeteneğimi paylaşıyor olmam sizlerde bir aidiyet duygusu mu yarattı ki hayatıma ve mahremiyetime bu denli müdahilsiniz?
en insani hakkım olan özel hayatıma saygıyı gözden çıkarmak mıdır şöhretin bedeli?
evlilik kararı aldığım haberlerinin kamuoyuna yansıdığı günden bu yana, hem benimle ilgili hem de eşim, hayat arkadaşım olacak pınar dilek'le ilgili gerek basında, gerekse sosyal medyada söylenenler, yapılan yorumlar yakışık almakta mıdır?
bir insanı iftira ve yalanlarla lekelemeye, kirletmeye çalışmak bu kadar kolay mıdır?
hiç tanımadığınız bir insanı böylesi incitici yalanlarla tanımlayıp üzmeniz reva mıdır?
bu, her şey bir yana, en başta kendisine sonra da bana yapılan bir ayıp ve saygısızlık değil midir?
onun da bir kalbinin, onurunun olduğunu, hem kendisinin hem ailesinin üzülebileceğini hiç düşünmez misiniz?
bir başkasının gözyaşına sebep olacak iftiralarla, gönül kırıcı yalanlarla reyting yapmak nasıl bir habercilik anlayışıdır?
bu asılsız haberleri okuyup onlara itimat eden, yangına körükle giden insanların yüreğinde sağduyu ve merhametten de eser kalmadı mı yoksa?
demokrasi (!) adı altında yaşadığımız bu ülkede şöhretli insanlara yapılan bu haksızlık da insan haklarının bir ihlali değil midir?
özel hayata müdahalenin bir sınırı olmalıdır.
mesleğime, dinleyicime olan sevgim, saygım ve iyi niyetimle yürüdüğüm şöhret yolunda karşılaştığım bu acımasızlıklar, haksızlıklar hiç son bulmayacak mı?
magazin medyasının ve toplumumuzun özel yaşamlarımıza daha saygılı, daha duyarlı olmalarını rica ediyor ve kişisel haklara olan tacizkâr zihniyetin değişmesini temenni ediyorum..
sevgiyle
tarkan'
edit: imla.
debe editi: allah belanızı versin sizin siz beslediniz bu köpekleri siz verdiniz silahları yazıklar olsun !!
başın saolsun türkiyem.
kahrolsun işid kahrolsun pkk kahrolsun terörizm kahrol uzun adam!
yaşar kemal'in cenazesinde hiç başörtülü olmaması
-
konuyla yakından alakalı olarak ;
(bkz: kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"arkadaşlar bir şey sorucam; erasmus yapmak istiyorum sizce beylikdüzü nasıl? orada eğitim iyi mi? erasmusla beylikdüzüne giden var mı?"
bacaklarını açmasan olmaz mıydı
-
sapık bir hakimin beyanatı.
neyse ki olay kanada'da gerçekleşmiş ve bu hakim göklere çıkarılmak yerine meslekten men edilmiştir.
türkiye'de kendisi gibi onlarcası cb önünde olmayan cübbe düğmesini iliklemekte.
şota arveladze
-
lig tv muhabiri: genellikle ligde bu haftalarda 3 büyükler ilk 3 sırada olurdu. bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
şota arveladze: benim zamanımda 4 büyük vardı, ne zaman 3 oldu?
8 yaşındaki kızının mayo giymesine kızmayan tip
-
8 yaşındaki mayolu kızdan tahrik olan kişiden daha tehlikeli olmayan tiptir.
edit: baslik basa kalmis, mevzu bahis konu baslığı sahibi akıllanıp, utanıp kaçmış sanabilirsiniz pek tabi bu ihtimal vy canis majoris etrafını bisikletle 1 günde dolaşmak ile eşdeğerdir.
bir laptopun kullanım ömrü
-
onemli olan board kalitesi ve cevaz verdigi esnekliktir. 10 sene oncesinin dizustu bilgisayarini dusunelim. hdd disk, 4 veya 6 gb ram, donemin cpu neslinden i5 islemci vs olsun. 10 sene sonra sistemi yukseltmek istiyoruz diyelim.
