ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insanın aklını başından alan harika dübel capsleri
-
(bkz: yine şantiyeye soktun kardeş)
sosyal sorumluluk editi: mardin tekir köy okuluna yardım kampanyası
yunanistan'ı kurtarma kampanyası
-
(bkz: emanet avroların farkındayız)
debedit: protesto amaçlı avroların koli koli sokağa atıldığını da duyduk. haydi ankara...
bir nesli mahvetmiş efsane şarkılar
7 bin tl maaş alıp 450 tl kira veren öğretmen çift
-
benim annem babamdır. ücretlerle birlikte 7000 tl'ye varıyor maaşları ve kral gibi daireye 450 tl kira veriyorlar. küçük bir ildeyiz bu yüzden kira düşük. iki haftanın da bir haftası evde geçti kar tatili nedeniyle, bugün de tatil ve birlikte kahve keyfi yapıyoruz.
ekşi'deki durumdan haberdar ettim onları "çok istiyorlarsa okusunlar öğretmen olsunlar" dediler. selamları var size.
370 km/h ile tek elle direksiyon tutmak
-
insanlık düşmanı şerefsiz bir itin yediği bok.
trafik kazası yaşamış yazarlardan tavsiyeler
-
sayın suserler öncelikle aramaya inanmama rağmen bu başlığı açmamın sebebi (bkz: trafik kazası geçirmiş sözlükçüler) başlığından farklı olarak bu başlıkta yaşadığım kazanın şeklinden çok yaşadığım tecrübeyi paylaşmak istememdir.
birkaç gün önce, bize (eşimle) yeşil yanması sonucunda normal şekilde en fazla 40-50 km hızla giderken (o caddedeki limit 70 km/s) bir anda ne olduğunu anlamadan solumda bir beyazlık hissetmemle soldaki perde ve yan hava yastıklarımın açılması bir oldu. kaza geçirdiğimizi ancak 1 saniye sonra sürüklenirken anladık. daha sonra zeminin de yağmur sebebiyle ıslak olmasından dolayı 24 m sürüklenerek (trafik kaza raporunda o kadar ölçülmüş) durakta yolcu indiren koca bir otobüse ve metal aydınlatma direğine öncekinden daha şiddetli şekilde çarptık ve tabii ki o sırada sağ tarafın perde ve yan hava yastıkları çoktan açılmıştı. emniyet kemerimizi her zaman takmamız, hız limitini aşmamamız nedeniyle tamamen aracın sağladığı güvenlik sebebiyle birkaç önemsiz morluk ve kas ağrısıyla kazayı atlatabildik. kaza raporunda karşı tarafın kırmızı ışıkta geçtiği ve %100 suçlu olduğu belirlendi.
gelelim tecrübe kısmına,
1) öncelikle kesinlikle ben bilmem kaç yıllık sürücüyüm mottonuza güvenmeyin, 15 yıllık sürücü olmama rağmen frene dahi basamadım. tüm kurallara uymama rağmen kurtulamadım kazadan!
2) toplam kaza süresi 2-3 saniye olduğu için “ben olsam şöyle yapardım, ah be abi şunu da mı yapamadın” gibi bir düşünceye kapılmayın.
3) hava yastıkları açılırken etrafa yoğun bir ısı yayıyor (ekzotermik bir tepkime, kimya hocam sağ olsun) ve ortalık toz duman oluyor, üstüne bir de çıkan sesten dolayı araçta yangın çıktı diye düşünüyorsunuz o an. ancak bu sadece hava –yastığının normal çalışma prosedürüymüş, bunu sonradan idrak ediyorsunuz.
4) hemen ambulans sizi alıyor ve röntgen, kan-idrar tahlili, ultrason vs gibi birçok tetkikten geçirilerek 4-5 saat müşahede altında tutuluyorsunuz.
5) perde hava yastıklarını bir kez daha vurgulamak isterim çünkü çarpma sırasında hem eşimin başını vurmasını (kemerin de katkısıyla) engelledi hem de patlayan camın bizlere o hızla sıçramasını önlemiş oldu. dolayısı ile 4 hava yastığı (sürücü, yolcu ve yanlar) kesinlikle yan darbelerde yeterli değil, bunu maalesef uygulamalı şekilde öğrenmiş oldum ve şükrettim.
toparlayacak olursam kesinlikle bu kaza bana perde hava yastığı olmayan bir araç almamam gerektiğini öğretti, tecrübeli olmanızın kaza anında işe yaramayabileceğini gösterdi ve tabii ki bir klişe olarak hayatın ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu hatırlattı. umarım bu bilgiler işinize yarar. sağlıklı günler efenim.
piramitleri yapan uygarlığın geldiği üzücü nokta
-
sen git 4500 küsür yıl önce sırrı günümüzde bile çözülemeyen piramitleri yap, mumyalama diye bir şey bul, bilimde ilerle sonra gel müslüman ol milattan sonra 2013 yılında başın dertten kurtulmasın, gerçekten çok acı.
