hesabın var mı? giriş yap

  • azim abidesi bir gezgin. takdir edilesi.

    interrail türkiye sayfasında bu maceralı yolculuğunu, çektiği soluk kesici fotoğraflarla şöyle anlatmış mert gültekin:

    ''arkadaşlar gobi'nin en büyük kumdan dağlarının bulunduğu khongoryn els'in tamamını yürüyerek geçmeyi başardım!

    3 gün süren bu zorlu yolculuğumda 90km yol teperek yüksekliği 300 metreye varan kumdan tepeleri aşıp gece gündüz demeden yürüdüm. sadece öğlenleri uyuyarak ilk iki günün toplamı sadece üç saat uyku ile 70km yol yaptım. çölde sadece güneş değil her şey sıcak, yürüdüğüm kumlar... ki daha başka bir şey yok zaten. termometrem 50°c'yi kaydetti ki daha da yukarısını göstermiyor. her geçen dakikada yanan derim, her adımımda daha da ağırlaşan çantam, acıyan omuzlar, şişen bir surat, artık eski halinden çıkıp toynaklaşmaya başlayan bir çift ayak... sağolsunlar bütün bunlar yolculuğum boyunca bana eşlik ettiler.

    hayati şartları zorlayan bu 78 saatlik yolculuğum eşsiz manzaralar görmemi, bir kum tepesinin gölgesine sığınarak tatlı bir iki saatcik uyumamı, ay ışığında kum tepelerinin üzerine uzanıp keyif yapmamı, yıldızları ararken suratıma düşen bir iki damla yağmurun tadını çıkarmamı sağladı. suyun ne kadar önemli bir şey olduğunu, önümüze konup beğenmediğimiz o yemeklerin aslında ne kadar güzel olduklarını hatırlattı. daha fazlasıyla değil yeteri kadar hatta daha azıyla yaşayabilmeyi, acıya katlanmayı ve zor olan bir şeyin içindeki o kısa ve kolay yolları bulmayı öğretti. hatta bütün bunların dışında kendimi, kendime bir kez daha tanıttı.

    hayallerinizin peşinden gidin. onları gerçekleştirmek için gereken tek şey kalkıp hayalinize doğru ilerlemeniz. ben öyle yaptım. beş kuruş parasız geçirdiğim günler... 3 aydır yollardayım. çöle bile otostopla geldim. aksilikler yaşadım. çöle girişte fotoğraf makinemi kaybettim ve bulan adam benden 300 dolar para istedi. adamın bulunduğu şehre yürüyerek gittim. kuş uçuşu 25km olan şehre aynı şekilde kuş uçuşu yürüyüp aradaki 12kmlik çölü iki kere geçtim. konuşup ikna edip kameramı aldım. hatta adam evinde ağırladı yemek yedirdi. otelde konaklattı. dediğim gibi tek yapmanız gereken şey yola çıkmak.

    çevrenizde yapamazsın diyenler tabiki olacak. çölü geçemezsin abi diyenler oldu tabi. bunu başkaları değil siz söyleyin. kalkın yapın ve kendiniz görün. evet yapamadım ya da bak yaptım diyebilin. şuanda bütün moğolistan'ı karış karış gezmiş ve hayallerinden birini gerçekleştirerek gobi çölünü geçmiş bir arkadaşınız var. siz de yapabilirsiniz yapın!
    yapın!
    yol açık yola çık! diye diye dilimde tüy bitti.
    bir de tek çık! :)
    gobi'den sevgilerle...''

    selam

    1

    2

    3

    4

    5

    6

    7

    8

    9

    10

    11

    12

    teşekkür edit'i: sevgili @zlipknot'a gönderdiği link için çok teşekkür ederim.
    http://interrailturkiye.com.tr/…-gobi-colunu-asmak/

  • kusura bakmayın ama istanbulu beğenmek için o drone kadar yüksekten bakmak gerekir ona. sokaklarının arasında, evlerinin içlerinde hangi cehalet, geri kafalılık, hayata ve hakikate duyulan nefret ve haset hüküm sürüyor siz biliyorsunuz. denizi, boğazı, cami minare ışıkları, 4 levent trafiğiyse hoşunuza giden şey orasını bilemem. doğru düzgün kent planlaması yapılamamış bir şehrin binalarına bakıp mest olanlara gözlerini insanların yüzlerine çevirmelerini tavsiye ederim. bakalım istanbulda güleryüzlü ve mutlu kaç insan kalmış. hanginiz beşiktaş sahilinde şöyle denize nazır oturup soluklanabiliyor artık.