giris sata ise ssd diske, board da bos slot varsa, yahut bosaltilacaksa veya bosaltilabilirse(soldered yani ram anakarta lehimli degilse) gerekli timing ayarlanarak yine anakartin izin verdigi daha yuksek bir ram'e, islemci ayni nesilden onbelligi ve saat hizi yuksek baska bir cpu'ya guncellenebilir. batarya oluyse o da degisilir.
cpu'yu kafaya takmiyorsaniz bu islemin maliyeti maks bin kusur tl tutar. bu yuzden laptopu alirken izin verdigi maks kapasiteye iyice bakmak gerekir. sonucta basit bir guncellemeyle ayni laptop'u cagdaslarindan geride kalmaksizin 15 seneye yakin kullanabilirsiniz. her ihtimalde yenisini almaktan daha karlidir.
kitap satın alma hastalığı
-
kitap satın alma hastalığına tutulmuş bir insan olan walter benjamin'in bununla ilgili bir hikayesi mevcuttur:
paris'te kendisiyle röportaj yapmaya benjamin'in evine giden bir muhabir, benjamin'in çalışma odasında yeni alınmış koli halinde bir çok kitap görür ve biraz alaycı bir şekilde " tüm bu kitapları okuyabilecek vaktiniz olduğuna inanıyor musunuz?" diye sorar.
benjamin'de muhabire şöyle cevap verir "kitaplar yalnız okunmak için değil, aynı zamanda birlikte yaşamak içindir de. "
ekşi itiraf
-
sınavda kağıdıma; olur da hoca görmezse diye "arka sayfada devamı var anlamında" ok işareti ekliyorum.
10 şubat 2023 tsk'nın sahaya inmesi
-
türk silahlı kuvvetleri insiyatif alarak ilk gün sahada olmalıydı.
bu çarkı bozan utansın
ben nasıl cesaret etmişim buna denilen şeyler
-
16 yaşındayım,tek başıma şehri keşfetmek gibi bir huyum var,arkadaşlarıma ailemleyim,aileme arkadaşlarımlayım diyerek arazi oldum o gün.
tekin olmadığını bildiğim bir semtte gözlemeci-kahvehane ama kadınlı erkekli bir kutlamanın yapıldığı bir yere denk geldim.süslenmiş dışarısı;aynalar,boncuklar beğendim fotoğrafını çekiyorum.
işte o an farkettim ki içerdeki herkes bana bakıyo.bir kadın bir adam bana doğru yürümeye başladı içerden,sıçtım,adamın belinde silah var.turist sanmışlar beni,hello welcome falan diyerek içeri buyur ettiler,bakın yedi yaşından itibaren ingilizce öğrenmeye başladım ama ben bile öyle konuşabildiğimi bilmiyordum adeta bülbül misali şakıyorum ama kimse bi bok anlamıyo,yinede işimi sağlama aldım italyanım sandılar.
türkün misafirperverliğini ben orda gördüm.çiğ köfte,içli köfte,baklava özellikle bir börek yedim tadı hala damağımda,halay çektim "hemende öğrendi" diyolar bide,çüş.dört saat takıldım orda,asker dönüşü kutlanıyordu,fakat biliyorum ki eğer türk olduğumu anlasalardı o denli nazik ve sevecen davranmazlardı.bunuda kimseye anlatmamıştım.
japonya'daki bulaşık makineleri
-
japonya degil, genel olarak uzakdoguda, bulasik makinesi tutmayan bir urun. cinde ve singapurda yasadim 6 sene, bu videodakilerden daha kucuk, tezgahustu makineler satilirdi, ki onlar bile yaygin olarak kullanilan aletler degildi.
https://www.kindpng.com/…washer-hd-png-download.png
ancak su dogru, bizdeki boy bulasik makineleri, 2 kisilik aile icin bile buyuk aslinda. eh malum, bizde hane halki min 3-4 oldugu icin genelde, dogal olarak urun gami da ona gore.