ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
en gereksiz üniversite bölümleri
wesley sneijder
-
selcuk ve burak taraftarin gozunde bitirildikten sonra ibne basin tarafindan hedefe oturtulan yeni isim.
bak kardes, sen sneijder'i tanimiyor olabilirsin. nasil bir gecmisi oldugunu sana anlatayim:
yolanthe ile yasadigi evlilik ilk evliligi degil bu adamin. ilk evliligi de, esinin kendisini en yakin arkadasi ile aldatmasi sonrasi bitti zaten. bi tane cocugu var ya, o yolanthe'den degil... eski esinden. cocugunu bile almis bu aldatma olayindan sonra.
ulan bu adam yolanthe icin mezhep degistirmis, katolik olmus.
yolanthe ise wesley'nin eski esinden olan cocugunu kendi cocugu gibi goruyor.
simdi boyle bir adamin esini aldatacagini sen de dusunmuyorsun ama, turk futbolunun en serefsiz, en adi, en pislik insanlarindan aldigin emirle bu cirkin haberi yapiyorsun.
mide bulandiriyorsun turk spor basini... kiralik kalemlerinle mide bulandiriyorsun!
gollum diyeti
-
sahsen yaptigim bütün diyetler gollum diyetine dönüyor bir süre sonra:
- yiyecegissss. inci'nin önünden geçerken profiterol alacagissss.
- hayir hayir, rejimdeyim ben, yemeyecegim.
- bunu yedikten sonra aksam yemek yemeyisssss. eve kadar da yürürüsssss
- olmaz! bir bozunca sonra toparlanmiyor öyle kaliyor
- kendimisssi ödüllendirmemissss gerek kiymetlimisss. kaç gündür rejim yapiyorusssss. hem aç karna rejim yapilmassss
bu durumda gollum diyeti'ni "iki ögün arasinda rejim yapmak" olarak açiklayabiliriz.
bergüzar korel
-
“nezaketsizlik kötüdür. insanlar artık böyle oldu. yapmayın, haddiniz olmayan cümleler kurmayın.” özetli bir dizi cümle haykırmış instagram’dan habere göre.
birkaç sene önce kendisi ile tanışmam tesadüfen bir yazlık yerde oldu. adamın biri dünyada tek bir ürün yapıyor. bergüzar korel, bugün şikayet ettiği hadsizlik ve nezaketsizliğin alası bir yaklaşımla bunu dakikalarca sorguladı. ben de dükkanın dışındayım, sıra bana gelsin diye bekliyorum. o nedenle, her anına şahit oldum.
merak edebilirsin, soru sorabilirsin, anlamaya çalışabilirsin. adamın ilgili insanlara ince ince anlattığına ben şahidim. yaptığını tutkuyla anlatan adamın tüm sakinliğiyle susup karşısında olan biteni izlediğini gördüm. karşısındaki bu kadın “nasıl tek yeaaaniiiaaa?” gibi cümleler kurdu, bu ürüne benzediğini düşündüğü şeyleri anlatma ihtiyacına girdi. adam neden bildiklerine benzemediğini biraz anlatır gibi oldu, kadın hesapta dinledi. aslında yargılamak ve bildiklerini göstermek için fırsat kolluyordu. adam devam etmedi. müşteri değil, yargıç gibiydi. yukarıda biri kezban diye ifade etmiş, ne yazık ki katılıyorum.
sıra bana geldiğinde, adama dedim ki, “ne kadar zor olsa gerek böyle insanlarla karşılaşmanız. yaptığınızı anlamaya yakın bile değil.” “herkes bir dünya.” dedi sakince. nezaket budur.
kıssadan hisse: başkalarının çöplerine laf söylemeden önce kendi çöpüne bakmak iyi fikir olur. bak bu örnek, senin de başkalarınca tam da şikayet ettiğin gibi biri görüldüğünü anlatıyor.
konteyner'dan ev yapmak
-
artık ciddi ciddi yapmayı düşündüğüm evdir. projesine başlıyorum.
başlangıç olarak böyle bir şey yapmayı düşünüyorum. bir kaç yaz bununla idare edeceğim.
sadece hurda bir römort bularak eline canavar'ı alacaksın. kesip biçeceksin sonrasında sadece yalıtım, kaplama ve işin görsek kısmı kalıyor.
