hesabın var mı? giriş yap

  • siz de yapın o zaman madem onlar sevdirmeye çalışıyor sen de aç bi tane sevdirmeye çalış kendini. gerçi o şeytan suratını gören korkup kaçar zaten

  • korkunç acılar yaşattığı söylenen tehlikeli hastalık. (bu tanım, tetanozun en yaygın türü içindir*) en çok acı veren hastalıklar listesinde sanırım kuduz ile birlikte en üst sırada yer alır, tanrı korusun hastalığın son evresi şu çizimden de görülebileceği üzere korkunç ağrılı spazmlara neden olur ve istemsiz olarak kasılmaktan kaburga kemikleri ya da vücuttaki hemen her kemik kırılabilir. baldırımıza bazen giren minik kramplarda bile kanter içinde kalıp nasıl acı çekiyoruz. işte onun 100 mislini düşünün! çünkü tetanoz nörotoksini bilince hiç dokunmaz yani bütün o ağrılar çekilirken bilinç (ve dolayısıyla acıyı hissetme), kristal berraklığında açık kalır. tetanozdan ölüm oranı %30 civarındadır. en iyi ve modern tedaviler uygulanırsa bu oran %10'a düşer. ancak çok şiddetli geçen bir tetanozdan sağ çıkılabilse bile kişiyi ömür boyu sakat bırakabilecek sekeller gelişebilir (bir ihtimal) ama tam iyileşme de görülebilir. (diğer bir ihtimal) ufak tefek sorunlarla da bu savaştan çıkılabilir. eğer tam iyileşme olacaksa bile bu, genellikle 6 ayı bulur. çünkü tetanoz toksini akson terminallerini yok eder vücudun bunları yenilemesi de epey bir zaman alır.

    yaygın inanışın aksine pasın kendisinde tetanoz bakterisi yoktur. ancak pas, sadece oksijensiz ortamda yaşayabilen tetanoz bakterileri (ya da sporları) için barınma alanı olabilir. tetanoz mikrobunun asıl yaşam alanı toprak, gübre ve hayvan dışkısıdır. bu nedenle örneğin bir gül dikeni çiziğinden ya da toprakla direkt teması olan bir nesne kesiğinden tetanoz kapma ihtimaliniz, evinizdeki bir paslı çividen tetanoz kapma ihtimaline kıyasla çok çok daha yüksektir. nemli ve sıcak iklim bölgelerinde, soğuk ve kuru bölgelere kıyasla çok daha fazla tetanoz bakterisi vardır. iyi temizlenmiş ve içinde parça / pislik kalmamış yaraların tetanoz kapma ihtimali, kirli yaralara göre çok daha düşüktür.

    tetanoz belirtileri muhtemel tetanozlu yaralanmadan 3 ila 30 gün arasında ortaya çıkar. çoğunlukla ilk belirti çenedeki anormallikler, minik çene ağrıları, spazmlarıdır. tetanozun şiddeti ile belirtilerin ortaya çıkma hızı doğru orantılıdır. yani belirtiler yaralanmadan sonra ne kadar çabuk ortaya çıkarsa tetanoz o kadar ağır geçer ve ölüm tehlikesi de o kadar yüksek olur. dolayısıyla belirtileri yaralanmadan sonra 6. günde ortaya çıkan bir kişi büyük ihtimalle yoğun bakımda yaşam savaşı verebilecekken belirtileri 28. günde ortaya çıkan biri hastaneye bile yatmadan antibiyotik kullanımıyla hastalığı atlatabilir. (tabi kesin bir dil kullanılamaz yine de ) tetanoz başlangıcında semptomlar henüz tam ortaya çıkmamışken ama çıkmak üzereyken doktora gidilirse doktor basit ama geçerli bir test yapar. boğazınızın içine, üst tarafa uzun bir nesneyle dokunulur, eğer öğürürseniz tetanoz değilsiniz demektir ama eğer çeneniz istemsiz olarak kapanıverirse tetanozsunuz demektir. bu testin geçerliliği ve güvenilirliği bilimsel testlerle kanıtlanmıştır.

    tetanozdan korunabilmenin yolu vardır. o da tetanoz aşısı. ancak bu aşı ömür boyu koruma sağlamaz ne yazık ki. sanırım 1980 ve sonrasında doğanlar (ve okullarda aşıları tam olarak yapılmışlar) için tek doz bir tetanoz aşısı 10 yıl koruyor. ama aşılar geçmişte tam olarak yapılmadıysa arayla 3 kere tetanoz aşısı olmak gerekiyor koruma için.

