ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ak parti'nin en büyük başarısı
türkiye'ye gelmiş en efendi yabancı futbolcu
-
aranızda hala harry kewell yazmayanlar var.
tuvalete gidiyorum demenin alternatif yolları
-
çok sevdiğim bi arkadaşımdan duyduğumda çok gülmüştüm:
-ben çıktı alcam
mordor kapısında muhabbet eden iki orc
-
abi sauron gitse yerine kim gelecek, aragorn'da liderlik vasfi yok.
istinye üniversitesi
-
nişantaşı üniversitesinin bayrampaşa'da olduğunu düşünürsek muhtemelen gaziosmanpaşa'da olacaktır.
internetten tanışılan kız tarafından dolandırılmak
-
türkiye’de hergün yüzlerce adamın düştüğü tezgaha düşen gencin veryansını. olay tanıdık ama gerçekten artık katlanamadığım 2 durum var:
1) bu polisler ne iş yapar? yani şikayet için gelen adamı, bir şey çıkmaz uğraşma diye telkin edip göndermek mi bu adamların işi? kamelyada çay içip geleni terslemek mi? adam haklıdır haksızdır, şikayetçiyse gereğini yapacaksın. bir şey çıkar çıkmaz onu zaman gösterir. sanki sözleşmiş gibi hepsi aynı tavırda hepsi aman iş çıkmasın kafasında.
2) ülkenin en haysiyetsiz, namussuz insanları bile ülkenin bugunu bulmuş, ‘seni fetöcü diye ihbar ederim.’ tehditini kullanıyor ve bundan sadece ahlaklı ve namuslu insanlar korkuyor. bu paradoks ne zaman bitecek?
6 ağustos 2018 pilotların çıkışa gel kavgası
-
başka bir pilot : arkadaşlar bu bir virüs olabilir mi?
dağda ayı bulan erzurumlu
-
(bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)
ula gittim daştan düşmüş arkadaş,
o ki gazilir ya,
daha çaşır maşırdan da vazgeçtim ha,
aldım, geldim,
buraya baba,
biberonu verdim ağzına,
biberonu kıtladı, gopartdı,
ondan sonra bidonuynan verdim.
nası yedi, nası yedi,
ula buna kurban olayım,
ulaaa sene kurban olayım,
canavar, canavar.
edit: düzeltme için lahanakafa ' ya teşekkürler.
kibar feyzo
-
sinemada da brecht epiği yapılabileceğini gösteren film. tiyatro oyunu gibi akar. anlatıcımız mahkemeye çıkarılmış olan feyzo'dur. anlatır anlatır... bütün bu anlatının arasında ekrandan sloganlar izleriz. "işçiler kardeş patron kalleş", "kahrolsun faşizm" gibi. sonunda da feyzo ağalık düzenini hakime şikayet eder. son bölümde "sen devletsin, sen bilirsin, sen söyle babam, suç kimde?" dediği anda, hakimin biz olduğumuzu, bir yargıya varmamız gerektiğini, bu yargı ışığında kendi hayatımızda bu tür sorunlar gördüğümüzde müdahale etmemiz gerektiğini anlarız. brecht mumla arasa kendi teoremini özetleyebilecek ancak bu kadar güzel bir film bulabilirdi.
bu film 88'lere kadar yasaklıydı. o tarihlere kadar aynen şimdiki gibi kemal sunal'ın filmlerine ezber olan bizler, 88 senesinde (yanılmıyosam) bu filmin yasağının kaldırılmasıyla, yepyeni bir film gibi izlemiştik. ancak filmin yasağının kaldırılması benim hep canımı sıkmıştı. çünkü 80'lerden beri süren apolitikleştirme sürecinin tamamlandığını, artık tam anlamıyla apolitikleştiğimizi, bu filmin artık "zararsız" hale gelmesi suratlarımıza çarpmıştı. sonuç? filmin zamanında yasaklanmasına neden olan tüm bu göndermeleri ve laf sokmaları, dürtmeleri "gülerek" izlemiş, ağzımızın kenarından sızan "apolitik" salyaları silmiş, yaşantımıza aynen devam etmiştik. zararsızdık artık. ne güzeldi...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
klavyemden bi arf eksildiği için ayatıma trakyalı olarak devam ediyorum. epinize ayırlı günler arkadaşlar
zor okunan kitaplar
-
ulysses kesinlikle, altı ay oldum okumaya başlayalı ve hala bitmedi. şöminenin üzerinde asılmış jartiyer çorabını birbucuk sayfada ve tek bir cümlede anlatmaya çalışmış adam.
30+ yaşında olup kendini hala genç gören erkek
-
benim. eheh laf sokacağımı sandınız ama işte gençliğimin verdiği muzip karakterimle ters köşe oldunuz. gideyim biraz contra oynayayım.