hesabın var mı? giriş yap

  • bir sözlü sınav: cumhuriyetle demokrasi aynı şey midir?
    - yok hocam diildir, mesela adında cumhuriyet olduğu halde çin halk cumhuriyetinin yönetimi demokrasi diildir
    -aferin, nasıldır peki yönetim orda?
    -bilindiği gibi çin, imparatorlukla yönetilmektedir
    (o sıralar son imparator filmi oynamaktadır)

  • kornerden gol attım, kendi paramı kazandım ev geçindirdim, kamyon sürdüm, yükseklik korkumu yendim, fakat bu başaramadığım bir eylem. çok zor çok.

    gözlerim hafif şehla ise sebebi bu dekolteler.

  • buraları okuyorsa çoktan facebook statusunu "herkesin derdi ben olmuşum, demek ki zamanında iyi koymuşum" olarak değiştirmiştir.

  • hatırlayanlar iyi bilir. bu dönem okuyanların bu sömestr tatilini asla unutmadıklarına eminim. o sene sömestr tatiline giren okullar 2 haftalık tatilin sonunda yoğun kar yağışı nedeniyle yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta veya 2 hafta daha uzatılmıştı.

    bu o dönem okuyanların altın çağı gibi bir şeydi. bu kadar keyif veren ve o yoğun karın keyfini çıkarıp sömestr tatilinin kar tatiliyle birleşmesi muhteşemdi.

    zaten o günden sonra burnumuz boktan çıkmadı arkadaşlar. ne bir daha öyle kar yağdı ne de o hissi bir daha alabildim. bilseydim son olduğunu dönüp bir kez daha sarılırdım.

  • türk işçilerini işten çıkarıp yerine hindistan'dan ucuz işçi getiren iğrenç şirket. ürünlerini kesinlikle almayacağım artık.

    gördüğüm kadarıyla bu skandalın üzerinde tek duran parti de zafer partisi. ümit özdağ işçilerin yanına gidip bizzat destek vermiş.

  • benim için (bkz: beyond two souls) ile (bkz: heavy rain) arasında kalan bir oyun. sanırım quantic dream'den heavy rain kadar etkileyici bir oyun daha göremeyeceğiz. oyunu bir anlık gazla ön sipariş vererek almıştım ve bitireli birkaç saat oldu. heavy rain kadar iyi değil dedim ama yine de kendinizi bir kere kaptırdınız mı başından zor kalkıyorsunuz oyunun. atmosferi ve dünyası cidden çok etkileyici. kontrol ettiğimiz üç karakter arasından benim favorim markus isimli karizmatik abi oldu. keşke senaryo da biraz daha iyi olsaydı. kısaca bir artı-eski tablosu yapmak gerekirse:

    artılar:
    +oyunun grafikleri ve güçlü atmosferi sayesinde görsel bir şölen yaşıyorsunuz. (bu kalıbı hep kullanmak istemişimdir)
    +bu türü seven oyuncular için kaçırılmaması gereken bir oyun. fakat oyunun tr fiyatı da sizi şöyle bir düşünmeye sevk edebilir.
    +yaptığınız seçimler sonucunda karakterlerinizin geri dönüşü olmayacak şekilde ölmesi konsepti benim çok hoşuma gitti. bu sayede kendinizi oyuna daha fazla kaptırabiliyor ve seçim yapmadan önce 85 kere düşünüyorsunuz.
    + türkçe altyazı desteğinin olması. tamamen hikaye odaklı bir oyunda yeterli seviyede ingilizcesi olmayan oyuncuları mutlu edecektir bu durum.

    eksiler:
    -karakter kontrolleri yer yer can sıkıcı olabiliyor.
    -etkileşime geçmek istediğinizde ilgili tuşa basmak her zaman çok da rahat olmuyor.
    -oyun sanki yarım bitiyor. oynanış süresi tatmin edici fakat oyunu bitirdiğinizde senaryonun devamı da varmış gibi hissetmeden edemiyorsunuz. daha tatmin edici bir senaryo olabilirdi.
    -son olarak oyunla ilgili değil ama ülkemizle ilgili bir eksiden söz etmek istiyorum. malum kur farkı ve konsol oyunlarına özel vergi uygulanmasından dolayı oyunu şu an 209 tl den alabiliyorsunuz. bence bu oyun için değmez. indirime girmesini beklemenizi tavsiye ederim. heavy rain'in yüzü suyu hürmetine benim gibi gaza gelip o kadar para bayılmak istemeyebilirsiniz.

  • meali: "işaretin lazım zira benim savunacak peşinden koşacak kendi doğrularım yok"

  • kesinlikle yanlış önermedir. tabii ki ben de isterim kitaplar birkaç yayınevinin tekelinden çıksın, herkes bassın, rekabet olsun, daha çok kişi ekmek yesin bu işten. bu mutlaka fiyatları da biraz olsun düşürecektir. ama yine de şimdiki fiyatlar kabul edilemez seviyelerde değildir. açıklayayım:

    kitap da bir nevi boş zamanları değerlendirme aracıdır. örneğin gidip 2 bira içseniz geçireceğiniz 3-4 saat için 30-40 lira para ödersiniz. ya da güzel bir yemek yiyeyim derseniz size yine 25-30 liraya patlar. maç izlemeye gitseniz yediğiniz içtiğiniz derken yine 20 liraya falan gelir. yani güzel zaman geçirmek gidişi gelişi derken saati 25 liradan aşağıya patlamıyor.

    peki diyelim gidip 26 liraya çevirisinin de iyi olduğunu bildiğim şu kitabı aldınız. 550 sayfayı eğer inanılmaz bir okuma alışkanlığınız yoksa 10 saatten önce bitirmeniz zor. saati kaç liraya geldi? 2,6 tl. üstelik aldığınız şey tükenen bir şey de değildi. iyi bir kitap seçtiyseniz tekrar tekrar dönüp okuyabilir ya da başkalarıyla paylaşabilirsiniz. indi mi maliyet yarıya? ( ayrıca internette veya sahaflarda bu fiyatın da yarısına okunabilir ikinci el kitaplar bulmak mümkün.)

    yani kısacası sevdiğiniz bir şeyin saatine 2,65 tl vermek size pahalı geliyorsa ya çok çok yoksulsunuz ya da daha yüksek ihtimalle kitap okumakla falan işiniz yok bunu temize çıkaracak bir bahane arıyorsunuz. ama bu devirde okumak istedikten sonra kitaba ulaşmak çok kolay. internette bedava lan en basitinden. bedava ve çok yeni kitaplar haricinde bulamayacağın kitap da yok. indirirsin biraz gözün yorulur ama kendin için yine de faydalı bir iş yapmış olursun. ya da basarsın televizyonunun bilgisayarının düğmesine birkaç saat takılır, uyuşmuş beyninle gider yatarsın. seçim senin.