  • bu gece programı kapatırken "bizi izleyen askerlerimize; daha doğrusu vatanını devletini seven, canını kardeşini feda edecek kadar seven askerlerimize selam olsun" diyen şey. aklınca isyan eden yarbaya laf çakıyor. bir reyizci, şehit abisine laf çakıyor, hem de meşrebince.

  • birçok alanda uygulamasını görebileceğiniz nefis bir matematiksel paradoks.

    bir alman matematikçi olan dietrick braess 1968'de ilginç bir şey fark ediyor. normalde yeni bir yol inşaa ettiğinizde trafiğin rahatlamasını beklerken bu adamın hesaplamalarına göre bazı durumlarda yeni yol inşaa etmek tıkanıklığı daha da kötüleştiriyor. bazı kilit noktalarda yeni bir yol inşaa etmek trafik akışını rahatlatmadığı gibi, bu yol inşaa edildikten sonra aynı a noktasından aynı b noktasına giderken sürüşte harcanan süre de artıyor.

    yine ilginç bir şekilde, çok büyük bir şehrin bazı yollarını trafiğe kapattığınızda trafiğin diğer yollarda daha iyi aktığı görülüyor.

    bu ilginç paradoksun temelinde insanın bencil doğası var. herhangi bir yerdeki trafik akışında sürücüler arasında bir iş birliği olmaz. sürücüler diğer sürücülerle koordineli bir şekilde hareket etmezler. her sürücü önce kendini düşünür ve a noktasından b noktasına giderken mümkün olan en hızlı rotayı kullanmak ister.

    paradoksun nasıl oluştuğunu anlatayım.

    a noktasından b noktasına sizi ulaştıracak iki farklı yolumuz olsun.

    her iki yol 2 farklı kısımdan oluşsun. yolculuğun 20 dakika sürdüğü otoban kısım ve daha dar olan ve bu bölümü geçmek için harcanacak sürenin üzerindeki araç sayısı ile alakalı olduğu ikinci kısım. dar olan bölümde geçen süreyi;

    t = yoldaki araba sayısı olmak üzere, t/10 kabul edelim.

    iki yol ve kısımları.

    t/10 şu demek. bir yolun bu hattı üzerinden 200 araç geçerse sürücüler bu yolu 20 dakikada (t/10 = 200/10) alır. 100 araç geçerse 10 dakikada (t/10 = 100/10) alır.

    a noktasından b noktasına ulaşmak isteyen 200 tane araç olsun. araçları ikiye ayıralım. 100 tanesi bir yolu, geri kalan 100 tanesi diğer yolu kullanmış olsunlar. bu durumda a noktasından b noktasına hangi yoldan giderseniz gidin alınan süre 30 dakikadır.

    20'şer dakikalık otobanlar ve herbirinin üzerinden 100 aracın geçtiği t/10'luk diğer yollar ile birlikte toplamda alınan süre.

    3 boyutlu canlandırmanız açısından bu videoya bakalım. sürücülerin herhangi bir yolu tercih ederkenki eğilimlerini inceleyin. a noktasından yollara dalarken her iki yol da rağbet görüyor. otobana girenler de var. t/10'luk yola girenler de var. dolayısıyla a'dan b'ye gidişte her iki yol için de akıcı bir trafik söz konusu.

    fakat ya yeni bir yol inşaa ederseniz?

    bu noktaya.

    trafiğin akışı nasıl değişiyor inceleyelim.

    bu ara yoldan geçişte hiç vakit harcamadığımızı kabul edelim. bu yolun var olmasıyla birlikte şu anda a noktasından b noktasına ulaşırken matematiksel olarak sürenin en kısa olduğu güzergah ve en mantıklı tercih bu.

    değil mi?

