ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilkokuldan akılda kalanlar
-
tahtada cümle yazarken, z harfim 2'ye benziyor diye türkçe öğretmenimin senden bir şey olmaz otur yerine diye azarlaması.
türkçe öğretmeni oldum.
z'lerim hala 2'ye benziyor.
mal.
edit: arkadaşlar seneler sonra bir yazar arkadaşın bana bu yazdıklarımla ilgili bir soru sormasıyla tekrar okudum bu entrymi, bu kadar fav almasına da çok şaşırdım. bunu yazdığımda yirmilerin başındaydım, belki de sırf yazmak için yazmışımdır hatırlayamıyorum.
on sene olmuş yazalı, düşününce aynı fikirde değilim. tabii üslup yanlış ama belki şakayla söyledi, belki ben ısrarla anlamayıp hocayı sinirlendirdim, bilemiyorum. söylemese iyiymiş ama mal hakaretini hak edecek bir durum değil bence.
sözlükteki öğretmen düşmanlığı bu on yılda inanılmaz arttı, belli ki bu entryle benim de bunda payım var. yine de bu entryi silmeyip editlemeyi tercih ediyorum, demek ki insanın düşünceleri epey değişebiliyormuş. ha derseniz ki bu hakareti hak edenler yok mu, var arkadaşlar. maalesef. ama herkes aynı değil. tüm öğretmenlere yargısız infaz yaparken iyi niyetli olanları da üzüyorsunuz. hepimiz bu ülkenin haline üzülüyoruz, her açıdan epey zor günler yaşıyoruz. linç kültürüyle gaza gelip hak etmeyen insanların üstüne gitmeyin. kimseyi durduk yere strese sokup üzmeyin arkadaşlar, üç günlük dünya, değmez.
zengin semtlerin ortak özellikleri
-
muhiti merkeze alıp 2 km çapında bir daire çizin eğer
o dairenin içinde tavuk döner satan bir dükkan yoksa
kaliteli bir muhittesinizdir.
ben devletin yalakasıyım hamdolsun
-
partiyi devlet sanan bir sıçmık.
arabanın üstüne çıkıp üç köpeği öldüren adam
-
adam bu bölümü çok iyi geçmiş bence
hayata dair iç burkan detaylar
-
28 yil hayatimin askini bulucam diye dolandim durdum. sonunda buldum da. yaklasik iki yil ciktiktan sonra evlendik. ayaklarim yere degmiyordu. karninda kelebeklerin ucusmasi ne demek ogrenmistim. sonra bir gun bana baba olacaksin dedi. dedim ki ben bu hayatta hic yasamamisim. nasil bir mutluluk anlatamam. yasayanlar zaten bilir, yasamayanlar da umarim ogrenir. neyse uzatmayalim, gebeligin 24. haftasinda ogrendik ki bebekte gelisim geriligi var. sonuc husran tabi, 26 haftalikken kaybettik bebegimizi. arastirdik cocukta hic bir sorun yokmus. meger annesi, esim losemiymis. olsun dedik tedavisi var. mix tip cikti iyi mi(aml+all). 2.5 yil tedavi gordu, denenmedik kemoterapi kalmadi, 56 kilo olan esim 39 kiloya kadar dustu. habloid kemik iligi nakli yapildi. son alti ay esimden cok cocugum gibiydi. bebekler gibi her seyi icin yardima ihtiyac duyuyordu. annesi dahil herkes ya olsun ya iyilessin derken ben hep allahim her seyimi al ama esimi alma diye dua ettim. sonuc yine husran. 32 yasinda kaybettim. yaklasik 4 yil olacak. benim ic burkan detayim bu. bunu buraya niye yazdim onu da bilmiyorum.....
edit: gelen mesajlar icin herkese cok tesekkur ediyorum. belki de bunun icin yazdim, belki cevremde anlaticak kimse kalmadi o yuzden onu bilemicem ama yazdigim icin memmunum.
edit2: beni benden daha iyi anlayan yazar arkadaslarima cok tesekkurler. ozellikle "okurken sanki hayattan hep almak istedikleriniz varmış da bir türlü alamamışsınız, hep kursağınızda kalmış hevesleriniz gibi hissettim" diyen yazar arkadasa ayri bir tesekkur etmek istedim.
19 bin tl'lik inşaata 17 milyon tl ödemek
-
cengiz inşaat denen firmanın bir paravan olduğunu düşünmekteyim. o paraları ona yedirmezler. kime gemicik, kime isviçre'de hesap oluyor acaba bu paralar?
kimse yaşattığını yaşamadan bu dünyadan ayrılmaz
-
geri zekalı avuntusundan başka bir şey değildir.
69364
-
kürtaj yasağı olsa idi, yetimhanelere verilecek olan çocuk sayısıydı. iyi ki varsın kürtaj.
galatasaray'ın b. münih'e oynadığı ilk 70 dakika
-
son 20 dakika daha önemliymiş.
uğur ışılak'ın cennete gideceğini müjdelemesi
-
-ya rabbi bu kul sırattan geçmeyecekse ben de geçmeyeceğim
+tamam sen de geçme
edit: imla
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ç: çocuk, 3 yaşında, dişi
b: bob, yani ben
a: çocuğun annesi, benim ablam
mekan: seyir halindeki arabanın arka koltuğu
b: (çocuğun elindeki tüylü ve biçimsiz oyuncağı göstererek) ay oyuncağın çok tatlıymış adı var mı?
ç: (önde oturan annesine yönelerek) anne biz dışarıda mıyız yoksa içeride mi?
a: dışarıdayız ama biz bize olduğumuz için de içeride sayılırız.
b: bunun oyuncağın adıyla bir alakası var mı?
ç: bunun adı aslında tüylü bok. ama biz dışarıda ona tüycük diyoruz.
b: anladım.