ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ankara'da gaziye terbiyesizlik yapan ego şoförü
-
melih'in askeridir. akp mitinglerine adam taşır otobüsü ile.
1 milyar dolar verseler sakalını keser misin
-
lan aylık 2000 lira için her gün kesiyorum. kafamı bile keserim
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hadi kekliği düz ovada avladın.. kanadını kanadına da bağladın, tamam eyvallah.. karşısına geçip şıkıdık şıkıdık niye oynuyosun lan?
single malt
-
özelliği, tek bir damıtımevinde, sadece su ve arpa maltı kullanılarak, genellikle tek bir arpa çeşitinden elde edilmiş olan iskoç viskisidir.
üretim süreci normal viski üretimiyle aynıdır ama harman bir viski olmadığından single malt viskinin tat ve koku özelliklerini taşır.
arkadaşlar atatürk'ün dedesinin adını bilen varmı
-
zübeyde hanım'ın babası
(bkz: sofuzade feyzullah ağa)
ali rıza efendi'nin babası
(bkz: kızıl hafız ahmet efendi)
hayata dair iç burkan detaylar
-
4 yaşından daha büyük değilim. diş hekimi annem, ben küçük olduğum için evimizin bir bölümünü muayenehane olarak kullanıyor. bir gün yaşlı bir dede geliyor. elma şekeri yanaklarından yaşlar akıyor, belli ki çok ağrısı var. annem hemen gerekenleri yapıyor, ağrısını dindiriyor. ama dedenin gözleri kurumak bir yana, barajlar dolduruyor. çocuk aklımla çözemiyorum n'oluyor, acaba o da diğer hastalar, çocuklar gibi korkudan mı ağlıyor. peki neden gözleri-yaşları yerde, anneme dualar mırıldanıyor? sonradan öğreniyorum tedavi bedelini ödemeye gücünün yetmediğini. ve hatırlıyorum, yine gözleri yerde, bana, sattığı elma şekerlerinden verdiğini. ve unutmuyorum, ertesi sabah, ertesi hafta, ve onun da ertesi haftalar, kahvaltıda o dedenin köyünden gelen kar beyaz yumurtalar yediğimizi.
aradan bir sene kadar geçiyor. televizyon izliyoruz. dışarısı kar fırtına. kardan adam yapmak için havanın az biraz durulmasını beklerken biz, kapı çalınıyor. kapı açma heveslisi ben, uça koşa kapıyı açıyor şaşkınlıkla bakıyorum. "aa o dede", yanaklarından tanıyorum. ellerinde yine elma şekerleri, bembeyaz köy yumurtaları. ama bir şey daha var bu sefer; bir çok insanın ödeyemeyeceği, kimisinin de ödeyebileceği halde, dişlerini yaptırdıktan hemen sonra kayıplara karıştığı için ödeyemediği o parayı, ak dede, pembe yanak dede, elma şeker satan, köyünden gelen yumurtalardan torunlarına üç-beş arttıran dede, gece gündüz demeden çalışıp, belki biraz daha ağarıp, biraz daha kızarıp biriktirmiş, parayı anneme uzatıyor. gözleri hala annemin gözleriyle buluşamıyor. ağlayacak gibi oluyorum, boğazımda yumruk var, beceremiyorum. anneme bakıyorum, gözlerinde renkler, resimler, kelimeler; ha düştüler, ha düşecekler. "ama ben o parayı sana helal ettiğimi defalarca söylememiş miydim ah amcacım" diyen annem değil, annemin sesi bu değil.
hala elma şekeri yerken bir tuhaf olurum.
pkk'lılar da bizim canımızdır
-
bunu söyleyen adam bu ülkede cumhurbaşkanı adayı oldu. bu utanç bu millete bin yıl yeter artık.
günaydın cahiliye dönemi adetidir
-
ali erbaş'ın işini iyi yaptığını gösteren bir söylemdir.
şeriatı ilan etme misyonunu, kurbağaların suyunu yavaş yavaş ısıtarak yerine getirmektedir.
(bkz: diyanetin 4-6 yaş zorunlu kuran kursu talebi)
günaydın bu arada sayın yazarlar ve sevgili çaylaklar*
3036 yılından geldiğini iddia eden adam
-
3000 yilindan gelmesine ragmen tiktokla iletisim kurmaya calistigina göre insanoglu zeka olarak geriye dogru gidiyor demektir.
karşı cinsten sanılmak
-
- pardon hanfendi memalik sokak neresi aca..
- hı?
- pardon beyfendi.. saçlarınız.. yani.. nebileyim
- ne beyfendisi? neler saçmalıyorsunuz?
- hass.. pardon hanfendi.. yani, gögüsleriniz.. yok gib..
- ne diyorsun hayvann!
- memalik
bir erkeğin bir kızı reddetmesi
-
erkeğin dış görünüşe önem veren yüzeysel bir yaratık olmasındandır. kız ne kadar çirkin olursa olsun erkek bunu yaparak kızın gururunu kırarsa öküzdür, ayıdır, ataerkil düzenin tuğlasıdır. halbuki kızlar tamamen iç güzelliğe bakıp reddeder. erkek kesin bir hata yapmıştır ondan yani.
bu feminizm iyiymiş lan kafası şimdi geldi bak.