    çünkü t/10 yani 100/10'dan, iki yolu 10'ar dakika ile birlikte toplamda 20 dakikada alacaksınız.

    videodan nasıl babayı aldığınızı görelim.

    bu videoya göre otobanda geçen süre diğer yola göre kısa tutulmuş. yazıda bahsettiğim kurgunun tam aksine. ama bir önemi yok. önemli olan sürücülerin eğilimlerini görmeniz.

    önceden a noktasındaki sürücüler herhangi iki yoldan birine giriyorlardı. şimdiyse yeni yapılan yolla süreyi kısaltma fikri hemen hemen her sürücünün aklına geldiğinden, 200 araç birden t/10'luk yola girmek istedi. hatırlayın t o yol üzerindeki araç sayısıydı. bu durumda bu yolun süresi t/10 bağıntısıyla 200/10'a çıktı. bu yol üzerinde geçen süre 10 dakikadan 20 dakikaya çıkarak toplamda a noktasından b noktasına ulaşım süresi 30 dakikadan 40 dakikaya yükseldi.

    braess paradoksu.

    burdaki videoda, paradoks alabildiğine basic ama çok tatlı anlatılmış.

    peki burdan çıkan sonuç ne? burdan çıkan sonuç şu. bir yolu büyütmek veya şehre yol eklemek paradoksun gösterdiği gibi hesap edilenin aksine her zaman trafik sorununu çözmüyor. çözmediği gibi trafik sorunu ortaya çıkartıyor.

    dünyadan birkaç örnek vereyim.

    bu paradoksu ciddiye alarak radikal bir karar veren güney kore başkenti seul, şehrin ortasından geçen, 6 şeritli, kentin can damarı olan anayolu yıkıyor. şehrin ortasından geçen bu 6 şeritli anayol yıkılmadan önce trafiğin çok sıkışık olduğu, anayol yıkıldıktan sadece 1 hafta sonra da trafik sıkışıklığının azalmaya başladığı görülüyor. adamlar, bu anayol yıkımı sonrası ortaya çıkan molozların %75'ini de, şehirlerinin ortasından geçen nehirlerini tekrardan dizayn etmek için kullanıyorlar. hem şehir trafiğini iyileştiriyorlar hem de şehirlerine muazzam bir estetiklik kazandırıyorlar.

    1
    2
    3
    4
    5

    yine braess paradoksunu ciddiye alan new york, boston ve london gibi büyük şehirlerde trafiğe kapatılmış yolların trafiğin akışını olumlu etkilediği görülmüş. bu yollara bakalım.

    gezegendeki trafik sorununu çözmek için yol ekleme, yol yıkma, sürücülerin yoldaki eğilimleri vs gibi konulara aslında çok kafa yoruluyor. karıncaların ekip çalışması bile incelenmiş bu konuda. hayali trafik sıkışıklığı, karıncaların trafiği gibi konuları bu paradoksla birlikte inceliyorlar.

    trafik sorunuyla ilgili vardıkları en son nokta şu. insanın olduğu yerde trafik sorunu %100 çözülemez. iş birlikçi değiliz. benciliz. karıncalar gibi ekip çalışmasıyla hareket etmiyoruz. yeşil yandığında her sürücünün kalkış süresi aynı değil. yolda verdiğimiz tepkilerimiz aynı değil. reaksiyonlarımızın süresi aynı değil. bir yolda ne kadar çok kavşak varsa, yani bir yolda ne kadar çok frene basılırsa, o kadar çok koordinasyonsuzluk ve dolayısıyla trafik sorunu ortaya çıkıyor. yolun karşısından bir köpek geçse, ona en yakın sürücü birazcık frene bassa taa bilmem kaç km gerisindeki bir araç bu yavaşlama dalgasından etkileniyor ve durmak zorunda kalıyor. köpek çoktan gitmiş olmasına rağmen arkasında hayali bir kavşak bırakıyor. bazen yolda giderken sıkışan trafiğin bir yol çalışmasından veya kazadan kaynaklı olduğu düşünülüyor. yol açılıyor ve hiçbir şey olmadığı görülüyor. aslında sadace o an hayalet kavşaktan geçiliyor. öndeki araçla arasına mesafe koymayan bir arabanın ani freni veya makas atıp küçücük alana giren ve arkadakine fren yaptıran bir makasçının bu hamlesi bile hayalet kavşak yaratmaya, bir reaksiyon zinciri başlatmaya yetiyor.