şehir merkezinden biraz uzakta hobi bahçesi edineceğim. bahçe'ye de böyle bir şey yakışır. yardımsız yapılabilir ama maliyeti biraz yükselir.
hızımı alamayıp artık evimi komple bu tarz birşey haline getireceğim. (bundan sonrasına yardım gerekli tabi ki)
kalaabalık mı olduk? hooop çözüm basit.
neyse gerçek hayata dönelim.
*öncelikle uygun ve güzel araziyi buluyorsunuz.
*size uygun konteynerı seçiyorsunuz. muhtemelen nakliye konteynerı olur. boyutlarının belirli uluslararası standartlara göre yapılmıştır ve projenizi bu kasaya göre şekillendirebilirsiniz. cam, kapı ve pencere boyutlarını proje aşasında belirlemeniz gerekmektedir.
*belediye danışılarak gerekli izinlerin konuşulup belgelendirilmesi. (ama siz tanışanacak bir yapı kurduğunuz için pek sorun olmaz gibi.)
*yardımcı görsel ve projeye sadık kalmaya özen gösterin.
*demir konteynerı kesip biçmek zor olacağı için bu işin zorluklarını tasarım aşamasında belirleyin ve boşuna malzeme kesimi yapmayın.
*aldığınız konteyner muhtemelen sadece demir olacaktır. ilave yalıtım için dış ve iç kaplama yapabilirsiniz.
*dış görsel için dekorasyoncu gezip istediğiniz görünümü kazandırabilirsiniz.
*iç dekor için yine aynı şekilde büyük bir ar-ge çalışması gerektirir.
*enerji için güneş paneli veya jenaratör+akü kullanabilirsiniz.
*tuvalet için seyyar tuvalet.
*su için üst kata uygun hacimde bir su deposu.
*evet rahatınıza bakabilirsiniz artık.
güzel kız ile çok güzel kız arasındaki fark
-
çok güzel kız paket halinde güzel oluyor bence. mesela adı da güzel oluyor, ses tonu da güzel oluyor, ailesi de güzel oluyor gibi.
güzel kız tek başına güzel kız o kadar.
mario gomez
-
son yıllarda beşiktaşımıza gelen en efektif futbolcu olduğu yetmezmiş gibi tam bir karakter abidesi de olan topçumuzdur. seneye tolga'nın durumu ne olur bilinmez ama eğer kalırsa kaptanlık bandını da kendisine takmamız lazım. ayrıca bildiği diller sayesinde takımda en fazla futbolcuyla anlaşıp iletişim kurabilen oyuncu da mario gomezdir muhtemelen. ana dili almanca olan almancılarımız ve vatandaşı beck malum zaten, geri kalan yabancılarımızdan kanadalı-arjantinli-brezilyalı-portekizli-ispanyol olanlarla da zaten ikinci dili olan ispanyolca ve advance ingilizcesiyle (maç sonu röportajlarını inigilizce veriyor zaten) çok rahat iletişim kuruyordur. geriye bir tek mustafa pektemek falan kalıyor, onla da muhatap olmasın zaten, ne gerek var, pektemek gitsin almanca öğrensin peşinde gezsin gomez'in.
bdp'lilerin 23 nisan'ı protesto etmesi
-
23 nisan'ın bdp'lilerin bayramı olmadığı doğrudur. eşek kadar adamsınız lan elinizde balonla gezecek haliniz yok ya.
d'hondt sistemi
-
mantığını tek cümleyle şöyle açıklayabiliriz: "minimum kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayısını maksimum yapmak."
nasıl hesaplandığı yukarıda anlatılmış. o yüzden tekrara girmeden sadece bu mantığı doğrulayacak 3 örnek verip gitcem.
bir il genelinde x, y, z partileri sırayla 84.000, 46.000 ve 27.000 oy alsın.
a- ilin 2 milletvekili çıkarttığını düşünelim.
x partisi 2 mv çıkarırsa mv başına 42.000 oy düşer.
x ve y birer mv çıkarırsa mv başına 84.000 ve 46.000 oy düşer.
sonuç: min kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayılasına göre 46.000 > 42.000 olduğundan x ve y birer mv çıkarır.
b- ilin 3 milletvekili çıkarttığını düşünelim.
x partisi 3 mv çıkarırsa 28.000 er oyla gelinmiş olur.
x partisi 2, y partisi 1 mv çıkarırsa 42.000, 42.000 ve 46.000 oyla gelinmiş olur.
x, y ve z birer mv çıkarsa 80.000, 46.000 ve 27.000 oyla gelinmiş olur.
