ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lozan'ı zafer diye yutturmaya çalışıyorlar
-
oysa 24 temmuz 2016'da şöyle demişti:
"aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, lozan antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir."
http://www.tccb.gov.tr/…smasinin-93-yil-donumu.html
en hüzünlü cümle
ev almak
-
kira öderken her ay maaşımın yarısını çöpe atıyorum gibi hissettiğimden hayalini kurduğum şey. kiradayken evin içine bir şey yaptıramazsınız, mutfak dolapları hilton banyoların anca hayalini kurarsınız, kendi eviniz olduğunda hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek sizin elinizdedir. ama hesap yapıyorum yapıyorum olmuyor, kredi çekerek falan olacak iş değil. ancak eline belli bir miktar toplu para geçecek bir yerden, o şekilde olur ancak. bu ülkede bu şartlarda çok çok zor, allah isteyen herkese nasip etsin, biz şimdilik ancak hayalini kurarız.
cam kenarı bilet almayıp cam kenarına oturan insan
-
geçenlerde benim de muhatap olmak zorunda kaldığım insan. biletim 5 numara cam kenarı, geçmiş oturmuş 20-25 yaşlarında bir kadın. geçebilir miyim dediğimde suratıma baktı ve hayatımda gördüğüm matematik zekası en gelişmemiş insanla aramda şöyle bir diyalog geçti:
-pardon biletim cam kenarı, geçebilir miyim?
+kaç numara?
-5, cam kenarı.
+benim 6, bütün çift sayılı biletler cam kenarı olur.
-5 numara cam kenarı, bakın koltuğun yanında da yazıyor.
+5-6 yazıyor orada, hangisi cam yazmıyor.
-göstermişler burada işte, belki dikkatli baksanız anlardınız. (burada 1e 4 ekleyerek bulduğumuz sayıların cam kenarı olduğuna dair ilkokula giden çocuğun anlayacağı şeyleri anlatıyorum)
+çift sayılı biletler cam kenarı.
ya güzel kardeşim, hiç mi mantık çerçevesinde düşünemiyorsun? 1 numara nereye oturuyor o zaman şoförün kucağına falan mı? yine sinirlendim ya.
edit: efendim muavine neden söylemediniz diye mesaj atan arkadaşlar oluyor, muavine söyledim. aranızda halledin dedi. metro'ya sevgiler.
salgın sırasında yaşlıların şımarık çocuğa dönmesi
-
abicim bu nedir ya? her sabah kalkıp annemi ayrı babamı ayrı arıyorum dışarıya çıkmamaları için. tam ikna ediyorum birden ama'lı bir cümleyle çabalarımı boşa çıkarıyolar. camiler kahveler kapanmasa 90 yaşındaki dedem eve girmeyecek. ananeme alışverişe çıkma biz alırız, misafirliğe gitme diyorum haftaya akraba günüm var zaten yakında köye gidicem iptal edemem diyor. yemin ederim 3 yaşındaki yeğenim daha uslu bi çocuk. hiç değilse ısrar edince ses yükseltince anlıyo, lafımı ikiletmiyo. ben başkalarına bulaştırırım endişesiyle peçeteyle tuttuğum kolonyayla başka bir kolonyayı silip, ikinci kolonyayla el dezenfektanımı silip, el dezenfektanımla ellerimi temizleyip alkol zinciri oluşturup virüslere geçit vermiyorum, yaşlılar sokağa çıkıp hastalık peşinde koşuyo. korkutmak için izletmediğim video, söylemediğim yalan kalmadı. yarın ne yalan söylesem acaba diye düşünmekten yıldım. buradan yaşlılara sesleniyorum. silkinin kendinize gelin kardeşim.
heisenberg'ün istanbul'a gelmesi
-
(bkz: methinizi çok duydum efendim)
isveççe ile türkçeyi kıyaslayan afet türk kızı
-
maşallah diyin lan.
edit: yalnız üzerinde düşünmemiz gereken şey muhtemelen yurtdışında yaşayıp büyümüş bir kızın, iç anadolu, doğu karadeniz ya da güneydoğuda büyüse ne halde olacağı bence. topraklarımız insanımızı kurutan, yüzündeki gülümsemeyi silen bir zehirle kaplı adeta.
kız babası olmak
-
kısmetse 4 ay sonra yaşayacağım süper olay.
ama ben daha şimdiden havaya girdim tabi. zaten baba olacak olmanın verdiği o acayip heyecan yetmezmiş gibi, bir de kız geliyo iyi mi? detaylı ultrasonda 3 boyutlu haliyle de müşerref olduk, iyice bir ısındık kendisine.
vallahi geçmez bu 4 ay... allahım sen aklıma mukayyet ol...
edit: güzel temennileri için tüm sözlük dostlarına sonsuz teşekkürler.
milli piyango'da hile iddiası
-
bir vatandaşın ispatladığını iddia ettiği, herkesin bildiği olay.
