ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı
-
fenerlilere harbiden üzülüyorum lan. adamlar en çok hangi senaryoda üzülecekse o şekilde yeniliyor her zaman
çocuk kitabı sanılan ama öyle olmayan kitaplar
-
ömer seyfettin'in öyküleri
+18 uyarısı ile satılması gerekir aslen, içerdiği şiddet dozu nedeniyle
burs mülakatı diyalogları
-
bursu kapabilmek için kişinin kendini hem acındırması hem de kendine hayran bırakması gereken diyaloglardır. şöyle ki;
- en son okuduğunuz kitap?
- sefiller...
- kim yazmış peki*?
- victor hugo yazmış biz oynuyoruz..
500t
-
sonsuzluktan gelip sonsuzluğa giden otobüs. istanbul'un lastikli kara ulaşımında metrobüsten sonraki en büyük toplar damarı. oksijen seviyesi marstan biraz fazla.
istanbul not constantinople
-
atina international hava alaninda erkekler tuvaletinde, bir kapinin arkasinda yazan yazi: " constantinopolis is the capital of greece"
altinda ise bir turk gencinin yazisi:" then greece is a district of turkey"
helal olsun turk gencine.
gece uyumak için giyilen tişört
-
anne tarafından toz bezi yapılmasına az kalan tişörttür.
kdv'de en düşük üçüncü ülkeyiz
-
bakanımız canımız bıtanemız mehmet şimşek'in son vecizesi...
pekiii,
ötvde kacıncıyız?
asgari ücrette?
emekli maaşlarında?
öğretmen maaşlarında?
doktor maaşlarında?
avukat maaşlarında?
benzin fiyatlarında?
okullardaki öğrenci sayısı oranında?
öğretmen başına dusen ogrencı sayısında?
hasta başına dusen doktor sayısında?
dava sürelerinde?
bir avukatın günlüğü
-
biraz önce takriben yirmi dakika kadar babamınkini dinlediğim günlük.
önce biraz önbilgi verelim. mahkemenin verdiği kararı yargıtay'da temyiz ediyoruz ya, işte yargıtay o kararı bozarsa eğer, "al bu dosyanın şuralarını tekrar incele" deyip aynı mahkemeye geri gönderiyor. mahkeme bu sefer, ya yargıtay'ın bu dediğini yapıp dosyayı tekrar inceliyor, ya da "hayır, yazılanları okudum ve ben haklıyım" deyip önceki kararında direniyor.
fakat bu direnme kararını almak zordur. mahkemeler genelde yargıtay'a direnmez. şimdi konuya dönelim.
babamın herhalde 17 senedir filan uğraştığı bir davası var. uzun hikaye. özetle, babam kazanıyor karşı taraf başka bir yoldan yenisini yapıyor. böyle böyle derken işte yıllar oldu. hatta bu yılların birinde, mahkeme babamın aleyhine bir karar aldığında bizimki duruşmada elli saat laf anlatmış, hakimle şöyle bir diyalog geçmiş aralarında:
- avukat bey, siz bu davanın üzerine çok düştünüz herhalde?
- hakime hanım, iki çocuk okutuyorum ben!
nihai karar yine babamın lehineydi, karşı taraf yine temyiz etti, dosya yine mahkemeye döndü. bugün duruşması vardı, ya bozmaya uyma ya da direnme kararı verilecek.
direnme kararı verilmiş.
babam o kadar mutlu ki, telefonda yirmi dakika boyunca bu davadan ve mesleki tecrübenin öneminden bahsetti. ki ben istanbul'da olmama rağmen, kendi davam kadar biliyorum artık meseleyi. beş yüz kere filan dinledim çünkü herhalde.
ve şöyle dedi:
- kızım, o kadar heyecanlandım ki, duruşmadan sonra kimseyle konuşamadım, müvekkile bilgi bile veremedim. gittim bir bankta oturdum, nefes aldım, ayakkabım da rahat değildi ama te oradan ofise kadar yürüdüm. ancak açıldım. ben bu heyecanı, ancak işte annen evlenme teklifimi kabul ettiğinde filan yaşamıştım.
42 yıllık avukat bu adam.
allah bana da yaşatsın.
1 mayıs 2020 türkiye'de hayat pahalılığı
-
bir ay önce 40 lira bandında olan 5 litrelik ayçiçek yağı otuz gün içinde 50 tl ye dayandığı,
marketlerde sebze meyve kilogram taban fiyatı 5 tl olduğu günlerdir.
kaynak
(bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)
mansur yavaş'ın twitter başlık görseli de dursun burada
selam ve dua ile