...
sonuç: min kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayılarına göre 42.000 diğer minimumlar olan 27.000 ve 28.000'den büyük olduğundan x 2 ve y 1 mv çıkarır.
c- ilin 4 milletvekili çıkarttığını düşünelim.
x partisi 3, y partisi 1 mv çıkarırsa 28.000, 28.000, 28.000 ve 46.000 oyla gelinmiş olur.
x partisi 2, y partisi 1, z partisi 1 mv çıkarırsa 42.000, 42.000, 46.000 ve 27.000 oyla gelinmiş olur.
x ve y ikişer mv çıkarsa 42.000, 42.000, 23.000 ve 23.000 oyla gelinmiş olur.
...
sonuç: min kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayılarına göre 28.000 diğer minimumlar olan 27.000 ve 23.000'den büyük olduğundan x 3 ve y 1 mv çıkarır.
500 tl'lik banknot
-
halkın cebinde hep 50 tl olduğundan bizi ilgilendirmeyen durum
hunlar
-
iddia: hunlar hiçbir yazılı kaynak bırakmamışlardır. bu yüzden dillerini bilmiyoruz. coğrafi olarak o bölgede oldukları için belki türkçeyle ilişkili bir dil kullanmış olabilirler.
gerçek: hunlardan kalan iki satırlık bir yazı ile çin kaynaklarına işlemiş bazı hunca sözcükler mevcuttur. hunların dili, zengin bir kaynak sahası sunmasa da incelenebilir ve incelenmiştir. talat tekin gibi altaistler, eberhard gibi sinologlar ve gumilyov gibi tarihçiler hun dili bakiyelerinin türkçe ile izah edilebileceği görüşündedirler.
iddia: anadolu türklerinin hunlarla kültür ve ırk bakımından hiçbir bağlantısı yoktur. dolayısıyla hunların türklerle alakası yoktur.
gerçek: eberhard'ın da belirttiği üzere, kaynaklarda hunlar hakkında belirtilen kültür maddelerinin aynısını türkler (tu-cüe, göktürkler) için de belirtilmektedir. dolayısıyla türk (göktürk) kültürü hun kültürünün uzantısıdır ve devamıdır. bugünkü anadolu türkleri ile hunlar arasında kültürel olarak çok büyük bir farklılık olmasına bakarak hunların türklerle ilgisiz olduğunu iddia edeceksek, doğal olarak türklerin göktürklerle de ilgisiz olduğunu iddia etmemiz gerekir. buradan varacağımız sonuç "türkler türk değildir." olur. bu da biraz komik olur. 2000 yıl içinde kültürlerin "birazcık" değişim geçirmesi normaldir. muhtemelen 2000 yıl sonraki torunlarımızın kültürü şu anki kültürümüzden oldukça farklı olacak. bu, torunlarımızın torunlarımız olmadığını göstermeyecektir. dil bağı varken kültür bağı olmadığını iddia etmek absürttür, iki toplum arasında bulunabilecek en kuvvetli kültürel bağ zaten dildir.
iddia: hunların anadolu türkleri ile ırk bağlantısı yoktur.
gerçek: toplumsal bağları genetik yakınlık üzerine kuranlar ırkçılardır.
iddia: hunları (ve herhâlde sair altaik kavimleri) anadolu türkleri ile ilişkilendiren ve turancı olmayan hiçbir antropolog, dilbilimci, sosyal bilimci yoktur.
gerçek: jean-paul roux turancı değildir.
iddia: türk adı çinlilerin koyduğu bir addır ve 600'lü yıllara dayanır.
gerçek: 600'lü değil, 500'lü yıllara dayanır ve bu adı çinlilerin koyduğuna dair bir tarihi veri yoktur.
soru: neden beni oluşturan 100 ayrı kökenden yalnızca birini seçip onu öne çıkarmam gereksin?
cevap: gerekmiyor. çıkarmayın.
oyunculuğun tavan yaptığı filmler
muhteşem yüzyıl
-
millet birbirini yerken süleyman "ok gördüm ok gördüm rüyamda " diye geziyor. ilgilenin biraz şu adamla.