  • amerikalı astronotlar uzaya gittiklerinde, ellerindeki tükenmez kalemin mürekkebinin yerçekimsiz ortam dolayısıyla aşağıya doğru akmadığını ve haliyle kalemi kullanamadıklarını merkezlerine bildirirler. bilimadamları yüksek maliyetli, son derece teknolojik, uzayda bile yazabilen bir kalem icad ederler.
    ruslar kurşun kalem kullanır.

    edit: vsop sağolsun bilgilendirdi. kolpaymış hikaye.

  • geçen ay karım iş arkadaşlarıyla kadıköyde bir restauranda yemek yiycek, akşam saat 7'de de ben gelip arabayla alıcam. neyse trafik mrafik derken geç kalıyorum. karıma da telefon ettim sen de yola doğru yürü ara sokaklarda uğraşmayalım diye. neyse saat 7 buçuğa yaklaşırken gelebildim. baktım hanım hızlı hızlı yürüyor noluyo diye bakarken baktım 3 kişilik it sürüsü bizim hanıma bakıp bakıp gülüyor bişeyler konuşuyo, en sonunda biri ıslık çaldı, birisi vay yavrum modunda laflar atıyo. nevrim döndü ne oluyo lan diye üstlerine koşarken bunlar kaçmaya başladı. 1.90 boyunda kaslı maslı adamım tırstılar büyük ihtimalle.

    şimdi soru şu ben orda olmasaydım ne olacaktı? bütün kadınların başına koruma mı dikicez başlarına bişey gelmesin diye. daha önce sözlükte defaatle söylemişimdir. bi müddet kadın hakları konusunda çalıştım. mağdurelerin ağzından öyle hikayeler duydum ki mesleği bırakma noktasına geldim. bazı geceler uykum kaçar hala. taciz tecavüz ayrı, şiddet ayrı. burnu kesilmiş üzerinde kızgın demir izi olan kadınlar. siz bunları tahayyül edebiliyo musunuz?

    hala gelmiş "hikaye, kezbanlar ilgi çekmek için yapiyur" diyen adamlar var yahu. ha şu var tecavüz iftirası atan kadın da çok gördüm. ama onların konuşmasından dahi ayırt edebiliyosunuz. tecavüze uğramış kadınların ses tonundan, olayı anlatırken girdikleri ruh halinden dahi anlayabiliyosunuz.

  • inci-caps'ten seçmeler;

    "parası neyse veriyim de beni de sevin lan!"

    "bazı kızlar beni güldürürken düşündürüyor. mesela hem gülüyorum hem de 'acaba verir mi?' diye düşünüyorum. kalbini..."

    "kızlar; oranızı buranızı açacağınıza mantı açın da yiyelim bari."

    "hoşlandığı kıza yaklaşayım derken yanlışlıkla kanka olan beyler için 1 dakikalık saygı duruşu."

    "+ aşkım ben süt bazlı karamel soslu extra buzlu çikolata parçacıklı frappuccino latte söylüyorum sen ne diyorsun?
    - amin..."

    "geçen gün apartman yöneticisine admin dedim ya la!"

  • paranla rezil olmaktır istanbul’da yaşamak. taksiye binmek için bile bazen insanlarla kavga etmektir.
    200 tl’ye kahvaltı yapmak için sıra beklemektir.
    haftasonu sahile gidip kalabalıktan havasız kalmaktır.
    trafikte önün doluyken kıçına bir arabanın yapışıp seni selektör manyağı yapmasıdır. 70 m2 komşu bina manzaralı evlere 3000 tl kira vermektir.
    mecbur olmadıkça burada yaşayana allah akıl fikir, mecbur olup burada yaşayana da allah sabır versin.