edit: durum tabi kavram olarak sadece islamiyet ile ilintili değil ama böyleyken de böyle, 4500 yıl önce bu coğrafyada yaşayan ırk bunu yapıyor, günümüzde bunlar oluyor. sorun nerede?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
07.00-17.00: bugün günlerden galatasaray
18.00-21.45: bu nasıl kadro amk
23.10 : prandelli istifa
akrep burcu
-
dunyada iki burc vardir derler: biri akrep, digeri de akrep'ten cekenler.
baba olmak
-
bir aydır yazayım diyorum. yok arkadaş yazamıyorum. aslında tanımlayamıyorum desem daha doğru olur.
çocuğu eline verdiklerinde hemen anlamazsın baba olduğunu diyorlardı. aslında anlaşılacak bir şey yok. tamamen doğal bir şekilde bambaşka bir hale bürünüyorsun.
ne oluyor diyorsanız; mesela doğduğunun ilk günü bütün gün bakıyorsunuz evladınıza. sıkılmadan, yorulmadan. öyle bakıyorsun. yapabileceğin bir şey de yok aslında. derdi annesiyle onun, ama bakmaktan kendini alamıyorsun.
annesini emdi mi? karnı doydu mu telaşı başlıyor. sonraları gazı çıktı mı uykusunu aldı mı telaşı başlıyor. hele bir de hastalanırsa falan insanın içi parçalanıyor. yanınızda olmasa da kokusunu duyuyorsunuz. arada bir resmini açıp bakıyorsunuz. gün içinde annesi aranıyor bir kaç kere.
baba olmak önceliklerini değiştiriyor insanın. para harcarken "bu gerçekten gerekli mi?" diyorsunuz, diğer taraftan onun bir ihtiyacı varsa fiyatına bile bakmıyorsunuz. aylardır, yıllardır yapmaktan zevk aldığınız şeyleri geride bırakıyorsunuz. en azından bir süre. o süre ne kadar bilemiyorum. bebek bakıcılığı rolüne alışsam iyi olacak.
kısacası başka bir hale bürünüyorsun. varlığını devam ettirmesi için annesine babasına muhtaç olan bir varlığın sorumluluğu biniveriyor üstünüze bir anda. bu durum ister istemez kendini sorgulamana da neden oluyor. geleceğimden emin miyim? ileride çocuğumun isteklerini karşılayabilecek miyim? ona iyi bir gelecek sunabilecek miyim? bu sorular içini yemeye başlıyor.
benim için hayat şimdi başlıyor. iliklerime kadar hissediyorum bunu. resmen bir milat bu. güzel bir his ama bir yandan da altından kalkmak için olgun olmak gerekiyor. sadece maddi olarak değil mental olarak da hazır olmak lazım. velhasılı "çocuğum olsun çok tatlıaaaa" diyerek bu işe girilmez. gerçekten sorumluluk sahibi olmak lazım. bakalım ben becerebilecek miyim?
türkiye'de milli gelirin 19 bin dolar olması
-
ahmet davutoğlunun son açıklaması.
http://www.aa.com.tr/…gelirimiz-19-bin-dolari-gecti
dindar olacaz diye türkiye'de matematik bilimini bitirdiler.
debe sonrası edit: türkiye dünyada 17. sıradaydı, 2014'te 19. sıraya düştüğü mart ayında ortaya çıkacak. seçim öncesi algı çalışmasıdır bu açıklamalar, g20'den düşsek bile dünya liderliğine oynadığımızı düşünen nefsine köle olmuş halkımız oldukça daha çok böyle açıklama duyarız.
haluk levent'in geçmişinin silinmesi
-
şu geçmişinde ödeyemediği çeklerle ilgili mevzuda gözden kaçan bir mevzu var.
üniversitenin 2-3 sene hazırlıkla zor kazanıldığı yıllarda 4 kez üniversite kazanıp (odtü fizik dahil ) parasızlıktan okuyamamış. hem de bunu adana yüreğir gibi on gençten 8'inin suça bulaştığı bir yerde yapmış birisi. o genç yaşında ticarete girip batmış.
"ağustos 1997'de on yıl öncesine ait 3 milyon liralık karşılıksız çek nedeniyle tutuklandı ve cezaevine girdi. 9 ay 15 gün cezaevinde kaldı."
on yıl öncesi 1987. haluk levent kaçlı ? 1968. adam 19 yaşında hayatını kazanmak ve okumak için çek veriyor. ödeyemiyor.
ve siz bugün çıkıp bu olaya kirli bir geçmiş diyorsunuz ya. esas kirli sizsiniz.
https://www.wikiwand.com/tr/haluk_levent