    insan davranışına müdahale edilemeyeceği, herkesten karıncalar gibi işbirlikçi olması beklenemeyeceği için trafik sorunu kolay çözülebilecek bir sorun değil. hayali kavşakların oluşmaması için birbirleriyle salisede anlaşabilen, birbirleriyle iş birliği yapan araçların olduğu bir yol trafiğine ihtiyaç vardır. bunu da insanla yapmak mümkün değildir. ancak makine yapar. dolayısıyla ya araçları robotlar kullanacak ya da araçlar kendi kendini sürecek.

    kaynaklar:

    the simple solution to traffic
    how closing roads could speed up traffic - the braess paradox
    braess paradox cs model 1
    braess paradox cs model 2
    curing braess' paradox by secondary control in power grids
    the braess paradox
    formation of a 'phantom traffic jam'
    braess paradoksu: daha fazla yol daha az trafik demek değildir!
    karıncalar trafikte neden sıkışmazlar?
    trafik neden sıkışıyor derseniz arka plandaki bilimi öğrenin
    trafik sorununu yol yaparak değil yol yıkarak çözdüler!

  • yazmayın efendim, çok net söylüyorum yazmayın artık bu okulu. ağzı yanan birisi olarak söylüyorum yazmayın bu okulu. 4 sene önce ismine kanıp yazdım bu okulu, tabii daha neyle karşılaşacağımı da bilmiyordum, kan aldılar kan. hogwarts öğrencisine verir gazı, verir gazı; sonrasında sınavlarla,hocalarıyla (3'ün 1'inde profesör snape hele, dönemde geçen 5-10 kişi olur genelde) kan alır, kan. eşek gibi çalışıyorum, köpekler gibi, ancak 70 alıyorum ki 65 geçme notu oluyor. bir sürü gereksiz bilgi, elit okul ya. çoook idealistseniz uğrayın buraya. iş garantisi var demeyin. saf saf ''büyücü olucam ehe mehe.'', ''iyi para var hiç olmadı kötü büyüden korunma hocası olurum.'' falan demeyin sakın. ben de öyle dedim, şimdi çok pişmanım; ay temmuz son oldu, bizim okul ancak tatile girebildi. son kez söylüyorum, yazmayın arkadaşım bu okulu. gidin pdr yazın, ne bileyim kara elmas matematik'i yazın, gidin öğretmenlikleri yazın. sonra pişman olursunuz böyle.

  • inanılmaz bir olay. yapanları görünce ne alakası var der, dalga geçerdim. geçen kendi başıma gelince deneyeyim dedim, hala etkisini üzerimden atabilmiş değilim. böyle bir rahatlama olamaz. sanki o ok oraya hiç girmemiş gibi, çok enteresan!

    edit: gerçekten okçuyum (bkz: #40886670)

  • çapulcu dediğin gençler cnn int'te çatır çatır ingilizce röportaj veriyor,sen van minütten öteye geçemiyorsun :):)

  • antep fıstığı diyen bir iki dallama gördüm. inşallah kalabalığı yara yara giderken yanlışlıkla birinin sikine dıştan ellersiniz.

  • mükremin'le asuman ayrılmıştır ve züleyha ile içki masasında dertleşirler:

    mükremin: ah asuman telefonu yüzüme kapattı nasıl kapatır ha?
    züleyha: seninki yine iyiymiş benimki tost makinesi kapatmıştı.
    mükremin : ee n'olmuş ki tost makinesi kapattıysa,
    züleyha : o sırada elim içindeydi
    mükremin : ??!?@#

    youtube'dan izliyorum sabah sabah kahkaha patlattim apartmanda.