https://www.youtube.com/watch?v=4u-tos1c17k
edit: bazılarınız derse ki "adam kendi tasarladığı bileti koymuş, silindi diye de sallıyor"
@buzluktakibira kurcalamış ve iddiaların doğruluğunu teyit etmiş: https://web.archive.org/…asters/documents/bilet.pdf
özet: mpi bileti gerçekten siteden kaldırmış.. badem bıyıklılar fena mat..
edit 2: saati karalama olayı bu bilete has bir olay diyor @too much radiation. saat ile bayi no'dan bayi tespit edilip kamera kayıtlarından oynayan tespit edilebilir. kişiyi korumak için karalansa, başka biletlerde neden karalanmamış? örn:
http://www.mpi.gov.tr/…documents/superlotobilet.pdf
ve diğer duyuru cache'leri
edit 2,5 videodaki muğla - yatağan bayine 13 kere ardı ardına çıkan ikramiye cache'i (pdf'in 9. sayfasında)
edit 3: @13thlegion ise biletin siteden kaldırılmadığını, duyurulardan kaldırıldığını söylüyor. o da hazırlanan bu videodan önceymiş.
http://www.mpi.gov.tr/…emasters/documents/bilet.pdf
yaran fıkralar
-
hakim: cumhurbaşkanına neden hakaret ettin?
sanık: süleyman soyu hakaret etti bakan oldu
numan kurtulmuş hakaret etti yardımcısı oldu. devlet bahçeli hakaret etti ortağı oldu. savcı sayan hakaret etti belediye başkanı oldu. benim de kendimce bir kariyer planım var.
türkiye'nin 9 haneli kodlu adres sistemine geçmesi
-
bir teknolojiyi hakkıyla eleştirebilmek için hangi problemi ya da problemleri çözdüğüne bakmak lazım. tanıtım metninden gördüğüm iki problem zikredilmiş:
1. "sokak adı değişiyor".
ama sokak adı bir gece ansızın tabela cüceleri tarafından değiştirilmiyor? bürokrasisi var. yani sokak adı değişiminin teslimat sistemine entegre edilmesi gibi çok basit bir çözüm varken komple tüm adreslerin değiştirilmesi ve yeni bir sistemin getirilmesi garip değil mi? buna sonra geri döneceğim.
2. "vatandaşın adresi veznede söylerken başkaları tarafından duyuluyor".
bunun nasıl bir soruna yol açtığını, daha da önemlisi adres kodunun duyulmasından daha farklı nasıl bir probleme yol açtığını tam anlamadım. eğer farz etmem gerekirse, "adres kelimelerden oluştuğundan akılda tutması daha kolay" diyebilirim. bu da adres kodunun akılda tutmasının zor olacağını farz ettikleri anlamına geliyor, o zaman aslında düz adresten daha zor bir sistem getirdiklerini kendileri de kabul ediyor oluyorlar. mantıksal bir çelişki var.
peki adresin etraftan duyulmasının yol açtığı problem ne? adresi akılda tutan kişi o isim ve adresle ne yapabilir? evine gidebilir. peki bunu adres koduyla yapmasını engelleyen ne? sadece akılda tutması zor denmişti ama o da telefon numarasından daha zor değil? telefon numaraları on haneli, bu kod ise dokuz haneli. yani aslında bahsedilen problemi çözmüyor. mesela 175-446-237 gibi üç tane sayıyı aklında tutmak "hacımusabey mahallesi, daldaban sokak, yerebatan apartmanı no:44, bağcılar, istanbul 34221" gibi bir metni aklında tutup sadece gerekli kısımlarını filtreden geçirme işleminden gerçekten daha mı zor? ben pek emin değilim.
dönelim "sokak adı değişiyor" problemine. günümüzdeki alışıldık adreslerde kelime yazım hataları ptt tarafından tolere edilebiliyor. muharrem sokak yerine muharem sokak yazınca sorun olmuyor yani. ancak bu 9 haneli sistemde tek bir hane değişimi tamamen alaksız semte, hatta alakasız bir şehre teslimata bile yol açabilir. onu nasıl çözeceklerini anlamadım. mesela "muharrem" yerine "muharem" dediğinde veznedeki görevli düzeltip "muharrem" yazıyor. ama sen 235 yerine 335 dediğinde paketin kahramanmaraş'a gidecek?
rol modeli olarak gösterilen ingiltere'nin sistemi ise "adres + kod", sadece adres kodu değil. adresi yine kullanıyorsun. yani mesela "10 downing street, somerset, sw1a 2aa" gibi bir şeyler veriyorsun adres olarak. dolayısıyla hata telafisi imkanı var. hatırlama kolaylığı var. oysa bizimkilerin çözmeye çalıştığı "veznede etraftan insanlar duyuyor". e ingiltere öyle bir problemi çözmemiş bile? onlarda etraftakiler adresi duyunca niye sorun olmuyor? yani ortaya serilen problem ve çözümde ile örnek gösterilen ingiltere arasında da çelişki var.
kısacası ben haberde okuduğum açıklamalardan bahsedilen problemlerin ciddiyetine de çözümün doğruluğuna da ikna olmadım.
p.s.: veznede adresinizin duyulmasından endişe ediyorsanız cep telefonunuzdan, kağıttan falan gösterin.